Yurtsan Atakan'ın gerçek kişiliğini anlatayım size!

Yurtsan Atakan'ın gerçek kişiliğini anlatayım size!

Ölen kişiyi "iyi" yadetmek adettendir. Ben öyle yapmayacağım, Yurtsan Atakan'ı öldükten sonra, güzel sözlerle uğurlamayacağım son yolculuğuna. 

Yurtsan'ın gerçek kişiliğini anlatacağım size...

Medyaradar'ın kuruluş yıldönümünde karşılaştık en son... Hastaydı ama yüzündeki gülümseme daha da artmıştı, "iyiyim" diyordu. Twitter'daki atışmamızı hatırlattı ve boynuma sarılarak son sözlerini söyledi:

- Ölümlü dünya, kırmaya kırılmaya değmez!

Bu bir türlü helallik almaydı aslında!

                    ***

Aksiydi Yurtsan...

İnatçıydı...

Hem de bazen doğrulara "eğri" diyebilecek kadar inatçıydı. 

Dinlemiyordu bile!

Twitter'daki son yazışmamızda, bu yönünü anlattım.

Oturduğu yerden ahkam kestiğini yazdım!

Davetlere icabet etmediğini, sadece yazdığını ve sadece eleştirdiğini anlattım.

Güldü!

"Her şey uzaktan göründüğü gibi değil!" dedi ve ekledi:

- Sen niye bu kadar agresifsin dostum?

                  ***

Yurtsan'ın haklı olduğunu bir arkadaşım fısıldadı kulağıma.

O'nun yazdıklarını tekrarladı:

- Her şey uzaktan göründüğü gibi değil!

Bu sözler, Yurtsan'ın ağır hasta olduğunu anlatıyordu.

İşte bu tartışmamızdan sonraydı Medyaradar'ın gecesindeki sohbetimiz.

"Hellaleştiğimiz" gece!

Dedi ki:

- Kardeş, ben bu işin ilklerinden biriyim. Her puştluğu gördüm, her türlü iftiraya maruz kaldım. Ama ben bildiğim yoldan şaşmadım. Son nefesime kadar da şaşmayacağım. Sen şu sıralar büyümedin, bedelini ağır iftiralarla ödüyorsun. Saldıracaklar sana, sen büyüdükçe saldıracaklar. Ta ki seni eski haline getirene kadar.

Hürriyet'te yazıyordu Yurtsan!

Üç kuruşluk insanların saldırısı altındaydı o zaman.

Hiç kimse O'nun "İnternet Medyası'nın öncüsü" olduğunu kabul etmiyordu.

Türkiye'de teknolojiyi herkes ondan önce keşfetmişti.

Yurtsan ne zaman ki Hürriyet'ten ayrıldı, saldırılar da bıçak gibi kesildi.

Hiçbirimiz bilmiyorduk!

Meğer o, küçük insanlarla uğraşmaktan çok, boğazına yapışan o lanet hastalıkla uğraşıyormuş. Verdiği mücadeleden başarıyla çıkmasını bilmiş. Tekrar yoluna devam etmiş ve bir süre sonra bakmış ki, kanserle bir kez daha yolu kesişmiş.

Allah kahretsin!

10 yıl önce kendisini sağlığına kavuşturan dokturunu bulmuş tekrar.

Amerika'ya gidişi o yüzden!

Ne yazık ki, gidişi oldu dönüşü olmadı!

Yurtsan Türkiye'de F'i yalnız bıraktı.

Bizi de...

İnternet Medyası Derneği'nin isim babasıydı Yurtsan.

İMD'nin kurucusuydu.

Dün sabah asistanım haber verdiğinde yıkıldım, 50 yaşında Türkiye'nin kıymetini bilmediği bir İnternet müteşşebisi istediklerini yapamadan aramızdan gitti. 

Allah rahmetini esirgemesin!

Mekanı cennet olsun!

Not: Yurtsan, İnternet'in özel bir isim olduğunu hep söyledi durdu. Bir çok kişi bugün İnternet'i benim gibi büyük harfle yazıyorsa, yani İnternet'e özel isim muamelesi yapıyorsa, Yurtsan'ın yaptığı katkıdandır.

Güle güle kardeşim!

İnşallah F klavye hayalin gerçekleşir!

Seni hiç unutmayacağım!