Yoksa ben camiye mi karşıyım?

Çamlıca’ya cami yapılmasını eleştirenlere “Sizin derdiniz estetik mi yoksa cami mi” türü yakışık olmayan bir suçlama yapılıyor.

Yani, “Estetik kaygıları öne sürerek, cami düşmanlığı mı yapılıyor?” şeklinde soruluyor.

Benzer bir ithamı Perşembe günkü yazısında Yeni Şafak yazarı Hayrettin Karaman hocanın yaptığını görünce gerçekten şaşırdım.

Hayrettin Karaman hoca nezaket sahibi biridir. Sanırım toplumdaki kamplaşmanın getirdiği, hepimizi etkileyen gerginlikten Hayrettin Karaman hoca da nasibini alıyor.

Fakat yine de meseleye onun bu perspektiften bakması beni şaşırttı.

Doğrusu ben Karaman hocanın birliğin, bütünlüğün sembolü olan ibadethanelerin bu proje ve kullanılan üslup ile nasıl ve niçin ayrıştırıcı bir hüviyet kazandığını irdelemesini beklerdim.

Neyse gelelim esas meseleye. Yani Çamlıca’ya cami meselesine.

Çamlıca’ya cami yapılmasındaki esas mesele mimari başarısızlık değil, camiler üzerinden oluşturulmaya çalışılan dindarlık algısıdır.

Caminin kendisi, niçin yapılacağı, hangi kaynak ve hangi ihtiyaca binaen yapılacağı ve gösteriş malzemesi yapılması tartışılmıyor.

Bu nedenle tartışmanın eksik yapıldığını düşünüyorum.

Muhteşem bir mimari ile yapılıyor olsaydı Camlıca’ya cami yapmak doğru bir iş mi olacaktı?

Mimarisi düzgün olduğu için meselenin esası olan diğer kısımlarına bir itirazda bulunmayacak mıydık?

Bence Türkiye'deki dindarların asıl rahatsız olmaları gereken kısım burasıdır.

Bazı siyasetçilerin, işadamlarının, yerel yöneticilerin rakiplerinden “daha dindar görünme”, vicdan temizleme, günah çıkarma aracına dönüşen cami yapma yarışındaki tek mesele estetikten yoksun olması mıdır?

Belediye başkanlarının cami yapma kolaylığına kaçmaları, siyasetçilerin cami yaparak toplumla iletişimde üstünlük sağlama çabaları bizim dert etmemiz gereken konular değil midir?

Bazı işadamlarının haksız kazançlarını 'temizleme' aracı olarak cami yapmayı kullanmaları konuşulacak konu değil midir?

Günümüz dindarlığının istismar edenden başka kimsenin işine yaramadığı ortadayken daha fazla dindar görünmek için cami yapmayı öncelikli mesele edinenlerin bu hesaplarına ortak olmak yakışır mı bize?

Bu kadar görkemli bir caminin hangi para ile yapılacağı Müslümanlık adına camiyi savunanların göz ardı edeceği bir durum mudur?

Cami yapanın, öncülük edenin niyeti ne olursa olsun "önemli olan o caminin yapılmasıdır" mı diyeceğiz?

Camiler bu kadar işlevsiz hale gelmişken, vakit namazlarında koca koca camilerde birkaç kişi ile ibadet yapılırken gösteriş temalı devasa camiler yapılmasına ses çıkarmayacak mıyız?

Toplumun niçin camilerden kaçtığını, uzak durduğunu konuşmadan, sarahate kavuşturmadan boş mabedler dikmek midir esas dindarlık?

Camilerin barışın, bütünlüğün, kardeşliğin, dostluğun, kaynaşmanın, nezaketin sembolü olma işlevi bu proje ile darbe yemiş olmasının hiç mi manası yok?

"Öyle bir cami yapalım ki bütün İstanbul’dan görünsün" diyenlerin ve bütün İstanbul’dan görünen minareli tarihî silueti bozanların aynı kişiler olmasına dikkat çekmeyelim mi?

Bu hem mantık hem samimiyet dışı tutumu görmezden mi gelelim?

Bugün Çamlıca'ya cami dayatmasında bulunanların son 20 yıldır İstanbul'da yükselen gökdelenlerin de sorumlusu olduğu ortada.

Dücane Cündioğlu'nun Perşembe günü Yeni Şafak'ta yayınlanan yazısından öğrendiğimize göre Çamlıca camii ile Sultaahmet Camii'nin ortak özelliği yalnızca mimari benzerlik değilmiş.

Bugünküne benzer 'kibir' ve 'büyüklenme' temalı bir tartışma o dönemde de yaşanmış. Bundan dolayı da hem halk hem de ulema uzun yıllar Sultanahmet Camii'nde ibadet etmekten imtina etmiş.

Benim asıl merak ettiğim "Derdiniz estetik mi, yoksa cami mi?" diyerek projeye karşı çıkanlara 'din muarızı' ithamında bulunanlar Dücane Cündioğlu'nun Yeni Şafak'taki çığlığına ne diyecekler?

Bu arada, Dücane Bey’in siyasi karara itirazının uyandırdığı büyük etkiyi, toplumsal bir kenetlenmeye yol açmasını Türkiye adına son derece umut verici buluyorum.

Ve yukarıda altını çizdiğim esaslardan dolayı sadece estetik arızaya değil caminin yapılmasına da karşı olduğumu söylemek istiyorum. Dinden çıkar mıyım?  twitter.com/acikcenk