Yeni Şafak’ın Cübbeli manşetinin arka planı

Yeni Şafak’ın Cübbeli manşetinin arka planı

Yeni Şafak gazetesinin 'dini kanaat önderi' kimlikli, ‘sevilen’ bir zatın aleyhinde bir manşet atmasına siz de şaşırdınız mı?  Ne de olsa -ilk bakışta- bu tarz bir habercilik İslami camiada sık karşılaşılan birşey değil. Bu mahallede genelde 'kol kırılır yen içinde kalır' mantığı geçerliydi. Fakat bu sefer tersi oldu.

Peki tersi oldu mu gerçekten?

Söz konusu habere konu olan zatın tuhaflıkları yeni bir durum değil.  Ama mahallenin yayın organlarında bu ‘hoca efendinin’ yapıp ettiklerini eleştiren -birkaç bireysel çıkış müstesna-  dişe dokunur bir haber, yorum, manşet olmadı.

Peki ne oldu da Yeni Şafak manşetten, hem de dokuz sütuna, bu ‘hoca efendi’ye çaktı?

Bu haber gazetenin sunduğu gibi bir provokasyonu engellemeye matuf olmaktan ziyade, cemaat içi savaşın alenileşmesi anlamını taşıyor.

İsmail Ağa cemaatindeki iktidar savaşı bu manşetle su yüzüne çıktı. Alttan alta Cüppeli Ahmet’le mücadele eden cemaatin ‘ak saçlıları’, bu usülle başarılı olamayacaklarını anlayınca, Cüppeli’nin cemaate verdiği zarara son vermek için açık bir ‘savaş’ başlattı.

Peki niçin Yeni Şafak?

Yeni Şafak’ın patronu İsmail Ağa cemaati ile yakın diyalog içerisindedir. Yani İsmail Ağa cemaati nezdinde Ahmet Albayrak’ın hatırı sayılır bir yeri vardır. Ahmet Albayrak bu itibarı cemaatin ‘merkeze’ yakın isimlerinden görüyor. Yani doğrudan doğruya cemaatin şeyhi Mahmut hocadan. Cemaatin Ahmet Albayrak’a gösterdiği bu yakın ilgi elbette karşılıksız değil. Aynı ilgiyi Yeni Şafak’ın patronları da cemaatten esirgemiyor.

İşte karşılıklı bu ilgi ve saygı, son dönemde yapıp ettikleriyle cemaate zarar vermeye başlayan Cübbeli Ahmet’e 'dur' deme konusunda ittifaka dönüştü.

Görünen o ki Yeni Şafak’ın patronu Ahmet Albayrak da artık Cüppelinin bu tuhaf davranışlarından rahatsız olmaya başlamış. Ama cemaat adına

'Peki bu ihtar neden medya yoluyla gerçekleşti?' diye de sorabilirsiniz elbette.

Cevap vereyim. Cevap medya aracılığıyla geldi, çünkü Cüppeli Ahmet de son dönemde medyatik bir figür olmaya başladı. Üselik Cüppeli Ahmet tuhaf bir şekilde hem cemaat tabanında, hem de cemaate uzak çevrelerde sempati uyandırmaya başladı!

Yeni Şafak Cüppeli Ahmet’in yıllardır verdiği zararları ancak bugün fark ettiğini söylerse kimseyi inandıramaz. Ne beni, ne sizi.  Dahası Fehmi Koru bile Yeni Şafak’ın bu ‘cesur’ manşetine şaşırır.

Bu mahallede ne yazık ki, kollar kırılır yeni içinde kalırlar. Kırılan kol kendi kolunuz olana dek.