CHP artık eski CHP değil, çok değişmiş! Geçmişteki tüm hataların üzerini örtmüş ve helalleşmek isteyen bir Kemal Kılıçdaroğlu ile karşı karşıyayız…Kim diyor bunları? 
Tabii ki Temel Karamollaoğlu…
Bakın ne diyor:
- Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP’de de değişim oluyor. “Ben parti meclisine şimdi başörtülü bir kadın aldım. Ezan Türkçe okunsun diyen genel başkan yardımcısını ihraç ettim. Ben barışmak istiyorum” diyen bir CHP genel başkanı var. Biz CHP ile bir masaya oturup konuşmayı bırak, biz CHP ile 1974 yılında koalisyon kurduk yahu. Kıbrıs zaferini o zaman kazandık. 70 sene önce 80 sene önce 90 sene önce yapılan bir takım icraatlardan dolayı bugün CHP ile konuşmayı günah sayacaksınız. Böyle bir yaklaşım olmaz… 
He valla…
2022 yılındayız…
Şimdi biz o yılları mı konuşacağız…
80 sene öncesini… ya da 90 sene öncesini…
Mesela…
Merve Kavakçı 90 yıl önce Meclis’ten atılmıştı. Şimdi biz onu mu konuşacağız? Ecevit’in 90 yıl önce Meclis’teki o tarihi konuşmasını bugün irdelemenin, gündeme getirmenin ne manası var canım!
Şimdi bana Ecevit’in CHP’yle alakası ne diye? Temel Bey Kıbrıs zaferini, 1974 yılındaki koalisyonu dilinden düşürmüyor ya… O dönemde kim vardı CHP’nin başında…
Tabii ki Ecevit…
O yüzden bana bununla gelmeyin…
Ha… Merve Kavakçı’nın Meclis’ten atılması falan sizi kesmiyor mu? O zaman ben sizi 80 yıl öncesine götüreyim..
İstet Paşa’nın yardımcısıydı galiba…
Özgür Özel…
Ne diyordu 80 yıl önce?
Çocuklarımızın geleceğinden bahsediyordu, onların Kur’an kurslarında çürütüldüğünü, beyinlerinin yıkandığını falan söylüyordu…
İsmet Paşa döneminde!
Hatırladınız mı diyemiyeceğim çünkü o zamanlarda bir çoğumuz hayatta değildik…
Şimdi arkadaşlar tarih olmuş bu konuşmalar üzerinde konuşmanın anlamı yok. Temel Bey’e o yüzden hak veriyorum. Biz bugüne bakalım, kardeş kardeş geçiniyor muyuz? Geçiniyoruz. 90 yıl önce ıslıkladığımız Erbakan’ı birlikte anıyor muyuz? Anıyoruz… Eee daha ne istiyoruz Allah’tan… CHP’de başörtülü desen var, seçim vaktinde cami avlusunda yasin okuyan var…
Var oğlu var…
Bu kadar değişim, bu kadar helalleşme arzusu, bir olma, birlik olma vurgusu… Bakın eskiden “Katil” dedikleri Temel Karamollaoğlu’na şimdi “tonton amca” övgüsü düzüyorlar… Onlar değişti madem, biz de değişelim kardeşim… 2022 yılındayız geri kalmayalım, bu kadar da gerici olmayalım.
Hay aklınla bin yaşa Temel Bey, ufkumuzu açtın…
Yahu ayıptır günahtır…
Temel Bey ne günah işledi de Yeni Şafak yazarı Hüseyin Likoğlu “Tevbe et” çağrısı yapıyor. Siz o kadar günah işleyeceksiniz, mübarek insan Karamollaoğlu’na o kadar iftira atacaksınız, sonra da “tevbe et” diyeceksiniz… Niye tevbe edecekmiş ki… sen Tevbe et Hüseyin Likoğlu…
Ne yapmış ki Temel Bey?
Yeni Şafak’ın satın alınmasıyla ilgili azıcık tarihleri karıştırmış.
Ne yapmış Temel Bey?
İSMEK kurslarında LGBT eğitimi verilmesine ses etmemiş…
Ne yapmış Temel Bey?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun devasa bilbordlarda eşcinsel evlilik vaatlerini içeren afişlerine kızmamış…
Hepsi bu…
Tövbe estağfurullah…
Bu Hüseyin Likoğlu beni günaha sokmadan iyisi mi bu konuyu burada bırakayım… Gerisi alttaki videoda… 

28 Şubat 1997… Tam 25 yıl önce postmodern darbe yapıldı Türkiye’de… O dönemde SSK Genel Müdürü olan Kemal Kılıçdaroğlu da mağduriyet yaşamış… Mahkeme mahkeme hakkını aramış… Kemal Bey’in ne çok mağdur edildiğini kendi sesinden yazının altındaki videodan izleyebilirsiniz.. 

Valla ben Kemal Bey’in nerede, kim veya kimler tarafından mağdur edildiğini bilmiyorum. Ya da hatırlamıyorum. Ama Kemal Bey’in 1998 yılında mağdur ettiği baş örtülü kardeşlerimizi çok iyi hatırlıyorum…

 28 Şubat sürecinde “Senin konuşmaya hakkın yok terbiyesiz”  denilerek ağzı kapatılan ve kapının dışına itilen kızcağızı Kemal Kılıçdaroğlu mağdur etmedi tabii ki…  Yine 28 Şubat sürecinde başörtülü kızlarımızı ikna odalarına alan da Kılıçdaroğlu değildi. Deniz Baykal’ın milletvekili yaptığı Nur Sertel’di ikna odalarını kuran…

Zaten Kemal Kılıçdaroğlu o dönemde siyasetçi değil, bir bürokrattı. SSK Genel Müdürlüğü’nün başındaydı. Müdür Kılıçdaroğlu döneminde SSK’nın başı örtülü avukatları (Onlara göre çul) Öznur Toptaş, Nadire Boyalı Zengin, Şengül Kara, Zeynep Ümit Altınsay ve Zübeyde Boncukoğlu soruşturmaya tabi tutuluyorlar…

Neden biliyor musunuz?

Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel müdürü olduğu SSK’nın avukatları olarak duruşmaya başörtülü girmişler…
Vay sen misin bunu yapan!
Asker tak diyor, Kılıçdaroğlu şak soruşturmayı başlatıyor.
Kırklareli’nde peruk kullanmak zorunda kalıp duruşmaya giren Öznur Toptaş, Konya’da başörtüsüyle duruşmaya girmekte direnen Nadire Boyalı Zengin, Şengül Kara, Zeynep Ümit Altınsay, Erzurum’da Zübeyde Boncukoğlu hakkında anında işlem yapılıyor. 

Kemal Kılıçdaroğlu 28 Şubat mağdurlarıyla buluştu madem, ben merak ediyorum, az önce ismini saydığım bu kişilerle de buluştu mu? Onlardan da helallik aldı mı?

Mağdurmuş!

Bu da Kemal Bey’in bir başka mağduriyeti herhalde… 28 Şubat’ta askerle elele kolkola kim vardı? Kimler o mağduriyeti yaşattı? Yahu mağdur olan, 28 Şubat zalimliğinde ısrar eden Özgür Özel’i yanında tutar mı? Hadi yanında tuttu, bir kelam etmez mi? Yahu sen ne diyorsun evladım demez mi?

Mağdur canım… Çok mağdur…

Kemal Kılıçdaroğlu’nun mağduriyetini tüm detaylarıyla alttaki videodan izleyebilirsiniz…