Binali Yıldırım'ın Genel Başkan seçildiği kongrede hava farklı değildi.
Davutoğlu, bu sefer farklıydı ama..
AK Parti'nin kalıcı olduğuna vurgu yaptı.
"Kimse vazgeçilmez" değil diyerek, Tayyip Erdoğan'ı delegeye havale etti.
"Veda" yerine...
"Vefa" konuşması yaptı.
"Ben buradayım" dedi.
"Haksızlık" edebiyatıyla, geleceğine nakış işledi.
Açıkçası Davutoğlu giderayak iyi oynadı.
"Mağdur"a oynadı.
İlk kez kendi gibi konuştu...
"Hoca" gibi...
Erdoğan'dan rol çalmadı yani.
Kiziroğlu türküsü eşliğinde salonu turlarken, belliydi tribünlere oynayacağı.
Karşılık da buldu doğrusu...
İyi karşılandı.
Aynı güzellikle uğurlandı.
Zira, Reis öyle istemişti:
- Saygıda kusur olmasın!
Erdoğan'ı işaret edip, haksızlığa uğradığını söylese de, Reis'in istediği saygıyı gördü Davutoğlu.
Alkış tufanı altında, gözyaşları eşliğinde uğurlandı.
Erdoğan için "vazgeçilmez değil" imasında bulunmuştu ya konuşmasının başında... Yerine oturduğunda bunu gördü, Bozdağ''ın deyişiyle, "AK Parti'nin Tayyip'in partisi" olduğunu daha iyi gördü.
Davutoğlu, kısık sesine inat "Beni değil, onu seçin!" diyen Binali Yıldırım'ı dinlerken, Erdoğan'ın "vazgeçilmez" olduğunu çok daha iyi gördü. .
Tayyip Erdoğan'ın "Başkanlık yolu" için AK Partili delegelerin oyuna,talip olan bir ADAM vardı kürsüde.
Binali Yıldırım, "Beni değil onu seçin!" derken, AK Parti Hareketi'nin"vazgeçilmez" liderini, bir tek Davutoğlu'na değil, dünyaya duyurdu.
Kendisi zaten seçilmişti!
Davutoğlu'nun 21 ay boyunca görmediği buydu işte!
Aziz Kocaoğlu'na sor
Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki:
- Binali Yıldırım 'düşük profil' olmadığını söylesin.
Binali Bey'e sorma Kemal Bey...
Aziz Kocaoğlu'na sor...
Kocaoğlu yan çizerse eğer...
Köprülere sor...
Marmaray'a sor...
Yollara sor...
Hızlı trene sor...
Doğru cevabı mutlaka bulacaktır.
Yeter ki sor!