Kemal Kılıçdaroğlu YSK'nın kararından sonra bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Muhtemelen bugün DSP lideri Önder Aksakal ile de görüşüp destek istiyecek! 31 Mart seçimlerinde Kemal Bey'i PKK'nın işbirlikçisi ilan eden Aksakal'ın "Tayyip Erdoğan'ı bitirme" korosuna katılma ihtimali düşük değil.
Sezai Temelli HDP'nin çizgisinde bir değişim olmayacağını söyledi zaten. İYİ PARTİ ile devam eden bir ittifak var; Meral Akşener ortağı Kılıçdaroğlu'ndan daha ateşli...
AK Parti'ye, Tayyip Erdoğan'a kaybettirmeye yeminli!
Komünist Partisi'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nun lehine çekildi. YSK'nın kararında Demokrat Parti'nin hem Kılıçdaroğlu'na hem de Meral Akşener'e eşlik ettiği aşikâr... Yani Gültekin Uysal ve arkadaşları da İmamoğlu'nun yanında yer almaya hazır. Saadet Partisi'nin İstanbul'da 100 binin üzerinde oyu var, onlar da "Tayyip"e karşı duruş sergiliyor. HDP ile TKP'nin içinde olduğu ittifakın içinde olmaya pek hevesliler yani.
HDP'yi anlarım...
TKP'yi anlarım...
DSP'yi anlarım...
DP'yi anlarım...
İyi Parti'yi anlarım...
CHP'yi anlarım...
Abdullatif Şener'i bile anlarım...
SP lideri Temel
Karamollaoğlu'nun canhıraş bu ekibin içinde yer alma
isteğine, Tayyip
Erdoğan ve AK
Parti'nin hezimeti için çırpınışına anlam
veremiyorum. Bu nasıl bir nefrettir, bu
nasıl bir kindir ki hiç dinmek bilmiyor!
Temel Bey'i anladık diyelim...
Abdullah Gül'e ne demeli peki?
Abdulllah Gül yapılan hırsızlığı görmek yerine, dava
arkadaşlarını dinlemek, eldeki belge ve bilgileri görmek yerine
bugünü 367 garabetine
benzetiyor... O da uğrunda 27 Nisan
muhtırasına maruz kalan Tayyip
Erdoğan'ı suçluyor... Akıl alır gibi değil!
Eh, kambersiz düğün olmayacağına göre...
Ahmet Davutoğlu da eksik değil bu
işte. Biz kendi partisini kuracak diye beklerken,
arkadaş CHP'nin
sözcüsü olmayı tercih etti...
Tayyip Erdoğan koynunda ne çok yılan beslemiş meğer!
31 Mart seçimlerinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul İl BaşkanıCanan Kaftancıoğlu'nu Ekrem İmamoğlu'nun yanında hiç görmedik!
Neden acaba?
Kemal Bey'in zehirli dilinin kendisine fayda
sağlamayacağını gördü çünkü. PKK destekli
sözleriyle Kaftancıoğlu'nun
kendisine zarar vereceğini bildi çünkü. O yüzden bu
ikilinin seçimde tuzu
olsun istemedi.
CHP'nin son grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu'nu dinlerken, İmamoğlu'nun ne kadar isabetli bir karar aldığını görmüş olduk.
YSK'nın kararını eleştireceğine küfür etmeyi tercih eden Kılıçdaroğlu'nun bu dili kabul edilebilir bir dil değil. YSK'yı eleştirebilirsin, demokratik tepkini gösterebilirsin ama küfür etmeye, İstanbul seçimlerinin yenilenmesi için lehte oy veren 7 hâkimin ismini tek tek okuyarak hedef göstermeye, bu insanlara "çete mensubu" demeye... hakkın yok, olamaz! YSK hâkimleri günlerdir CHP'lilerin hedefinde. Kimi, "Kızılay'da yürüyemezsiniz" diyor, kimi "Yüzünüze tükürürler" diyor, kimi de "Seçimi iptal ederseniz çocuklarınızın yüzüne bakamazsınız" diye zırvalıyor. Kemal Bey'in sözleri ise hepsinden beter ve çirkin:
"Siz hâkim değilsiniz, çete mensubusunuz!"
Çetenin reisi kim peki?
Kılıçdaroğlu'na göre Recep Tayyip
Erdoğan'dan başkası değil!
Çok sık tekrarlanan bir nakarat.
O yüzden şaşırmadık...
"Çete mensubu" olarak suçlanan YSK yargıçları AK Parti ve MHP'nin itirazına rağmen, Ekrem İmamoğlu'na mazbatasını vermekte beis görmedi hatırlayın. İmamoğlu mazbatayı aldığı gün, CHP'liler tek vücut YSK'yı alkışladı, YSK yargıçlarını yere göğe sığdırmıyorlardı. Red kararı verseler Kemal Bey'in nazarında hepsi birer kahraman olacaktı yine. CHP liderinin istediği olmayınca, bu insanların çete mensubu ilan etmek zor olmadı.
Sık tekrarlanan bir başka nakarat.
Şaşırdık mı?
Tabii ki hayır!
Bir gün de şaşırtsa şaşarım zaten!
Küfürün hakaretin türlüsünü yaptıktan sonra, "Her şey güzel olacak" dedi bir de... Ağzından bir saatten fazla çirkinlik fışkıran Kemal Bey'in zehirli dili bize nasıl bir güzellik katacak gerçekten merak ediyorum.
Bilen varsa beri gelsin!
Not: Arkadaşlar yotube kanalıma (www.youtube.com/hadiozisik) abone olup yaptığım yorumları ve önemli röportajları izleyebilirsiniz. Teşekkürler.