Biliyor musunuz?..
Beni sevgili karımla
ekran karşısında buluşturan birkaç programdan birinin kahramanıydı
Mehmet Ali(Birand)…
Öyle büyük
hayranlıkla dinliyorduk ki onu karımla
birlikte…
Dünyada haber bülteni izleyip hem
bilgilenen hem eğlenen seyirciler olarak kendimizi çok şanslı
addediyorduk…
Şimdi birileri
kalkmış "Mehmet Ali
öldü" diyor…
Oğlu ve hastane yetkilileri
ise "ölmedi" diye açıklama
yapıyor...
Aklımızı başımızdan aldınız
yahu!..
İnşallah Mehmet Ali
ölmemiştir...
İnşallah "öldü" haberi
üstüne yaptığımız yorumları kaldırıp atarız...
Yaşa Mehmet Ali
yaşa...
Hem de çok
yaşa...
14 Ocak 2013
Pazartesi akşamüzeri ekranda attığın ve hafıza isimli
arşivimize kazınan o görüntüler son kahkahan
olmasın...
Dünkü yazımı böyle bağlamıştım...
Ama ne yazık ki Pazartesi akşamüzeri ekranda gördüğümüz son
kahkahalarıymış onlar...
Ve bundan sonra da sadece ekranlarda duyabileceğimiz
son kahkahaları...
Ey efendiler!..
Daha birkaç gün öncesine kadar (kimileri ölümünden sonra bile)
Mehmet Ali (Bİrand) için "vatan
haini" iftirasını atan edepsizler!..
Duyunuz mu bilmem...
Bu ülkede hem başbakanlık ve hem de cumhurbaşkanlığı yapmış 5
siyaset adamından biri olan dokuzuncu Cumhurbaşkanı
Demirel; "O büyük bir vatanseverdi" dedi;
sizin iftiralarınızı yüzünüze vurmak için...
Utanmadığınızı, yüzlerinizin kızarmadığını
biliyorum...
Ve diyorum ki:
Hiç yokmuş ve sizi hiç alıp
gitmeyecekmiş gibi yapsanız;
Azrail'in gözünden kaçacakmış gibi her gün bir
başka meslektaşınızın ve siyasetçinin kuyusunu kazsanız da:
"ölüm var"...
Ve hem de hiç ummadığınız bir anda gelip alacak sizi de...
Tıpkı annenizi, babanızı veya başka sevdiklerinizi gelip de aldığı
gibi alacak...
Pişmanlık duymaya,
özür dilemeye,
"tövbe ya Rabbim!" demeye vakit bile
bulamadan alıp gidecek hem de...
Benden size tavsiye;
bundan sonra köşelerinizde kin ve nefretinizden
önce vicdanınızın (varsa
tabii) sesi olmaya çalışın...