Bizim medya niçin ABD'nin sevdiklerini seviyor, sevmediklerini ise sevmiyor? Bu konuda bir fikri olan var mı?
Dikkat ediyor musunuz, Suriye meselesinde medyanın dil birliğini? Sizce Ortadoğu'daki meselelere bakışta medyadaki bu ittifakı kim sağlamış olabilir?
Üstelik bu batı merkezli dilin hakim olduğu haberlerde 'yeni medya' / 'eski medya' ayrımını da göremiyoruz. İlginç değil mi? Bir çok meselede birbirleriyle zıt düşen medya cepheleri, mesele ABD'yi ilgilendirince derhal aynı çizgiye gelmekten imtina etmiyor. Niçin?
Hatırlarsınız, batı dünyası Libya lideri Kaddafi'yi sorun olarak görmeye başladığında, bizim medya da hep bir ağızdan 'kahrolsun diktatör' sloganlarıyla dolup taştı.
Sonra bir baktık batının gündeminde Suriye var. Orada bir hareketlenme başlıyor. Bizim medya islamcısı, solcusu, muhafazakarı, liberali hep bir ağızdan 'kahrolsun diktatör' diye bağırmakta.
Öyle ki ABD'liler 'Türklerin sabrı bitiyor, bunu biz de görüyoruz' diyerek, neredeyse bizimkileri öfkelenmemeleri konusunda teskin etmeye ihtiyaç duydular.
Bütün bu olanlara bir tesadüf diyebilir miyiz?
Daha bir yıl önce Ortadoğu'nun 'en kibar,en modern, en cana yakın' lideri olarak tanımladığımız Beşşar Esad, niçin birdenbire ‘kanlı diktatör’ oldu?
Bir yıl önce en ‘yakın kardeşimiz’di, şimdi aniden 'hasım' olarak görmeye başladık. Nasıl oluyor bu iş?
Yaklaşık 10 yıldır iktidarda olan Beşşar Esad'ın 'reformları yapmadığını, halkına zulüm ettiğini, devletin bütün kaynaklarını sadece kendi akrabaları arasında paylaştırdığını, halkın haklı taleplerine kulaklarını kapadığını' niçin şimdi görmeye başladık? Niçin bu tablo şimdi bizi rahatsız etmeye başladı?
ABD ile beraber bizim medyanın da başına taş mı düştü de birden gözümüzdeki perde kalkıverdi?
'Beşşar Esad Suriye halkını öldürüyor, bu nedenle tepkimizi dile getiriyoruz' denecekse, ne zamandan beri Ortadoğu'daki ölümlere medyanın vicdanı sızlamaya başladı?
Gerçekten medyanı bir vicdanı var mı Allah aşkına? O vicdan niçin başka yerlerde sızlamıyor?
Mesela Irak'ta son 10 yıldır ölenlerin sayısı milyonları geçti. Siz bizim medyada bu ölümlere sebep olanlarla ilgili bugünküne benzer bir ortak tepki gördünüz mü?
Veyahut Afganistan'da her gün onlarca insan ölüyor. Medya niçin orada insanları öldürenlere de aynı yaklaşımı göstermiyor? Siz Afganistan için bir 'diktatör' arayışına girildiğine tanık oldunuz mu?
Ya da Bahreyn’de olanların niçin haber değeri yok? Bahreyn’de ölenler insan değil miydi?
Diğer taraftan medyanın İsrail yöneticileri için 'diktatör' sıfatı kullanabileceğine ihtimal veriyor musunuz?
Niçin Suriye lideri için dolan süre İsrail lideri için dolmuyor? Filistin’de ölenler başka dünyanın insanları mı?
Bizim vicdanlarımız ABD izin verdiği kadar mı harekete geçecek? Kendi ahlakımızla, kendi tutumumuzu ne zaman belirleyebileceğiz?
Aslında burada tek kusurlu medya değil. Yukarıdaki sorularımın tek muhatabı da elbette medya değil
Ben tüm bu soruları 'medya' diye soruyorum, siz alın bu soruları götürün memleketimizin en 'islamcı' dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu'na da sorun.
Çünkü bu sorulara Dışişleri Bakanımız da en az medya kadar
muhatap. Öyle değil mi?