Maranki kapmış şifayı
Yahu, Ahmet Maranki daha dün şifalı bitkilerden detoks kürleri falan yapan bir adamdı. İşi ne ara militarist söylemlere getirdi, anlamak mümkün değil.
Bir Maranki'miz eksikti.
Neredeyse hergün birbirine kin ve nefret kusan, "yargılanacaksınız"
diyerek parmak sallayan insanlarla uğraşıyoruz farkında
mısınız?
Şimdi de Ahmet Maranki çıkmış Akit Tv'de yargılamayı falan geçip
üstü kapalı iç savaşla tehdit ediyor. “Benim umudum 25
Haziran’da... Olmadı artık Belgrad Ormanı’nda bir ağacın altında
talim şeyimizi oraya gömdük. Çıkaracağız artık.” diyerek bir
skandala imza atıyor.
Yahu Ahmet Maranki, sen daha dün şifalı bitkilerden detoks
kürleri falan yapan bir adamdın. İşi ne ara militarist söylemlere
getirdin?
Sabahları kadın programlarında Ramazan'da zayıflatan bitkilerden
bahsedecekken, baya ciddili tartışma programlarında talim yapmak,
silah gömmekten falan bahsediyorsun.
Şifacı adamın içinden terminatör çıktı, iyi mi!
Şifalı bitkilerle uğraşmaktan belki de şifayı kapmıştır, kim
bilir.
Allah'tan hakkında soruşturma açıldı. Şimdi savcılara anlatsın
bakalım o Belgrad Ormanı'ndaki ağaçların altına neyi gömdüğünü.
DOLAR NASIL ÇAKILDI?
Her durumu sulandırmak, her krizden goygoy çıkarmak gibi bir
meziyetimiz var, amenna.
Özellikle bazı haberleri ve bazı durumları abartmak gibi de bir
huyumuz var, ona da amenna.
Ama bu nedir ya?
Doların durdurulamaz yükselişi karşısında sonunda Merkez Bankası
harekete geçti. Bu hadsiz yükselişe birinin dur demesi gerekiyordu
elbette.
Merkez Bankası müdahale edince dolar 4.80'lerden 4.60'lara
düştü.
Peki o gün haber siteleri bu habere ne başlık attı dersiniz?
"Dolar Çakıldı"...
1 Mayıs'ta 4.10 TL olan dolar 20 gün sonra 4.80'den 4.60'a düşünce
çaktı mı çakıldı mı artık siz karar verin.
Mevzu geyik olsa on numara espri aslında ama insanın cebine
dokununca güldürmüyor.
AK PARTİ'DE TURKUAZ ETKİSİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan aday tanıtım toplantısında bir
buçuk saat boyunca yaptığı konuşmayla, açıkladığı projelerle AK
Parti'nin seçime ne kadar hazırlık olduğunu göstermiş oldu.
AK Parti'nin seçim beyannamesiyle ilgili hiç
kuşku yok ki pekçok kalem tarafından olumlu ya da olumsuz analizler
yapılacaktır.
Ben dikkatinizi başka bir yere çekeceğim izin verirseniz.
Salonda, afişlerde, kitapçıklarda, yani görsel materyallerin
çoğunda turkuaz renk hakimdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kravatının rengi bile yazı karakteriyle aynı renkteydi.
Siyasal iletişimde renklerin, sembollerin büyük önemi vardır.
Renkler bilinçaltında algılamada kodlamaya yardım eder ve bu nedenle ikna süreçlerinde, kampanyalarda, kimlik ve imaj çalışmalarında etkili bir unsur olarak değerlendirilir.
AK Parti'nin yeni dönem kodlarını da turkuaz rengi tek başına çok güzel özetlemiş.
Peki turkuazın insan psikolojisindeki karşılığı ne?
Üst düzey bir değişim ve dönüşümü simgeleyen Turkuaz renk, insanlar üzerinde istikrar ve güven duygusu yaratır. Ayrıca bu renk geçmişten ders çıkarabilen ve gündelik, sıradan olaylara yeni bir bakışla bakabilen insanlar tarafından benimsenir.
Tam da AK Parti ve Erdoğan'ın seçim mesajlarını içermiyor mu sizce de?
RAKAMLAR HER ŞEYİ AÇIKLAR
MI?
Geçen sene ilk kez CNN Türk ekranlarında gördük onu.
Ekranlarda enerjisi çok yüksek, hamaset yapmadan reel rakamlarla konuşan ve üstelik bunu vatandaşın anlayacağı şekilde anlatan bir ekonomist görmek oldukça zor.
Belki de bu yüzden görünce hemen ilgimizi çekti.
Zaten bu ilgili o kadar yoğun oldu ki birkaç televizyon programından sonra ekranlarda göremedik kendisini.
Prof. Dr Özgür Demirtaş'tan bahsediyorum.
Ekonomiyi bu kadar akıcı ve anlaşılır şekilde anlatan birini bulunca bırakmak istemedi tabi yurdum insanı.
Twitter hesabı takipçi akınına uğradı.
Şimdilerde dolardaki oynaklık nedeniyle sosyal medyada Özgür Demirtaş'ın Tarafsız Bölge'deki açıklamaları yeniden dolaşıma girdi.
Dolar ve dış mihraklarla ilgili on numara bir açıklaması var. Diyor ki özetle "evet, dış mihrak vardır ama sen güçlü bir ülke olursan dış mihrak falan hikaye olur".
Özgür Hoca'nın o programlarda "bir şeyi anlamak için rakamlara bakmak yeterlidir" sözünü sık sık kullandığını da hatırlıyorum.
Ahali kendisine bu kadar ilgi göstermişken ve ekranlarda görmek için bu kadar talep varken sonuç tam tersi oldu. Yani arz talebin yanından bile geçmedi.
Diyorum ki; hayatta rakamların da kifayetsiz kaldığı durumlar vardır belki hocam.