"Ne hacıya" yaranabildik şu
sitede "ne hocaya"...
Bak bir dokundun Sevgili Ahmet Kekeç, bin
"ah" işiteceksin...
Biz de insan evladıyız...
Bizim de "vicdanımız" var...
Biz ki en belalı yerdeyiz...
Yeni Mahalle'dekileri eleştirsek
Ergenekoncu diyorlar...
Merkez Medya'dakilere çaksak "yandaş"
ediyorlar...
Araftayız be Ahmet Kekeç, arafta...
Bilir misin nasıl bir beladır gazeteci tayfasını
eleştirmek...
Eleştirmeye alışmışlara laf anlatmak ne zordur
haberin var mı?
Gel bir ay çalış şu sitede de gör halimizi...
El insaf be Sevgili Ahmet Kekeç el insaf...
Sen ki gazeteciler.com'da en çok alkışlanan...
En çok KAZANDI seçilen yazarsın...
Sen ki "vicdanen yakın" durduklarımızdansın...
Sen ki "incitilmemeye" özen
gösterdiklerimizdensin...
El insaf be Ahmet Kekeç el insaf!..
Bugün köşende diyorsun ki:
"Bir de tutup “haftanın kaybedeni” ilan
etmişler."
Ah be Sevgili Ahmet Kekeç ahhhh!!!
KAZANAN seçtiğimiz de mağrursun
da...
KAYBETTİ dediğimizde niye mağdur
oluyorsun...
Yakışıyor mu sana?
Bir günden bir güne "kazandı-alkış" bölümünde yer
aldığında yazdın mı hiç bunu?
Çok teşekkürler Gazeteciler.com, beni
onurlandırdınız dedin mi hiç?
Yazmadın değil mi?
Biz de yazmanı beklemedik, istemedik zaten...
O zaman Sevgili Kekeç!
Mağrur dur yine, mağdur rolü
oynama...
Son olarak Sevgili Ahmet Kekeç...
Diyorsun ki:
"Gazeteciler.com'un “Ahmet Kekeç Nuray Mert’e namert
dedi” değerlendirmesi gerçeği yansıtmıyor."
Kalem üstadısın...
Senin dediğini (demek istediğini) senden iyi bilecek
değiliz ya...
İtimat ederiz...
"İma etmedim", "lafım o kapıya çıkmıyor" diyorsan...
Paşa paşa özür de dileriz...
Emin ol ki...
O kaybetti köşesine kendi adımızı kendimiz yazarız
da...
Bizden rol çalmana izin vermeyiz...
Velhasılı Sevgili Ahmet Kekeç!
MAĞRURLUK yakışıyor sana MAĞDUR
durma...