Kerhaneleri kapamak için 1000 sebep…

Kerhaneleri kapamak için 1000 sebep…

Kara mizahı da geçen bu tartışmada (Dershaneler konusu) hangi tarafı tuttuğumu soruyor kimi sevgili okurlar…

Belli ettiğimi sanıyordum ama demek ki yanılmışım…

O halde söyleyeyim:

Ne Hükümet’in yanındayım, ne de Cemaat’in…

Ne Hükümet’in karşısındayım, ne de Cemaat’in…

Ama…

Liberal demokrasinin ve liberal kapitalist sistemin bırakın yanında olmayı, ta içindeyim…

Ve…

Liberal demokrasiyle liberal kapitalist sistemin gözlerimin önünde ırzına geçilmesini de kabul edemiyorum arkadaş…

İki taraf da tasallutçu…

İki taraf da Tecavüzcü Coşkun modunda…

Taraflar, maaş ödedikleri yazarlara, “bunu yazacaksın kardeşim!” demişler belli ki…

Onlar da patronlarının verdikleri emrin dışına çıkamıyorlar…

 

Yahu efendiler!..




Allah aşkınıza şu konuyu sistem açısından tartışalım gelin de…

“Bugün özel dershaneleri kapatan yarın nereyi kapatır?..” başlığı altında yayımlanan analizimin bir yerinde yazdım…

Tarafsız Bölge’de konuya ilişkin görüşlerini dinlediğim Turgut Kazan’a bayıldım…

Adam açıkça söylüyor:

“Ben Sosyalistim arkadaş” diyor ve ekliyor… “Özek dershanelere de ideolojik olarak karşıyım ama iki kızım da özel dershaneler sayesinde hedefledikleri üniversiteleri kazandılar… Demek ki halen bu dershanelere ihtiyaç var”…

İşte dürüstlük, ilkeli olmak, temiz ahlâk böyle bir şey…

İnanmadığınız sistemin bile varsa eğer yararları kabul edebilmek…

Ya da “ben de faydalandım” diye itiraf edebilmek…

 

Beni asıl kahreden ne biliyor musunuz?..

Beni asıl kahreden, bu konunun (Dershanelerin kapatılması) ilkesiz ve çapsız önermelerle tartışılması…

Aynen Gezi Parkı Protestolarında da olduğu gibi…

O demokratik tepkiler de bütün ileri demokrasilerde takdirle karşılandığı halde bizde iktidara ilk geldikleri yıllarda işe “ileri demokrasi, AB tam üyeliği” hedefiyle başlayanların “baskıcı, despot, şiddet içeren” itirazlarıyla karşılanmadı mı?..

Kız – Erkek öğrenci ilişkilerine (İlkokul çocukları düzeyinde bile) cinsellik açısından bakılmadı mı?..

Küçücük kız çocuklara “fahişe”, erkek çocuklara “cinsi sapık” muamelesi yapılmadı mı?..

 

Son tartışmada değişen ne?..




Hiçbir şey…

Şimdi de “dershanelerin kapatılma kararı” aynı düzeysizlikle ve karşılıklı küfürler, hakaretler savrularak sürdürülüyor…

Ya da…

Vıcık vıcık yağcılıklar…

Bugün iktidar partisi milletvekillerinden biri yazdığı gazetede mealen şöyle diyorduGülen’e hitaben:

“Gözünün çapağını yiyim Hocam, biz aslında sizi çok severiz; gel vazgeç şu itirazdan da kapatalım gitsin şu dershaneleri… Aksi halde Hükümet de kaybedecek, Cemaat de”

Çok ilkesizlik gördüm…

Ama…

Şu son dershane konusundaki tartışmalardaki kadar çapsızına hiç şahit olmadım…

 

Ya karşıdakiler?..

İçlerinden edepsizin biri dershanelerin piyasa ekonomisinin gereği olarak kapatılamayacağını…

Kapatılacaksa eğer…

Bunu Arz/Talep isimli kanunun yapacağını söyleyeceğine…

Bu ülkede oy kullanan her iki kişiden birinin oyunu almış Başbakan’a “Satılmış Erdoğan” diyor, diyebilecek kadar kepazeleşiyordu…

Neden?..

Çünkü bulunduğu mahallede önüne kemik koyanlar öyle istiyor:

“Havla bakiymmmm!”…

 

Ey güzel insanlar!..

Biliyorum ki çoğunluğunuz bu iki tarafın fanatikleri gibi düşünmüyorsunuz…

Biliyorum ki bu absürt sürtüşmelerden sıkıldınız…

Biliyorum ki bir gün; ölmüş gitmiş bir şarkıcı için “yaşasaydı nerede olurdu?”tahmini üzerinden kavga ediyorlar…

Bir başka gün “Dershaneler kapatılırsa kıyamet kopar mı?” sorusu üzerinden…

Dershaneler kapatılırsa kıyamet kopmaz ey dostlar!..

Ama…

Dershaneler kapatılırsa da eğitim sorunu çözülmez bilesiniz…

Ancaaaaakkk…

Dershaneler kapatılırsa; bütün gelişmiş ekonomilerin ve ileri demokrasilerin uyguladıkları ortak ekonomik sistem olan liberal kapitalist ekonomiye darbe vurmuş olursunuz…

Liberal kapitalist ekonominin “Teşebbüs Hürriyeti” ayağını kırmış olursunuz…

Unutmayınız…

Liberal demokrasiler sadece inanç özgürlüğüne değil teşebbüs özgürlüğüne de değer verir…

Eğer…

“Başımı açamazsın” diyorsanız, “dershanemi kapatamazsın” diyenlere de saygı duyacaksınız…

Ve benim itirazım da işte bu noktada başlıyor…

Liberal kapitalist ekonomiye zarar verilme ihtimalinden bile kokuyorum…

 

Bu arada…




Aklıevvelin biri dershanelerin kapatılması için “10 sebep” bulmuş kendince…

Kimi zavallılar da o aklıevvelin uydurduğu 10 sebebi “10 Emir” bellemişler…

Yahu efendiler…

Dershanelerin kapatılması için sadece 10 gerekçe bulmuşsanız çok az…

Ben size kerhanelerin kapatılması için en az 100 gerekçe bulurum…

İsterseniz başlayayım sıralamaya…

Ama gerek yok…

Çünkü istediğiniz, kafaya koyduğunuz her sektör, her kurum için kapatılmasını gerektirecek yüzlerce sebep uydurabilirsiniz…

Hele bu işi Ahmet Hakan’a verirseniz tefrika gibi günlerce yazar…

 

Ama efendiler!..

Türkiye de üyesi olduğu “Batı Demokrasi Kulübü”nün diğer üyeleri gibi liberal kapitalist ekonomiyi tercih etti yıllardır…

O sistemde hür teşebbüs yasalarla kapatılamaz…

Müşterisi (Talebi) bitince kendi kendini kapatır…

Çözün eğitimin sorunlarını…

Bakkal dükkânı gibi üniversite açacağınıza açın binlerce meslek lisesi…

Arttırın yeni yatırımların sayısını ve haliyle işsizliğe de çözüm bulun…

Bakın görün o zaman dershane kalır mı?..

Ne diyorsunuz?..

Başlayayım mı kerhanelerin niçin kapanması gerektiğini saymaya?..

Tövbe, tövbe, tövbe…