CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk yazarı Sevilay Yılman’ı haklı çıkaran bir açıklama yaptı. Kafasındaki Cumhurbaşkanı adayının tarifini yaptı Kılıçdaroğlu.
O açıklamaya geleceğim.
Ama önce Sevilay Yılman’ın “Kılıçdaroğlu mu güçlü, İmamoğlu mu?” yazısını yazdıklarını okuyalım birlikte:
“ (…) Eğer gerçekten isterse Millet İttifakı ortakları da buna onay verirse CHP’nin içinden çıkacak bir tek aday vardır o da; Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Kemal Bey’in aday olmama durumunda ise ittifakın çıkaracağı aday yüzde 100 CHP’den olmayan bir isim olacaktır. Bu Meral Akşener olabilir… Abdullah Gül olabilir… Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ve hatta hatta siyaset üstü, dışında bir isim olabilir… Mesela Aziz Yıldırım olabilir ya da kamuoyunda her kesimden ciddi bir karşılığı olan bir başka isim… Ama asla Ekrem İmamoğlu olmaz! Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu da ona yakın ekip de Muharrem İnce tecrübesinden hareketle asla ama asla İmamoğlu’nun aday olmasına izin vermez.”
Şimdi gelelim Kılıçdaroğlu’nun tarifini yaptığı Cumhurbaşkanı adayına. Yani, Sevilay Yılman’ı haklı çıkaran konuşmasına. İsmail Küçükkaya’nın “Cumhurbaşkanı adayı mısınız?” sorusuna birkaç madde ile cevap veriyor Kılıçdaroğlu:
1- Cumhurbaşkanı temiz biri olacak.
2- Cumhurbaşkanı millet arasında ayırım yapmayacak.
3- Cumhurbaşkanı harcanan her kuruşun hesabını millete verecek.
4- Cumhurbaşkanı nefsine hakim olacak.
5- Cumhurbaşkanı aldığı büyük yetkileri “Ben artık cumhurbaşkanı oldum, bundan sonra güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmeyeceğim” demeyecek.
Bu tarifin içinde Ekrem İmamoğlu var mı?
“Cumhurbaşkanı nefsine hakim olacak. ‘Ben artık cumhurbaşkanı oldum, bundan sonra güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmeyeceğim’ demeyecek.
Kılıçdaroğlu’nun Sevilay’ı haklı çıkaran ifadesi bu. Çünkü, iki dünya bir araya gelse, Ekrem İmamoğlu Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu şartını kabul etmez, etmeyecek. Bir başka deyişye İmamoğlu “sembolik” cumhurbaşkanı olmayı asla kabul etmez. Etmeyeceği için, Sevilay Yılman’ın dediği gibi Ekrem İmamoğlu’nun Millet İttifakı’nın adayı olması zor görünüyor.
Sevilay Yılman CHP kulislerini iyi koklayan bir gazeteci. “Kılıçdaroğlu mu güçlü, İmamoğlu mu?” yazısından anlıyoruz ki Kemal Bey’in Cumhurbaşkanı adayı seçeneklerinden biri hâlâ Abdullah Gül. O olmazsa bir başkası. Hatta Aziz Yıldırım bile Kılıçdaroğlu’nun düşündüğü bir isim. Herkes var ama İmamoğlu yok. Kemal Kılıçdaroğlu daha önce de yazdığım gibi, koltuğunu kaptırmaktan korkuyor. İmamoğlu’nu dışlayarak CHP’deki koltuğunu sağlamlaştırmak istiyor. Niye? Çünkü İmamoğlu Başkanlık Sistemi’ni benimseyen biri. Yani hem Cumhurbaşkanı hem de CHP Genel Başkanı olmak istiyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’nu dışlarken, Millet İttifakı’nın bir diğer ortağı Meral Akşener ne yapıyor? O da Kılıçdaroğlu gibi, İmamoğlu’nun adaylığına karşı mı çıkıyor?
Akşener, ikinci turda kazanamayacağını biliyor. Bir sohbette, oyunun partisinin altında olduğunu söylemiş. “İmamoğlu mu, Mansur Yavaş mı?” tercihini o sohbette belli etmiş. Gönlünde yatan arslanın İmamoğlu olduğunu açık açık söylemese de, imada bulunmuş.
Meral Akşener, biliyorsunuz 30 Ağustos’ta Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul’un Fatih’i ilan etti. Yani gönlündeki Fatih’in Ekrem İmamoğlu olduğunu söyledi:
"1453, Fatih Sultan Mehmet, aynı senin gibi, dedi ki 'Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul'u alırım'. Bizans'a rağmen, Avrupa'ya rağmen, Haçlılar'a rağmen, ya İstanbul'u alırım, ya İstanbul beni alır". İki kararlı lider, ve İstanbul alındı."
Bu sözler çok şey ifade ediyor.
“Ekrem İmamoğlu İstanbul’u aldıysa, Türkiye’yi de alır” dedi Akşener.
İyi de…
“Meral Akşener de Kemal Kılıçdaroğlu gibi “Başkanlık Sistemi”ne karşı” dediğinizi duyar gibiyim.
Doğru…
Doğru ama…
Siyasette her an her şey değişebilir.
Bugün, “Güçlendirilmiş parlamenter sistem” dersin, yarın şartlar değiştiğinde, ya da “Güçlendirilmiş parlamenter sistem”e dönüş zorluğu yaşandığında, Meral Akşener’in yapacağı bir şey kalmaz. Öyle ya, “Güçlendirilmiş parlamenter sistem”e dönüş için muhalefetin 360 sandalye kazanması gerekiyor. Bu neredeyse imkansız olduğu için, “Başkanlık Sistemi”nden vazgeçmek kolay olmayacak. Hal böyle olunca; Akşener kendi gücünü de arttırmak için İmamoğlu’nun güçlü bir cumhurbaşkanı olmasına itiraz etmeyecek.
Neden İmamoğlu peki?
Akşener de biliyor ki ondan başkası olmaz.
Tayyip Erdoğan’la baş edecek başka bir aday yok çünkü. Akşener bunun farkında olduğu için, seçime daha 2 sene varken, gönlündeki Fatih’i şimdiden açıklamış oldu.