CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem
İnce, Tayyip Erdoğan'a karşı
uğradığı hezimetin nedenini Kemal
Kılıçdaroğlu'nun "Gel bakalım
Muharrem" sözüne bağlıyor:
"Ogün biz seçimi kaybettik!"
Ben hayatımda Muharrem İnce gibi, kendisiyle çelişen bir politikacıya rastlamadım. "Adam" hem kaybediyor, hem de kıyasıya bir yarışın içine giriyor.
Bu ne yaman çelişki Muharrem Bey?
Oysa, seçimden bir kaç gün sonra, yüzde 31'le büyük bir başarının altına imza attığını iddia etmişti. 40 yıl sonra CHP'yi yüzde 31 gibi büyük bir oranla tanıştırdığını söylemişti.
"Adam" hem başarılı
oluyor!
Hem de daha ilk gün kaybediyor...
Bu nasıl bir şeydir, bilen varsa Allah
aşkına bana da anlatsın!
Hani teşekkür turuna çıkacaktı?
Hani, Türkiye'yi karış karış
dolaşacaktı?
Yüzde 31'in karşılığında, sadece iki ile gitti Muharrem Bey, birinde ilk günün sıcaklığı ile iyi karşılandı. Bir diğerinde ise, karşılık bulmadı ve boyunun ölçüsünü alıp Ankara'ya dönmüştü.
İstanbul'u kestirmiş gözüne şimdi
de...
İyi de Tayyip Erdoğan'ın
deyişiyle, "Bay
Muharrem" bu saatten sonra kim güvenir
sana? Bırak arayış içinde olan vatandaşı, hangi CHP'li
bundan sonra takılır peşine? Bir kere
sen kendine inanmamışsın, ahali niye inansın ki sana?
24 Haziran
seçimleri öncesinde iddialıydın!
Tayyip Erdoğan'ı koltuğundan edecektin!
İstanbul'da,
İzmir'de, Ankara'da milyonları
peşinden sürüklemiştin! Umut olmuştun hani. Niye kandırdın sen
peşinden gelen insanları? Niçin umut verdin? Niye kaybettiğini
bildiğin halde seçime girdin?
Önseçim şartıyla İstanbul'a adaymış Beyefendi... Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Gel bakalım Muharrem" sözünden ötürü kaybeden Muharrem İnce, halkın "Yetiş Muharrem" demesini bekliyor şimdi. Hem de hiç utanmadan, sıkılmadan... Hem de halkın bu sefer, "Defol Muharrem" diyeceğini bildiği halde...
Hâlâ maval okuyor, siyaseten mevta olduğu
halde.
Çok acı değil mi sizce de?
MELİH GÖKÇEK MHP'NİN ADAYI OLUR MU?
Melih Gökçek'in yapılan veya yapılacak teklife sıcak bakacağını sanmıyorum. Zira, daha ilk gün Mehmet Özhaseki'ye AK Partiliolduğuna vurgu yaptı ve kenara çekildi.
Ve fakat...
AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı Hayati
Yazıcı dün lüzumsuz bir laf etti:
-Melih Gökçek'i laf olsun diye görevden almadık.
Ağır bir laf...
Altında ne var bilmiyoruz...
Melih Gökçek lafın aldında kalmadı:
-Suçluysam suçumu açıkla...
Haksız değil...
Hayati Yazıcı kendi adına konuşmadığına
göre, AK
Parti Melih Gökçek'e bir
açıklama borçlu. Ortada aykırı bir şey
varsa, açıklanmalı.Her şey yerli
yerindeyse, Gökçek herhangi bir suça
bulaşmamışsa, Hayati
Yazıcı'nın çıkıp özür dilemesi
gerekiyor. Özür ya da açıklama
gelmezse, Melih
Gökçek kendini aklamak zorunda
kalabilir...
Hem de MHP'nin Ankara adayı olarak!
BAHÇELİ TERS KÖŞE YAPTI
MHP lideri Devlet Bahçeli, "ittifak resti" çektiği gün şöyle bir ifade kullanmıştı:
"AK Parti'nin içinde sevinç taklaları atmaya hazırlananlar var."
MHP ile AK Parti arasında "yerelde ittifak" görüşmeleri yapılıyordu. İşler yolunda gitmeyince, "herkes kendi yoluna" kararı çıktı. Bahçeli'nin dediği gibi, sevinç taklaları atıldı, ama bir tek AK Parti'de değil, MHP'de de aynı sevinci gördük, hâlâ görüyoruz.
Asıl sevinci ise başından beri "Cumhur ittifakı"na karşı çıkanlar yaşadı. İYİ Parti'nin EYT teklifi de MHP'nin desteğiyle kabul edilince, "müjde müjde müjde" çığlıkları attılar... MHP'nin verdiği destek, "Cumhur ittifakı"nın da çatlamasına, ya da sona ermesine delaletti kimine göre...
Ve fakat...
Salı günü "Cumhur ittifakı devam
ediyor" diyen Bahçeli'yi
hiç kimse hesaba katmamıştı. Devlet
Bey, bir kez daha herkesi ters köşe
yapınca, sevinç çığlıkları atanların
sevinci kursaklarında kaldı.
Devlet Bahçeli'yi bunlar hiç tanımamış belli ki...
Not: Youtube kanalı açtım, bilen bilmeyene duyursun lütfen.. Bugünden sonra, yoğun bir şekilde beni BURADAN dinleyebileceksiniz. ABONE OLMAYI da ihmal etmeyelim. Anlaştık mı :)