Hakan Şükür'den özür diliyorum siz de şahit olun!

Hakan Şükür'den özür diliyorum siz de şahit olun!

"Hakan Şükür neden medyadan şikayet ediyor?"  yazıma karşılık gelen "cevap hakkı" Gezi eylemleri nedeniyle kaynadı. 

Hakan Şükür'e o yazıyla bir dokundum, inanın bin ah işittim!

"Gezi direnişi" için, "ben" patlaması demiştim ya;  Hakan Şükür'ün "medyadan şikayeti" de, yıllardır süren birikim ve sonrasında yaşanan patlamaymış meğer!

Hakan Şükür, siyasetle işi olmayan biri... 

Siyasetçi olmasaydı, çok daha farklı yerlerde olurdu belki.  "Başbakan Erdoğan'ın hatırı"dır  O'nu siyasetçi yapan."Erdoğan'ın ısrarı"dır O'nu yerinden, yurdundan, çocuklarından koparan. 

Ankara'nın yolunu tutan Hakan Şükür, AK Parti için ter akıtıyor şimdi!

Siyasi antremanlarını hiç aksatmadan, yeni olmasına rağmen 40 yıllık siyasetçi gibi sahada top koşturuyor. Halktan aldığı pasları, "ustası"nın da desteğini alarak gole çeviriyor. O gol attıkça, halktan destek, rakiplerinden köstek alıyor."Ofsayt" itirazları bitmek tükenmek bilmiyor. 

Hakan Şükür'ün puan cetvelindeki yükselişini engellemek!

Hakeme yapılan itirazların nedeni bu!

Oysa itirazların hiç bir anlamı yok.

Hakem kararını vermiş!

Skor tabelasının değişmesi mümkün değil. 

Hakan'ın peşpeşe attığı gollerin hepsi, takımına, puan ve puanlar kazandırıyor.

Teknik direktör (Tayyip Erdoğan) memnun!

                              ***

Teknik direktör memnun da...

Kimi takım arkadaşları ve medya bu gidişattan pek memnun değil ama.

Gollerini, takımına (AK Parti) kazandırdığı puanları görmediler, görmüyorlar.

Digitürk'te yorum yapmasına itiraz ediyorlar.

IPAD'ında maç izlemesine kart çıkarıyorlar...

"Hizmet" anlayışına bile düdük çalıyorlar...

                              *** 

 Patladı!

"Yeter" dedi!

Ayağına atılan her çelmenin "kasıt" olduğunu gördü çünkü.

Bileklerine inen her darbenin, sakatlama amaçlı olduğunu gördü çünkü.

Pozisyon tekrarında attığı her gol nizamiydi oysa!

Buna rağmen, Hakan'ın enfes gol vuruşlarını görmedi kimse!

"Ofsaytı" yalanına sığındılar hep...

"Elle attı" iftirası ise, bardağı taşıran son damla oldu!

Hakan bu yüzden patladı...

Ve hayatında belki de ilk kez medyadan şikayet etti.

Ben de bilip bilmeden...

Oturup dinlemeden...

Yıllardır ona yapılanları yaptım.

Onu dinleyince, utandım ve özür diledim...

Özrüme siz de şahit olun istedim.