Gülerce'yi SMS ile gönderenlerin konuşmaya hakkı var mı?
Gülerce'yi SMS ile gönderenlerin konuşmaya hakkı var mı?
Hüseyin Gülerce...
"Cemaat'in mağdur gazetecileri" arasında o da var!
Yıllarını verdi Zaman'a...
Gün geldi...
Mendil gibi bir kenara attılar...
Kovmadılar...
Kovmaktan beter ettiler...
Yazıları kesildi...
Yazdıkları yayımlanmadı...
Yalova'da sohbet ediyorduk Gülerce ile...
Dedi ki:
-Yazılarımı yayımlamıyorlar.
-Sebep?
-"Git" diyorlar...
Sordum:
-Madem öyle siz niye gitmiyorsunuz?
"Peki" dedi...
Telefonunu aldı eline Ekrem Dumanlı'ya mesaj attı...
Yazdıklarının yayımlanmasından şikayet etti...
Veda yazısının yayımlanmayacağını bildiği için...
"Ben gidiyorum!" dedi...
Cevap hemen geldi...
Aramadı Ekrem Dumanlı...
"Gitme" demedi...
Görüşme talebinde bulunmadı...
İkna yoluna gitmedi...
"Güle güle" dedi...
Şaşırmadı Hüseyin Gülerce...
Bekliyordu!
Beklediği gibi oldu!
Hüseyin Gülerce'ye bir veda talebi bile gelmedi...
SMS ile yıllarını verdiği Zaman'dan ayırdılar onu..
Hüseyin Bey'i gazetesinden kopartan neydi peki?
Durduk yere mi ayrıldı Zaman'dan?
Hayır!
Bugün "Özgür medya" diyenler, özgürlüğün önüne set çekmişti.
Bir tek Gülerce değil...
Hiç kimse... Gülen'i eleştiren kim varsa susturuldu... Ahmet Taşgetiren ve Gülay Göktürk Cemaat'in gazetesinde yazamadı. Etyen Mahçupyan yine öyle... Özgürce yazmak isteyen bu gazetecilerden de bir kitap çıkmaz mı?
Diyeceksiniz ki:
İktidara yakın medyada kim istediği gibi yazabiliyor?
Haklısınız!
Hiç kimse!
Ama hiç olmazsa özgürlük naraları atılmıyor!
Herkes yolunu seçmiş iktidara yakın gazetelerde!
Yazamayan da çekip gidiyor zaten....
"Alo Fatih" hatlarını unutmuş değilim!
Hüngür hüngür ağlayan patronu da dinledim ve gördüm!
Yavuz Semerci siyasi yazıları bıraktı.
Fatih Altaylı da...
Niye?
Herşey ortada!
Ama şu var... Patron istemiyor Ciner'den maaş alan Fatih ile Yavuz patronun istediğini yapıyor. Alan memnun veren memnun yani.. Buna rağmen Turgay Ciner özgürlük yalanına sığınmıyor.. Yaptığının farkında ve sessiz kalmayı tercih ediyor.
Ekrem Dumanlı ne yapıyor peki?
O kadar gazeteci mağdur edilmiş...
Yavuz'la, Cüneyt Özdemir'le "Mağdur gazeteciler" edebiyatı yapıyor.
Peki ya kellesini istedikleri gazeteciler...
Ekrem Dumanlı, İnternet Medyası Derneği'nin aktivitelerine katılmadı Adnan Berk Okan'ı Gazeteciler.com'dan kovmadım diye... Levent Gültekin'in kellesini vermedim diye, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nda görevli Erkam Tufan bana tavır aldı. Levent şimdi bu arkadaşların kıymetlisi oldu... Levent ilkesiz olsa, yazdıklarını çöpe atsa, Zaman'da veya Cemaat'e yakın diğer gazetelerde şimdiye kadar çoktan köşe bulmuştu. Niye biliyor musunuz? Levent iktidara çakıyor diye...
Mehmet Baransu o kadar didindi, çırpındı, yırtındı...
Yaptıklarının karşılğını bulamadı...
Niye?
Mehmet evin çocuğu çünkü...
Elin yabancısı daha kıymetli çünkü...
"Cemaat'in mağdur gazetecileri" arasında o da var!
Yıllarını verdi Zaman'a...
Gün geldi...
Mendil gibi bir kenara attılar...
Kovmadılar...
Kovmaktan beter ettiler...
Yazıları kesildi...
Yazdıkları yayımlanmadı...
Yalova'da sohbet ediyorduk Gülerce ile...
Dedi ki:
-Yazılarımı yayımlamıyorlar.
-Sebep?
-"Git" diyorlar...
Sordum:
-Madem öyle siz niye gitmiyorsunuz?
"Peki" dedi...
Telefonunu aldı eline Ekrem Dumanlı'ya mesaj attı...
Yazdıklarının yayımlanmasından şikayet etti...
Veda yazısının yayımlanmayacağını bildiği için...
"Ben gidiyorum!" dedi...
Cevap hemen geldi...
Aramadı Ekrem Dumanlı...
"Gitme" demedi...
Görüşme talebinde bulunmadı...
İkna yoluna gitmedi...
"Güle güle" dedi...
Şaşırmadı Hüseyin Gülerce...
Bekliyordu!
Beklediği gibi oldu!
Hüseyin Gülerce'ye bir veda talebi bile gelmedi...
SMS ile yıllarını verdiği Zaman'dan ayırdılar onu..
Hüseyin Bey'i gazetesinden kopartan neydi peki?
Durduk yere mi ayrıldı Zaman'dan?
Hayır!
Bugün "Özgür medya" diyenler, özgürlüğün önüne set çekmişti.
Bir tek Gülerce değil...
Hiç kimse... Gülen'i eleştiren kim varsa susturuldu... Ahmet Taşgetiren ve Gülay Göktürk Cemaat'in gazetesinde yazamadı. Etyen Mahçupyan yine öyle... Özgürce yazmak isteyen bu gazetecilerden de bir kitap çıkmaz mı?
Diyeceksiniz ki:
İktidara yakın medyada kim istediği gibi yazabiliyor?
Haklısınız!
Hiç kimse!
Ama hiç olmazsa özgürlük naraları atılmıyor!
Herkes yolunu seçmiş iktidara yakın gazetelerde!
Yazamayan da çekip gidiyor zaten....
"Alo Fatih" hatlarını unutmuş değilim!
Hüngür hüngür ağlayan patronu da dinledim ve gördüm!
Yavuz Semerci siyasi yazıları bıraktı.
Fatih Altaylı da...
Niye?
Herşey ortada!
Ama şu var... Patron istemiyor Ciner'den maaş alan Fatih ile Yavuz patronun istediğini yapıyor. Alan memnun veren memnun yani.. Buna rağmen Turgay Ciner özgürlük yalanına sığınmıyor.. Yaptığının farkında ve sessiz kalmayı tercih ediyor.
Ekrem Dumanlı ne yapıyor peki?
O kadar gazeteci mağdur edilmiş...
Yavuz'la, Cüneyt Özdemir'le "Mağdur gazeteciler" edebiyatı yapıyor.
Peki ya kellesini istedikleri gazeteciler...
Ekrem Dumanlı, İnternet Medyası Derneği'nin aktivitelerine katılmadı Adnan Berk Okan'ı Gazeteciler.com'dan kovmadım diye... Levent Gültekin'in kellesini vermedim diye, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nda görevli Erkam Tufan bana tavır aldı. Levent şimdi bu arkadaşların kıymetlisi oldu... Levent ilkesiz olsa, yazdıklarını çöpe atsa, Zaman'da veya Cemaat'e yakın diğer gazetelerde şimdiye kadar çoktan köşe bulmuştu. Niye biliyor musunuz? Levent iktidara çakıyor diye...
Mehmet Baransu o kadar didindi, çırpındı, yırtındı...
Yaptıklarının karşılğını bulamadı...
Niye?
Mehmet evin çocuğu çünkü...
Elin yabancısı daha kıymetli çünkü...