Engin Ardıç'ı bırak Murat Menteş'e bak

Engin Ardıç'ı bırak Murat Menteş'e bak

Biraz uzunca bir mail/mektuptu...
Selam, sevgi ve biraz da "övgü" sözcüklerinden sonra şöyle diyordu:
"Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını almış".
Sonra da devam ediyordu:
"Sizin eleştirdiğiniz o akıllar kendilerinden o kadar emin ki, en doğruyu kendilerinin bildiklerine inanıyorlar çünkü onlar daha çocukluklarından itibaren 'benim akıllı çocuğum' diye sevilip övülerek akıllı olduklarına inandırılmışlar. Şimdi siz kalkıyor adamın aklıyla dalga geçiyorsunuz ve tabii ki kendinize düşman kazanıyorsunuz. 
Daha sonra yine benim aklıma da bazı övgüler yapıp diyor ki:
"Engin Ardıç da akıldan en zayıf insanın bile kendi aklını sevmesi gibi aklını çok seviyor, kendisini dünyanın değilse de ülkenin en akıllı yazarı ve hatta inası olarak görüyor çünkü Ardıç gibiler için akıl=bilgidir. Engin Ardıç belli ki çok okumuş, çok şey biliyor ama bir şeyi bilmiyor. Günümüz dünyasında en çok bilenin Googleolduğunu. Ondan daha çok kimse bilmiyor ama Google'a bildiğinden ne anladığını sorarsanız cevap alamazsınız çünkü aklı yoktur Google'ın. Engin'in aklı işte öyle bir akıldır. işinize karışmak istemem ama Engin Ardıç'ı eleştirip okur sayısını arttıracağınıza Yeni Şafak'ta Murat Menteş adında genç bir arkadaş var onu okuyun; eleştirecekseniz de onu eleştirin ki adı sanı duyulmaya başlansın. Medya tarafından çok sıkı takip ediliyorsunuz, Murat Menteş'e bir faydanız olsun bari. Benden daha iyi biliyorsunuzdur mutlaka ama bir kez de ben anımsatayım; her yazar kendi müşterisini bulur; Engin Ardıç da o yazarlardan siz de. Engin Ardıçmüşterilerinden memnun çünkü küfür ederek rahatlıyor, belli ki müşterileri de memnun, onlar da güne küfürle başlayarak rahatlıyorlar".

                         *   *   *

Bugün böyle bir mektubu yayımlayıp en azından bir yazı daha az yazmış olacağım.
Hem zaten yerini alacağı makale için yazıldığından uygun da düşecek.
Yeni mektuplarla bu mektubun da tartışılması sanırım iyi olacak

[email protected]