En çok beğenerek okuduğum 'Bitaraf' köşe yazarları…

En çok beğenerek okuduğum 'Bitaraf' köşe yazarları…

Sıralama yaparken alfabetik olmasına dikkat etmeyi düşündüm önce…

Sonra vazgeçtim…

Kim aklıma gelirse yazmaya başladım…

Meselâ Ertuğrul Özkök…

Ahmet Hakan…

Taha Akyol…

Sedat Ergin…

Kanat Atkaya…

Hürriyet’ten ilk anda aklıma gelenler…

HaberTürk’den elbette Serdar Turgut…

Umur Talu…

Yavuz Semerci…

İhsan Bal…

Muharrem Sarıkaya…

Ve…

Son günlerde en çok üzerine gidilen olmasına rağmen Nal’a çakıyorsa Mıh’ı da boş geçmeyen Fatih Altaylı…

Sabah’ta Hıncal Uluç, Bülent Hasan Kahraman…

Seyrek de olsa Emre Aköz…

Milliyet’te Çetin Altan (Bütün yazarlar arasında favorim), Aslı Aydıntaşbaş, Kadri Gürseler, Güneri Cıvaoğlu (Ağabeyim de ne etliye karışıyor ne sütlüye gerçi ama), Sami Kohen (Be arkadaş; yaklaşık 50 yıldır okurum biraz da sapsa ya çizgisinden)…

Ve elbette…

Bütün Ayşe Teyzelerin yeğeni Güngör Uras ağabeyim…

Vatan’da Ruşen Çakır, Reha Muhtar

Radikal’de Eyüp Can, Cüneyt Özdemir, Cengiz Çandar, Fuat Keyman, Orhan Kemal Cengiz ve Murat Yetkin

Zaman’da Hüseyin Gülerce, Etyen Mahcupyan…

Star’da Fehmi Koru, Mahir Kaynak (Çok seyrek de olsa) Eser Karakaş, (İstifa etmeden önce) Berat Özipek…

Bugün’de Gülay Göktürk...

Yeni Şafak’ta Ayşe Böhürler, Ali Bayramoğlu, Süleyman Seyfi Öğün…

Bu isimler dikkat edin…

Hepsinin ortak özelliği aynı…

Ne imama yaranabiliyorlar…

Ne cemaate…

Ve…

Tarafların taraftarlarınca (Fanatiklerce) zerre miskal sevilmiyor, haz edilmiyorlar…

Oysa Hükümet (Tabii ki Başbakan ve yakın çevre), Cemaat (Elbette Gülen ve yakın çevre) ve muhalefet (Lider kadroları ve yakın çevre) istiyorlar ki:

Mıh’a çaktıysan Nal’a dokunma…

Nal’a çaktıysan da Mıh’a ilişme…

Gerçi Hükümet ve Cemaat sadece “düşmanıma çaktıysan benim sırtımı sıvazla”…

Yok, eğer “benim sırtımı sıvazladıysan düşmanıma çak” diyorlar ama…

O kadarcık kusur en ileri demokrasilerde ve en paralel yapılarda bile olur…

Unutmuş olabileceklerim var mıdır?..

Çok düşündüm, tekrar tekrar gözden geçirdim ama unuttuğum birilerini bulamadım…

Hatırlatan olursa sevinirim zira hak yemek istemem…

Medyamız ne zaman mı kurtulur?..

Yukarıda isimlerini saydığım meslektaşlarımızın, yani; Nal’a da Mıh’a da çakmakta “beis” görmeyen; bitaraf olunca “bertaraf” olmaktan korkamayanların sayıları ne kadar çok artarsa o zaman…

Bir de; “taraf” olan ama “taraftar” olmayan; ağızlarını bozmayan, küfür/kafir yazmayanlar var…

Onları da başka yazıda inşallah…