CHP adayı Ekrem İmamoğlu'nu Habertürk'te ekrana çıkaran Didem Arslan Yılmaz dün geceyi ucuz atlattı! Nagehan Alçı ise, tıpkı Ahmet Hakan gibi twitter'da linç edildi gece boyunca.
Niye?
Dersim'i sordu diye...
6-8 Ekim'i sordu diye...
27 Mayıs'ı sordu diye...
Ruhban okulunu sordu diye...
Yani...
Nagehan'ın her sorusuna "Bu bir
programlık soru" diye cevap
veren İmamoğlu'nu İlber
Hoca başta olmak üzere herkes haklı buldu.
Hal böyle
olunca, Nagehan'ın en kötü
gazeteci ilan edilmesi zor
olmadı.
Efendim İstanbul'u sormak varken, bu soruları sormak abesle iştigalmiş!
Nagehan
Alçı, CHP adayı İmamoğlu'nun
konuşma seyrine göre, en doğru soruları sordu bana
göre. Selahattin Demirtaş'ı ikidir yere göğe
sığdıramayan İmamoğlu'na "6-8
Ekim"de yaşanan katliamı sordu
diye Ahmet
Hakan gibi Nagehan'ı da twitter
ateşine atttılar gece boyunca. O
ateşi körükleyenlerden biri de İlber
Ortaylı'ydı:
- Ekrem İmamoğlu'nu bu sorularla Cumhurbaşkanı adayı
yapacaklar!
Ne yapmalıydı Nagehan?
Selahattin
Demirtaş'a güzelleme yapan, onu öven, dilinin Türkiye'ye
kazandırdıklarını (!) ballandıra ballandıra
anlatan İmamoğlu'na, soru yöneltmek
yerine alkışlamalı mıydı?
Her
dediğine "he" mi
demeliydi?
Ya da, kurban eti dağıtırken katledilen Yasin
Börü'yü bir kenara bırakıp, Selahattin
Demirtaş'ın ne kadar masum olduğunu söyleyip, İmamoğlu'na arka
mı çıksaydı? Vicdanı olan herkesin sorması gereken soruları sormak
yerine, üç beş oy fazla alması için İmamoğlu'na destek mi
verseydi?
HDP'nin hapisteki eski genel başkanı Selahattin Demirtaş için ağzından bal damlayacak, türlü güzellemeler yapacaksın... sonra gazeteci sana 6-8 Ekim olaylarını, yani 50 kişinin canına mal olan o alçaklığı sorduğunda, "Bu bir programlık sorudur" deyip geçiştireceksin... İnsanları sokağa döken ve 50 kişinin canına mal olan bir olayın cevabı, o kadar zor olmasa gerek... Zor olmadığı gibi geçiştirilecek bir soru da değildi bence.
Fail belli, yer belli...
Aşırı bir tepkiydi İmamoğlu'nun ki...
Nagehan Alçı'yı "Sen gündem
yaratmak istiyorsun" diye suçlaması ise
bana göre saçmaydı.
Komünist Belediye Başkanı'nın bir eylemi var orta yerde... Doğru mu, yanlış mı? "Evet" ya da "Hayır" diye cevap verilecek bu soruya da İmamoğlu, "Bir programlık soru soruyorsun Nagehan Hanım" diyerek kaçmayı tercih etti...
Bu tavrı bir tek Nagehan Alçı'ya karşı değil elbet. 3 makam aracı kullandığını iddia ettiği İBB Genel Sekreteri Hayri Baraçlı mesaj atıyor Didem Arslan'a... olayın aslını anlatıyor.
Ve fakat...
İmamoğlu yine kaçıyor:
- O zaman 24 Haziran'da görüşeceğiz.
Ne görüşeceksiniz Ekrem Bey?
Daha şimdiden gözünüze kestirdiğiniz bir kişiyle ne
konuşabilirsiniz?
"YSK'nın kararı Türkiye'ye hayırlı
olsun" dediği
için, 16
milyon İstanbullu'nun gözünün içine
bakarak yerdiğiniz kişiyle ne konuşacağınızı belli değil mi?
Hayri Baraçlı'nın beyanına karşı, "24 Haziran'da görüşeceğiz" demek ne kadar sahici ve ne kadar dürüstçe?
Özeti şu:
Ekrem İmamoğlu, İstanbul'un belediye başkan adayıdır doğru. Türkiye'ye mal olmuş bir kişi olduğu gerçeği ise inkâr edilemez. CHP'nin liderliğine uygun görenler olduğu gibi, İlber Hocam gibi Ekrem Bey'i Cumhurbaşkanlığı makamına yakıştıranlar da var...
Yani İmamoğlu İstanbul sınırları dışına çoktan çıkmış. Ekrem Bey, işte bu yüzden her soruya cevap vermek zorunda...
Ekrem Bey'in, gazetecileri twitter ateşine atmaktan da biran önce vazgeçmesi gerekiyor.
Hoş değil çünkü!
Tehlikeli üstelik!