Böylesi acı günlerde yapacakları bir şey yok; fitne-fesat üretmekten başka bir şey gelmiyor ellerinden. O yüzden kâh Suriyeliler üzerinden, kâh deprem paraları palavralarıyla ülkeyi idare edenlere saldırıyorlar. Akla ziyan iftiralarla yakınları beton yığınları altında kalan acılı insanları kışkırtmaya çalışıyorlar.
Bir ara "Şehit aileleri için toplanan paralar nerede?" diye soruyorlardı. Şimdi de "Deprem paraları"ndan dem vuruyorlar.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yaptığı açıklama bile bu alçakların ateşinin dinmesine yetmedi. "Deprem paraları nerede?" sualinin cevabı tane tane verilmişti oysa. Bolu, Düzce, İzmit, Yalova, İstanbul ve Sakarya'da 43 binden fazla konut, okul, sosyal donatı, hastane ve eğitim alanı için 103 milyar lira harcandığını bildikleri halde, aynı nakaratı tekrarlayıp duruyorlar.
Sadece Van'da 26 bin 500 konut, 53 tane okul yapıldı...
Ayıptır ayıp!
AK Parti iktidarı döneminde sadece deprem felaketi yaşayan illere 1 trilyon 215 bin liralık yatırım yapılırken, geçmişte toplanan deprem paralarıyla memur maaşlarının ödendiğini bu ülkenin insanları unutmadı!
"Azize, Azize" diye çırpınan ve yer altında yaşam mücadelesi veren yaşlı kadına Kürtçe seslenen kardeşimiz yaptıklarından utanın.
Ya da, bugüne kadar horladığınız, dışladığınız, insan yerine koymadığınız, türlü türlü yalanlarla suçladığınız "Suriyeli Mahmut"un yaptıklarından utanın.
Tabi utanacak yüzünüz varsa!
Neredeyse devletin tamamı, Elazığ'da koordineli bir şekilde çalışıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan orada, Süleyman Soylu orada, Murat Kurum orada, Fahrettin Koca orada, AFAD orada, Kızılay orada... kimi ararsanız var, hepsi halka dokunuyor, acısını paylaşıyor, derdine derman oluyor.
Ve fakat...
"Erdoğan nefreti" öyle bir hal almış ki...
"Koordine yok" diyorlar...
"Yardımlar yerine ulaşmıyor" diyorlar...
"Suriyeliler kayırılıyor" diyorlar...
Sözüm ona gazeteciler...
CHP'liler...
Ve tabii ki HDP'liler...
Hepsinin paçasından "Erdoğan nefreti" fışkırıyor!
Peki biz inandık mı?
İnanıyor muyuz?
Her şey sabahtan akşama kadar gözümüzün önünde cereyan ettiği için, tabii ki bu yalanlara karnımız tok. Berna Laçin ve kankası olan kimseler istediğine inansın, yaradan her şeyi biliyor ve görüyor...
Acun Ilıcalı müthiş bir şey yaptı; sahibi olduğu TV8'de başlattığı yardım kampanyası kısa zamanda hatırı sayılır bir rakama ulaştı.
Acun, yalan fışkıran kimi ekranların aksine AFAD'ın hesabı üzerinden Elazığ'a ve Malatya'ya yardım elini uzattı. Kısa zamanda 49 milyon TL bağış yapıldı...
Berna ve arkadaşları ise daha ilk dakikada Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın başlattığı kampanya üzerinden başka bir kampanya başlatmıştı. Bir de deprem rakamı üzerinde şov yapıyorlardı.
Acun'la Berna Laçin'in yaptıklarını karşılaştırınca, kendi kendime başlıktaki sözleri mırıldamaya başladım. Kendinizi benim yerime koyun, eminim siz de benim yaptığımı yapacaksınız!
Yorum sizin!