Eskiden...
22 Mayıs'tan (2016) evvel yani...
Ne yaman bir yarış vardı; Cumhurbaşkanı bir yerde, Başbakan ayrı bir yerde. Tayyip Erdoğan bir kanalda, Ahmet Davutoğlu Başka bir kanalda konuşuyordu.
Ahmet Davutoğlu, Reis'i Cumhur ile açılış yarışına girince, ortaya bu tablo çıkıyordu. O görüntü bile yukarı ile aşağın uyumsuzluğunu gözler önüne seriyordu.
22 Mayıs'tan sonra...
Erdoğan'la Binali Yıldırım her yerde birlikte elele...
Diyarbakır'dan sonra İzmir...
Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında sıkışıp kalmadıkları için, buna en çok haber kanallarının yöneticileri sevindi dersem yanlış olmaz.
Eskiden...
7 Haziran'dan (2015) evvel yani..
Türkiye'nin her yerinde ilgi gören... sevilen biri vardı...
Çaldığı sazla gönüllerde taht kuran..
İsmini Kürt, Türk, Laz, Çerkez herkesin hafızasına kazıyan...
Selahattin Demirtaş nerede şimdi?
Eskiden...
22 Mayıs'tan (2010) evvel yani...
AK Partili Şaban Dişli'nin istifasına neden olan...
Dengir Mir Fırat'a "Baron" diyerek zor günler yaşatan...
Elinde belge olmadan konuşmayan...
"Sakin güç" diye anılan...
"Gandi" olarak nam salan...
O Kemal Kılıçdaroğlu nerede şimdi?
17-25 Aralık (2014) sürecinden sonra...
Tayyip Erdoğan'ı yok etme mangasında yer alan...
Zaman'da, Samanyolu'nda yatıp kalkan...
Makam odalarındaki saati 17-25'e ayarlayan...
Ve zamanı 17-25 olarak durduran...
"Ver Bilal'i al Başkanlığı" diyerek şirazeden çıkan..
MHP lideri Bahçeli başta olmak üzere...
MHP'nin önemli kurmayları....
Meral Akşener söz konusu olunca...
"Paralel"e karşı aslan kesildi...
Hadi oradan!