ADNAN BERK OKAN
Çok uzun uzun yorum yapılmayacak kadar açık her şey…
Türkiye‘de “Medya Patronu” deyince, yanında çalışan köşe yazarının ayrılacağından (!) korktuğu için bir blöfünde 500 bin (eski parayla milyar) ikinci blöfünde 900 bin (eski parayla milyar) lira “korku parası” ödeyerek ayakta kalan bir ” işadamı” geliyor akla…
“Köşe yazarı” denildiğinde de “istifa eder, falanca gazeteye gidip hakkında bildiğim her şeyi yazarım” diye tehditler savurarak önce 500 bin (eski parayla milyar) sonra da 900 bin (eski parayla milyar) lira avanta koparan bir adam hatırlanıyor…
Bunlardan “Medya Patronu” olanın adı “Aydın Doğan”;
“Köşe Yazarı” olarak bilinenin adı ise “Emin Çölaşan”…
Ve biz işte bu bataklık âlemine “Medya” diyoruz…
Kokuşmuş, pörsümüş, çürümüş, habere değil kişisel ekonomik menfaate endeksli bir dünya…
Ve…
Kendi yaptığı medya patronluğuna güvenemeyen;
muhabirine ayda 100 lira ek ödenek vermeyen…
Ama…
Suçluluk psikolojisiyle köşe yazarının tehditlerinden korkup iki defada 1 milyon 400 bin lira (eski parayla trilyon) ödeyen bir medya patronu; Aydın Doğan…
İle…
Patronu (Aydın Doğan) hakkında elde ettiği “kirli” bilgileri, bir başka medya patronuna satacağı tehdidiyle yüzü bile kızarmadan paraya çeviren ve böylece açıktan 1 milyon 400 bin lira (eski parayla trilyon) tahsil eden bir sözde köşe yazarı Emin Çölaşan…
İnanamadınız değil mi?..
Ama inanın…
İnanın çünkü bu bilgileri veren kişi az önce adını “Medya Patronu” olarak andığım Aydın Doğan…
Bakın ne diyor:
Sadece Emin Çölaşan'ı ben kovdum Emin Çölaşan'ı ben kovdum, çünkü her seferinde benden 500 bin dolar, 300 bin dolar götürdü. Köşesini bir mevzi haline getirmişti Emin Çölaşan, "ben gidiyorum" diye bize haber gönderir, biz de aman gitme deyip müteaddit kereler 300 bin, 500 bin dolar verirdik..
Ne diyeyim?..
Daha neyini yorumlayayım?..
Köşesini “döviz büfesi” gibi kullanan bir adama “Köşe Yazarı” diyenleriniz varsa buyurun devam edin…