Mevlâna der ki;
"Havuza su taşıyan borular kirli ise havuzun suyu temiz
olur mu?"
Elbette olmaz...
Türkiye sporuna ve sanatına sporcu ve sanatçı
taşıyan borular medyamız olduğuna göre; havuza dökülenler de
bunlar...
Dikkat edin...
Avrupa'da harikalar yaratan futbolcular
Türkiye medyasının etki alanına girdikleri andan
itibaren paçavraya dönüyorlar...
Sanatçılarımız keza daha da beter...
Film festivali yapıyoruz; daha seçimler başlamadan önce
medya üyeleri birbirine düşürülüyor, jüri başkanının ağzına
sıçılıyor...
Bu medyayı izleyen bir sporcu ya da sanatçının başarılı olması
mümkün mü?..
Peki;
Türkiye'de sporcu ve sanatçı başarılı olabilmek
için ne yapmalı?..
Türkiye'de yayınlanan yazılı, görsel, sözel ve
hatta sosyal medya ile hiç ilgilenmemeli...
Medyayı yok farz etmeli...
Hakkında yazılanları, söyenenleri okumamalı, izlememeli ve birileri
anlatmaya kalkarsa ağızlarını kapamalı...
Bakın işte Futbol Milli Takımımız...
2014 Dünya Kupası elemelerinde yaptığı dört maçın
üçünü kaybetti...
Ki; kaybettiği maçlardan biri iç sahadaydı...
Dün gece oynanan Macaristan milli maçını
izlediyseniz hatırlayacaksınız...
Kazara bir gol atıp skor avantajı yakalayan futbolcular
kendilerine ve birbirlerine güvenemedikleri için daha sonra üç gol
birden yediler ve sahadan yenik ayrıldılar...
En son yapılan kamuoyu araştırmasını hatırlıyor musunuz?..
Türklerin on kişiden dokuzu birbirine
güvenmiyormuş...
Sahadaki 11 futbolcu da Türk olduklarına ve Avrupa'dan
milli takım için gelenler de maçtan iki gün önce medyamızın
etkisine girdiklerine göre;
tabiidir ki saha içinde birbirlerine güvenmeyeceklerdir...
Büyük ihtimalle bugünkü gazetelerin spor sayfalarında
"Abdullah Avcı istifa!" çığlıkları
okuyacağız...
Yahu, Abdullah Avcı ne yapsın?..
Oynattığına da oynatmadığına da medya öfke kusuyor...
"Onu başkaları yönetiyor" diye çok bilmiş
ayaklarında makaleler döktürüyor...
Genetik yapı itibariyle birbirinin aynı olan ve birbirine de
kendine de güvenmeyen futbolcularla Avcı ne
yapsın?..
Elinde bir sihirli değnek var da o değneği medyaya ve futbolculara
değdirip hepsinden "adam gibi adam" mı
yaratsın?..
Bu arada son iki maçtır kalemizi koruyan Volkan'a
bakar mısınız?..
Ekrana geldikçe ekran ayarının bozulduğunu sanmadınız mı?..
Sonra diğer incecik futbolcuları görünce
(maşallah) sumo güreşçisine dönmüş oladuğunu fark
etmediniz mi?..
O kadar ağır vücutla kalecilik yapılmaz
arkadaş?..
Hâsılı...
Bu medya ile Türk sporu ve sanatı mek parmak ileri gitmez
arkadaş...
Eğer başarıyı yakalamak istiyorsak;
Sporcularımıza ve sanatçılarımıza Türk medyasını izlemeyi
yasaklayacağız...
Medyamızdaki bu yönetim ve yazar kadrolarını değiştiremeyeceğimize
gör tek yol bu...