"Başbakan'ın, aslında bu ülkedeki her siyasal liderin,
siyasetle, sandıkla ilgisi olmayan, bu yüzden cesur, bu yüzden
düşündükleri doğruları çekinmeden ifade edebilen "Danışman" lara
ihtiyacı var."
Günlerce sustuktan sonra laf torbasını açınca Çılgın
Projeyi yazıyor sandık...
Görüntü öyle de Hıncal Uluç'un niyeti sanki bir başka...
İki gündür lafı getirip getirip aynı yere bağlıyor...
Onun aklında galiba farklı bir çılgınlık
var...
Aslında 'çok yazmış" ama mesajı alınmamış bir
türlü...
Mesaj ne derseniz!
Efendim!..
Erdoğan'a "padişahım çok yaşa demeyecek!"...
'Höttt" deyince tırsmayacak...
Delikanlı bir danışman gerekliymiş...
Nasıl desek!
Herşeyi bilen...
Her konuda fikir sahibi olan...
Bilge mi bilge...
Cesur mu cesur!..
Hıncal Ustam tarifi veriyor:
"Seçimle, seçilmekle ilgisi olmayan, bilgi, görgü ve
deneyimlerini, ülkesi ve lideri için doğru olduğuna inandığı her
şeyi korkmadan, çekinmeden "İnceldiği yerden kopar, ben de giderim"
diyebileceklerden kurulu bir ekip.."
Sanki çok tanıdık bir portre çiziyor değil mi?...
Hani "herşeyi korkmadan söyleyen"...
Hımmmm!
Yok yaa!
Erdoğan'a herşeyi söyleyecek bir adam zor!
"İnceldiği yerden kopar, ben de giderim"
diyen biri...
Hah!
Bakın bu lafa uyan çoookca isim var...
Zihnime bir sürü yüz geliyor gidiyor...
Tam çıkaramıyorum ama...
Hangisi olur?
Offf!
Biraz daha zihni netleyelim...
Hıncal Usta'nın tarifine bir daha bakalım:
"Çok yazdım. Sayın Başbakan için bir
daha hatırlatmak isterim..
Delta Ajans'ta çalıştığım günlerde Cüneyt
Ağabey'e sorarlardı, benim için..
-"Bu adama niye bu kadar para veriyorsun.. İşi
ne?.."
-"İşi bana itiraz etmek" derdi, Cüneyt
Ağabey..
Erdoğan'ın işi bu olan bir adamı ve de o adama tahammülü var
mı?"
Vallahi sanki ben böyle birini tanıyorum.
Aynı tarifteki gibi bir danışman!
Hani 'akça' sakallı...
Böyle çipil gözlü...
Hımmm!
Nasıl desem!
Boynunda fuları filan olan...
Arada pipo ile bilgece poz veren...
Hay Allah!
Adı da dilimin ucunda...