Binali Yıldırım...
İDO Genel Müdürlüğü döneminde yıldızlaşan bir isimdi Binali Yıldırım. Sessiz, sakin kişiliği ile az konuşan, çok iş yapan Erdoğan hükümetinin yıldız bakanlarından biriydi.
Şimdi ise...
Potansiyel Genel Başkan olduğu için, türlü entrikalarla önü kesilmeye çalışılıyor. Davutoğlu döneminde tekrar Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı'na oturan Binali Yıldırım, bütün engellemelere rağmen, az konuşuyor, çok iş yapıyor.
Türkiye'nin çehresine baktığımızda, her tarafta bir eseri var Binali Yıldırım'ın... Niye başarılıydı biliyor musunuz? Kendi ekibiyle çalıştığı için. Bugün bakıyoruz, Binali Yıldırım kendi ekibiyle çalışamıyor. Buna rağmen, İzmit Körfezi gibi enfes bir eserin açılışını yapmaya hazırlanıyor.
Üçüncü köprü, üçüncü havalimani açılışları...
Ve Kanal İstanbul hayali...
Binali Yıldırım emin adımlarla yol alırken, şer odakları oğluyla onu engellemeye çalışıyor. Oğlu bir kumarbazmış gibi gösteriliyor. Kim yapıyor bunları, kim servis ediyor o fotoğrafları sizce?
Fitne fesat kol geziyor. Mevki makam uğruna, Tayyip Erdoğan'ın deyişiyle aynı secdeye baş koyan kimi odaklar, Binali Yıldırım'ı türlü entrikalarla engellemeye çalışıyor. Düşmanı uzakta aramaya gerek yok, Binali Yıldırım şöyle sağına soluna bir baksa, kimlerin bu entrikaları çevirdiğini çok rahat görebilir.
Ki gördüğünden eminim!
Görmesine rağmen, tuzağa düşmüyor, bildiği doğru yolda ilerliyor.
AK Partili bir milletvekili Salih Tuna'nın babasının cenazesinde (Allah rahmet eylesin) gidişattan duyduğu endişeyi anlattı bana:
- Birbirimizi yemeye başladık!
Peki AK Parti'de birlik ve beraberlik yeniden nasıl sağlanacak?
O milletvekili, "Riyakar olmaktan vazgeçtiğimiz zaman" diyor ve ekliyor:
- Ahalinin kafası karışık. 1 Kasım'da iktidara getirdiler bizi ama, endişeleri devam ediyor. Çünkü biz onlara söz verdiğimiz gibi eskiye dönüşü tam manasıyla sağlamadık.
Bu konuşmayı yaptığımız günün ertesinde, Binali Yıldırım'ın oğluyla ilgili o malûm haber servise verildi.
Maksat, yıldızı parlayan Binali Yıldırım gibi Tayyip Erdoğan'a bağlı kişilerin yıldızını söndürmek.
Ve onları alaşağı etmek!
Bunu yapanlar, kime zarar verdiklerini bile bile yol alıyor.
Günün sonunda, geçmişteki liderciklerin yaptığı yapılıyor:
"Az olsun, benim olsun!"
Çiller, Mesut Yılmaz nerede şimdi?
Bu beyefendilere sormak lazım!