Başbakan ithal değil, bizden biri

Başbakan ithal değil, bizden biri

ADNAN BERK OKAN

"Toplumsal depresyon" diye bir hastalık adı olup olmadığını bilmiyorum...
Ama...
Topluca depresyon geçirdiğimizi söyleyebilirim.
TV ekranları, spor karşılaşmalarının yapıldığı açık ya da kapalı salonlar; 
ki genelde isimleri "Arena" oluyor...
Suriye'den beter...
Sahi...
"Arena" nedir?..
Sonunda mutlaka kan akan, akıtılan, taraflardan birinin ölüsünün çıktığı meydanlar değil midir arenalar?..
TV ekranlarında yapılan tartışmaların sonunda "şimdi kan çıkacak" diye kuşkuyla beklemiyor musunuz?..
Beklemiyorsanız çok iyimsersiniz...
Nitekim dün gece izlediğim tartışma programında kan çıkmasa da taraflar birbirlerini "ellerin kanlı" diye suçluyorlar...
Yani; kan akmasa da karşılıklı olarak ellerinin kanlı olduğuna izleyenleri ikna(!) ediyorlar...

Dün gece çok önemli ve etkin hukuk kurumlarımızdan birinin Başkanı karşısındaki meslektaşıyla tartışmıyor adeta dövüşüyordu.
Sürekli dudakları kuruyor (belli ki şekeri yükseliyordu) gözleri yuvalarından fırlayacakmış gibi oluyor, incecik yüzü öfkeden kıpkırmızı kesiliyordu.
Dört kişin en sakin olanı ve hatta soyadından biraz fazla etkileneni bile sonunda koltuğunda bir ileri bir geri gidiyor, kaşlarını çatıyor, yüzünü geriyor, dudaklarını inceltiyordu...
Peki ya bilgi?..
Bilgi veriyorlar mıydı?..
Hayır...
Hem de sahip oldukllarından emin olduğum halde izleyicileri bilgilendirmiyorlardı...
"Bilgi" dediğimiz şey ideoloji ürünü olduğundaysa zaten karşı tarafın güvenini sağlayamıyordu.
Karşı taraf o bilgi "mutlak doğru" bile olsa "mutlaka yalandır" önyargısıyla inanmıyordu...
Aslında engelli sporcuların yaptıkları basketbol maçında yaşanan barbarlığa getirecektim sözü ama o kadar çok ki barbarlıklar hangibirini hatırlatayım?..

Bu kadar derin depresyon geçiren toplumun, en yoğun depresyon yaşayan kanaat önderleri Başbakan'ın ruh halini eleştirmiyorlar mı; ifrit (bakın ben de delirmek üzereyim) oluyorum...
Yahu Başbakan ithal etmedik ya...
O da içimizden biri...
Aynı gazeteleri okuyor, aynı televizyonları izliyor...
Haaaa...
Derseniz ki "Başbakan popüler kanal izlemiyor" ben de size "Muhteşem Yüzyıl hakkında o yorumları izlemeden mi yaptı?" diye sorarım tabii.
Birilerinden dinlediyse o zaman da anlatılanların "mutlak doğru" olduğuna nasıl olup da o kadar kolayca inanabiliyor?..
Hem gördünüz işte...
Başbakan'ın izleme ihtimali yükse TV kanallarından birinde de Azrail'in bir canı nasıl aldığı canlandırma yöntemiyle anlatılıyordu...
Yani...
Şu...
Toplum olarak depresyondayız ablalarım, abilerim...