Başbakan Erdoğan'ın müthiş çelişkisi..

Başbakan Erdoğan'ın müthiş çelişkisi..

7 Kasım’da gazeteciler Başbakan Erdoğan’a soruyor: “Efendim, Türkiye’nin Suriye sınırı için NATO’dan patriot füze talep ettiğiniz söyleniyor ne dersiniz?”

Başbakan cevap veriyor: “NATO'dan sınıra füze talebimiz olmadı, iddialar asılsız. Bu füzeyi alma konusunda karar verecek merci biziz. Benim böyle bir şeyden haberim yok.”

***
Aynı gün gazeteciler aynı soruyu Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na soruyorlar.

Davutoğlu: “Her türlü riske karşı alınacak her türlü savunma tedbirinin konuşulması normal.”

***
Bir gün sonra, Çankırı’da gazeteciler konuyu cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e soruyorlar.

Abdullah Gül: “Türkiye NATO’nun en eski üyelerinden biridir. Suriye’de çarpışmalar devam ediyor. Bu ülkede kimyasal silahlar olduğu biliniyor. Ama bu tür sıcak gelişmeler oldukça bazı tedbirlerin alınması zorunludur. Savunma amaçlı olarak bu tip ihtiyat planlamaları mevcuttur.”

***
12 Kasım’da Prag’da gazetecilerin sorusu üzerine NATO genel sekreteri Rasmussen: “Türkiye bizden füze talep ederse elbette NATO Konseyi'nin bunu değerlendirmesi gerekir”

***

19 Kasım’da NATO genel sekreteri Rasmussen bir açıklama daha yapıyor: “Türkiye’yi korumak için elimizden geleni esirgemeyeceğiz. Füzeleri konuşlandırmak için Türkiye’nin resmî başvurusunu bekliyoruz, bu başvuru bugün yarın olacaktır.”

Yardım talebinde bulunacağımızdan o kadar emin ki…

***
Ve 20 Kasım.. Başbakan Erdoğan “Talebin gün içinde yapılacağını ve füzelerin büyük ihtimalle Diyarbakır’a konulacağını” açıklıyor. Ve başvuru yapılıyor.

Füzeleri yerleştirmek ve yönetmek için Almanya’dan 160 askerin Türkiye’ye geleceği bildiriliyor!

Biz başvurumuzu yapmamışız ama Almanya’da muhalefetin “Savaşta ne işimiz var?!” itirazları üzerine tartışma çıkmış bile.

***
Süreçten anlaşılıyor ki NATO füzeleri koyma konusunda kararını önceden vermiş, hazırlıklara başlamış, bizim içişlerimizi düzenlememizi bekliyormuş

Başbakan’ın haberi yok, Türkiye’nin talebi yok ama NATO Türkiye’ye yardım etmek için(!) seferber olmuş durumda.

***
Şimdi…

Hadi diyelim biz her şeyi olumsuz görüyoruz, Türkiye’nin yükselen bir güç olduğunu bir türlü kavrayamıyoruz. Hükümetin bölgede Mısır ve diğer Müslüman ülkelerle yapmaya çalıştığı neyse onu anlamıyoruz.

Hatta başbakanın, birçok kişiyi mest eden, bütün dünyaya ayar verdiği konuşmalarının kıymetini de anlamıyoruz.

Peki biri bize yukarıda anlattıklarımın ne anlama geldiğini açıklayabilir mi? Ne oluyor gerçekten?

***
Türkiye hangi baskılar sonucunda bu füzeleri istemek zorunda kaldı?

Başbakan bundan niçin habersizdi?

Başbakan’ın habersiz olduğu bir süreci cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanı nasıl yürütüyordu?

Başbakanın sorulduğunda ilk söylediği “ihtiyacımız yok” görüşü, 13 gün içinde nasıl tam tersine dönüştü?

Türkiye’nin NATO’ya “Füze istemiyoruz” diyecek gücü yok mu?

Bu kadar bile gücü yokken dünyaya kafa tutan bu konuşmalar neyin nesi?

“3 saatte Şam’a gidebileceğini” söyleyen bir hükumetin Suriye tehdidi bahanesiyle NATO’nun hesaplarına, taleplerine direnememesi ne anlama geliyor?

***
Kürecik'e kurulan radar sisteminin amacı da kuruluş süreci de herkesin malumu 

***
Bir taraftan BM’ye, Güvenlik Konseyi’ne ayar verip diğer taraftan da NATO’nun tiyatrosuna figüran olmayı kim nasıl açıklıyor?

Bir yandan esip gürlemek ama diğer taraftan da ‘dünya sistemi’nin tüm taleplerini karşılamak mıdır yeni politika?

***
Gerçekten sizin aklınız alıyor mu bütün bunları?

Obama’ya ayar çeken, BM’ye tarihte görülmemiş lafları eden başbakanın füze konusunda düştüğü durumu aklınızda, kalbinizde, vicdanınızda izah edebiliyor musunuz?

***
Bence Başbakan Erdoğan bıraksın BM’nin, Güvenlik Konseyi’nin, Arap Birliği’nin namusunu kurtarmayı da içine düştüğü derin çelişkiyi açıklasın.

Sanırım Türkiye içişlerinde bağımsız, dışişlerinde dünya sisteminin kontrolünde olan bir sisteme geçti.

Bu tablodaki acziyete mi üzülelim yoksa Türkiye'de Alman muhalefeti kadar bile haysiyetini, kişiliğini, ahlakını koruyabilen bir topluluk kalmamış olmasına mı? twitter.com/acikcenk

Bu yazıya Facebook'ta yorum yapmak için tıklayın