Mutsuz azınlığa yalakalık...
Önce; Mehmet Barlas'ın bugünkü
Sabah'ta "Erdoğan ve iktidar
yeterince eleştirilmiyor mu" başlığı altında
yayımlanan makalesinin son iki paragrafını paylaşacağım
sizlerle...
"Neden sadece son iki paragraf?.."
Çünkü...
Makale, "Başbakan'ı eleştirenleri eleştirmek
amacıyla" yazılmış olsa da bence yazının özü işte o iki
paragraf...
İlle de şu iki hüküm cümlesi:
1.) "Eğer amacınız 'Yıpratmak' değil de gerçekten eleştirip
uyarmak ise, doğru bulduğunuz icraatı desteklemeniz
eleştirilerinizi de etkili kılar."
2.) İdeolojik saplantılarından ötürü
kendilerini mutsuz hisseden bir azınlığa yalakalık yapmak ise, yurt
ve dünya gerçeklerinden kopmakla
sonuçlanır.
O halde ve hemen sözünü ettiğim iki paragrafa
geleyim...
Buyurun:
Bir gerçeği hiç unutmayalım. Seçilmiş iktidarı ve
onun liderini desteklemek de, demokratik bir davranıştır. Eğer
amacınız "Yıpratmak" değil de gerçekten eleştirip
uyarmak ise, doğru bulduğunuz icraatı desteklemeniz
eleştirilerinizi de etkili kılar.
Kısacası çok seslilik ve özgürlükçü demokrasi sadece muhalefetten
ibaret değildir... İdeolojik saplantılarından ötürü kendilerini
mutsuz hisseden bir azınlığa yalakalık yapmak ise,
yurt ve dünya gerçeklerinden kopmakla sonuçlanır.
“Bitaraf olan
bertaraf olur"…
Barlas'ın bu hüküm cümlelerine, tespitlerine ve
muhaliflere yönelik eleştirilerine katılıyor bu doğruları yazdığı
için kendisini ayakta karşılıyorum...
Peki…
Başbakanı'nın akıllarda kalan antidemokratik baskı cümlelerinden biri neydi?..
Barlas bugünkü yazısıyla
Başbakan'a ters düşüyor ama O da
mutlaka o "Baskıcı" hatta demokrat bir ülke
başbakanına yakışmayacak kadar "Despot" açıklamayı
unutmamıştır...
Olsun...
Bir daha hatırlayalım:
“Bitaraf olan bertaraf olur"…
Yani…
Barlas’ın haklı ve doğru tespitinin en birinci ve en güçlü muhalifi bizzat Başbakan…
Yani Başbakan mealen diyor ki:
“Ya sadece övün beni, ya da sadece tenkit edin…”
Bendeniz Başbakan’ın bu ölçüsüne ve baskısına itiraz edenlerdenim…
Yani…
Bendeniz Barlas’ın tanımladığı gibi olmayı tercih ediyorum, edeceğim…
Yani…
Başbakan’ı kendi penceremden baktığımda “haksız” bulduğum zaman samimiyetle eleştirip uyarmaya, kendi penceremden baktığımda doğru bulduğum ve takdir ettiğim icraatlarında ise desteklemeye her zaman olduğu gibi devam edeceğim…
Bir kere daha yani;
yaptığım analiz ve seçimlerde "bitaraf" olmaktan vazgeçmeyeceğim…
Hükümet ve Başbakan iyi bir şeyler yapmışsa alkışlayacak…
Kötü bir şeyler söylemiş ya da icra etmişse eleştireceğim…
Bu arada; hem iktidar hem de muhalefet cephesinden aldığım küfür ve hakaretlere elbette üzüleceğim…
Ancak…
Makul okurlardan gelen desteklerle de avunmamı sürdüreceğim…