Aydın Doğan'ı PKK'lı olmakla suçlayanlar AK Parti'ye zarar veriyor!

Aydın Doğan'ı PKK'lı olmakla suçlayanlar AK Parti'ye zarar veriyor!

AK Parti iktidarı, teröre karşı nasıl bir mücadele veriyor?

Terörü diskalifiye etmek için, dağları taşları bombalamak ne yazık ki yetmiyor!

“Terörün belini kırdık” demek de de kâfi değil.

Zira…

Terör almış başını gidiyor.

Terörün beli kırılsaydı…

Her gün fidan veya fidanlar toprağa düşmezdi.

Terörün beli kırılsaydı…

“Feryat evleri”nde çığlıklar hâlâ yükselmezdi.

Teröre karşı, silahlı mücadele elbette yapılıyor.

Ama yeterli değil!

Yeterli olsaydı…

HDP’nin oyları yükselmezdi.

Düşerdi…

Yeterli olmayan ne peki?

“Barış süreci” mesela…

Niye bitti?

Kim bitirdi?

O masayı kim devirdi?

İktidar bu konuda yeterli bilgiyi aktarmamış olmalı ki, halkın kafası karışık!

Kendi aralarında üç beş lafın belini kırmak için oturan ahâli, bu konuda PKK’dan çok iktidarı suçluyor!

“Barış süreci”ni Erdoğan’ın bitirdiğine ilişkin yaygın bir görüş var!

PKK ve yandaşları, sürekli “Barış süreci”nin faturasını Erdoğan’a kesiyor.

 “Erdoğan düşmanı” bir kesim var ki, PKK’nın içtiği kanın hesabını AK Parti iktidarından soruyor!

“Bu savaşı kim başlattı?” sorusunun cevabını iktidar herkese, her kesime iyi anlatmalı.

Aksi takdirde, 1 Kasım’da “Barış süreci”ni bozdu diye, fatura AK Parti’ye kesilebilir!

Iğdır’da…

Dağlıca’da…

Onca şehit verdik…

“Selo Başkan”a toz kondurmadı kimse…

Erdoğan’ı suçluyorlar…

AK Parti iktidarına laf ediyorlar…

Sabah uykusunda öldürülen iki masum polis memurunu hatırlatıyorsunuz, elli tane hikaye anlatıyorlar.

Muş’ta kızının gözleri önünde öldürülen üst rütbeli askeri hatırlatıyorsunuz, MİT’ten girip Saray’dan çıkıyorlar.

PKK’nın yaptığı katliamlara kılıf uyduranlar, öyle cahil cühela da değil ha…

Gazeteciler, yazarlar, işadamları… ve siyasetçiler…

Kim mi?

İktidarın boykot ettiği ekranlara bakın, kimden, kimlerden söz ettiğimi siz de göreceksiniz.

PKK daha dün, Giresun’da askere saldırdı.

Güneydoğu’yu, Doğu’yu bıraktı…

Karadeniz’de boy gösterdi…

Tunceli’de şehit düşen Jandarma Binbaşı Yavuz Sonat Güzel’in baba evine dün gece ateş düştü.

Başbakan ne diyor?

“Terörün belini kırdık” diyor!

Özal da, “Üç beş çapulcu” diyordu…

İktidar, terörün beline gerçekten kırmak istiyorsa, “algı operasyonları”na akıllıca son vermelidir.

Medya ayağı mesela…

İyi yayınlar yapılıyor, a Haber’de 24’te…

Ama etkili değil.

PKK’nın bir paçavrası var, iktidara yakın medyadan daha etkili oluyor.

Aydın Doğan’ı suçlamak…

Aydın Doğan’a sabahtan akşama kadar küfür etmek çare değil.

CNN Türk, Hürriyet çok etkili olmasına rağmen, iktidar bu alanı yanına çekmek yerine karşısına alıyor.

“Şirin Payzın taraf” diyorlar…

Ahmet Hakan’ı iktidar karşıtı olmakla suçluyorlar…

Doğrudur…

Olabilir…

Ama onların iktidarın karşısında olması, AK Partililer’in CNN Türk’te konuşmasına, kendilerini anlatmasına engel değil.

Etyen Mahçupyan da AK Partili…

Çıkıyor ekrana…

Şirin Payzın’a çatır çatır cevap veriyor…

Ahmet Hakan çağrı yapıyor “gelin konuşalım” diye..

Niye çıkmıyorsunuz?

Niye konuşmuyorsunuz?

Meydanı niçin boş bırakıyorsunuz?

7 Haziran öncesi iktidardan bir kışı çıkmadı CNN Türk’e…

Kim kaybetti?

Kim kazandı ya da?

Selahattin Demirtaş’ı kim parlattı?

Geç değil henüz!

Bir aydan fazla zaman kaldı 1 Kasım’a…

Çıkın, konuşun, anlatın…

PKK’nın gerçek yüzünü herkes görsün, duysun!

İktidara oy veren kesim, bu kan emicilerin zaten ne olduğunu biliyor.

Bilmeyenlere anlatın.

Kafası karışık olanlara anlatın.

“Barış süreci”nin nasıl bozulduğunu, o masayı kimin devirdiğini, herkese anlatın ki…

Duymayanlar da duysun!

Bunu yaparsanız, işte asıl o zaman terörün belini kırmış olacaksınız.

Aksi takdirde, 7 Haziran öncesinde olduğu gibi, kendi kendinize çalıp oynadığınız için, 1 Kasım’da da kaybınız büyük olur!