15 Temmuz davetiyesinin reytingleri ve şifreleri!

Bu gördüğünüz davetiye, 15 Temmuz öncesinde TBMM üyesi milletvekillerine ve yüksek bürokratlara gönderildi.

İlk gördüğümde bana, geçen yıllardan farkı olmayan  normal bir 15 Temmuz davetiyesi gibi göründü.

Ancak 15 Temmuz 2022 günü İstanbul’da Saraçhane’de küçük bir meydanda yapılan 15 Temmuz anma törenine çok zayıf bir katılımın olduğunu görünce o davetiyeye yeniden baktım.

Daha doğrusu Sedat Ergin’in bugünkü Hürriyet’te yayınlanan yazısında okuduğum bir ayrıntının merceğinden bakınca gördüm bunları.

O davetiyeye yeniden bakınca neler gördüm
Önce davetiyede ne yazıyor bir bakalım…

Davetiye Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop’un imzasıyla gönderilmiş.

Program şöyle:

(*) Saygı duruşu ve İstiklal Marşı.

(*) Karanfil bırakma

(*) Kur’anı-Kerim tilaveti ve dua…

Programda konuşma yapacak iki kişi kimler
Programda sadece iki konuşma var.

Birinci konuşmayı TBMM Başkanı Şentop ikinci ve son konuşmayı ise Cumhurbaşkanı Erdoğan yapacak.

Evet davetiye ve program böyle.

Bu tören 15 Temmuz’da “Gazi” ünvanı alan TBMM’te yapılacak.

Davetiyenin üzerinde TBBM binası ve 15 Temmuz gecesi tankların önüne çıkan insanların fotoğrafı var.

Davetiye üzerinde yazılı saate dikkat!
Şimdi davetiyenin üzerindeki saate dikkat edelim.

Tören saat 14’de başlayacak…

Ancak son anda ilginç bir şeyler oluyor.

Cumhurbaşkanı, belki de 15 Temmuz gecesinin en sembolik direnişlerinden birinin yeri olan TBMM’deki bu törene katılıp konuşma yapmaktan vazgeçiyor.

Tek konuşmayı TBMM Başkanı Şentop yapıyor.

Davetiye programı son ande niye değiştirildi?
Bunu görünce biraz geri gidip öteki törenlere bakıyorum.

2019, 2020 e 2021’de burada yapılan törenlere Cumhurbaşkanı Erdoğan katılmış ve konuşma yapmıştı.

Peki bu defa niye katılmadı?

Dediğim gibi burası sembolik bir yer.

İlk bombanın düştüğü yer ve orada cam bir anıt var…

Akla şu soru geliyor.

Erdoğan İstanbul'daki töreni daha fazla mı önemsedi
Acaba Cumhurbaşkanı İstanbul’daki töreni daha fazla mı önemsedi?

Ancak  Ankara’daki tören saat 14’deydi ve Cumhurbaşkanının Saraçhane’deki törene yetişebilmesi için fazlasıyla zamanı vardı.

Cumhurbaşkanının bu törene niye katılmadığı benim için hala bir soru işareti.

Programı çok önceden belli olduğu halde davetiyeye neden onun ismi de yazılmıştı?

Bu durumda CHP'lilere yöneltilen eleştiriler haksız değil mi?
Bunun önemi şu.

İktidar iki yoldan beri CHP’nin TBMM önündeki bu törene katılmamasını eleştiriyor.

Bu eleştiriye ben de bir ölçüde katılıyorum.

Ancak CHP sözcüleri de kendilerini şöyle savunuyor.

“İktidar bunu bir Cumhur İttifakı törenine çevirmek istiyor.

Arkadaşlarımız cam anıta çiçek koyarken Cumhurbaşkanının korumaları tarafından engellenmeye çalışılıyor.”

Şimdi davetiyedeki en önemli ismin, en sembolik mekandaki törene katılmaktan son anda vazgeçmesi iktidarın eleştirilerini geçersiz kılmıyor mu?

6 yılda 1.5 milyondan 5 bine inişin nedeni nedir?
Gelelim Saraçhane mitingine…

İtiraf edeyim beni çok şaşırtan  ve kaygılandıran bir manzara vardı orada.

Çok küçük bir katılım oldu.

Ama 15 Temmuz günü Türkiye’de gözlenen tek olgu bu değildi.

Şehirlerden gelen fotoğraflara baktım.

Evlerde iş yerlerinde çok az bayrak asılmıştı.

O gece kimler milyoner olmak istedi, kim Masterchef!
Bir başka gözlemim de şu:

15 Temmuz günü televizyon reytinglerine baktım.

(*) Ne Total’de, ne AB’de, ne 20 artı ABC 1’de  ilk 5 program arasında 15 Temmuz’a ait bir tek yayın var..

İlk 5’de “Masterchef, Şafak Vakti, Kim Milyoner olmak ister, Fox An Haber ve Aşk-ı Memnu’nun tekrarı var.

Cumhurbaşkanı muhalif Fox sayesinde mi ilk 10'a girebildi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması totalde 8’inci sıraya girmiş.

O da mehtemelen o saatlerde yayınlanan Fox Anahaber bülteninin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasına canlı bağlanması sayesinde oldu.

Yani Erdoğan’ın konuşması muhalif bir kanal sayeseinde ilk 10’a girebildi.

Beş yıl önce 15 Temmuz gecesi Türk vatandayı ne seyretmişti?
Şöyle 5 yıl öncesine giderseniz, 2017 yılının 15 Temmuz günkü reytinglerinde ilk 5’in neredeyse tamamı 15 Temmuz anmaları ile ilgili programlardı.

Öyleyse ne oldu da beşte beş reytingden, beşte sıfıra, 1.5 milyonluk Yenikapı Ruhundan 5 benlik Saraçhane ıssızlığa gelindi?

Kim bununu sorumlusu…

Sakın ha 'göbeğini kaşıyan adam' demeye kalkmayın
Sakın siz de “Göbeğini kaşıyan vatandaş” gibi haksız bir ifadeye sığınmaya kalkmayın.

Onun yerine şu sorunun cevabını aramak çok daha gerçekçi olacaktır:

Acaba  bu sorunun cevabı, 15Temmuz sonrası yapılan büyük yanlışlıklar ve o günü  sadece “Cumhur İttifakının bayramı haline getirme çabaları olamaz mı?

Bu soruların cevabını araştırma görevi önce ve önce AKP’ndir…

Soru da basit:

Nerede yanlış yaptık?

Hiç şüphesiz 15 Temmuz menfur bir darbeydi ve hepimize karşıydı
15 Temmuz menfur bir darbe girişimiydi.

Ama unutmayalım sadece Cumhur İttifakına karşı değil bütün ülkeye, demokrasimize karşı bir darbe girişimiydi.

251 insanımız hayatını kaybetti…

Ortada böyle elem verici gerçekler varken, bunu Cumhur’un Bayramı haline getirme gayreti sizce iyi mi oldu kötü mü…

Şunu bilelim:  15 Temmuz’da hayatını kaybeden 251 vatandaşımıza bir vefa ve minnet duygumuz, saygımız varsa, onları  bütün milletimizin gönlüne yerleştirmek hepimizin görevi olmalı…

Bu 29 Ekim hem cumhur hem millet bayramı olacak
Önümüzde 29 Ekim Bayramı var.

Umarım hiç olmazsa onu hem Cumhur hem Millet bayramı olarak kutlarız.

İnanıyorum ve eminim ki öyle de olacak.

Ben her 29 Ekim günü olduğu gibi bu defa da bu ülkeyi kurtaran, son Türk devletini yeniden kuran, hepimize eşit eğitimin ve yükselmenin yollarını açan, İslamköy’ün, Kasımpaşa’nın yoksul çouklarına Cumhurbaşkanlığı yollarını açan  kahramanlarımızı ve kurduğu Cumhuriyeti coşkuyla anacağım.

Ve o gün 15 Temmuz’da hayatını kaybeden vatandaşlarımızı da hatırlayacağım…

Anacağım…

Yorumlar