Yiğit Bulut çünkü... Fatih Altaylı seni "benimki hubb-u Yiğit değil, buğz-u Doğan ve buğz-u Özkök" diyerek transfer etti… Kaybetti
Mutlu Tönbekici çünkü... Bazı sahneler bize sahanda yumurtayı anımsatmış olsa da gözümüz gönlümüz açıldı o fotolara bakarken... Kaybetti
Yaşar Nuri Öztürk çünkü... Yaşar Nuri Öztürk’ün “Dayanılmaz hafifliği” gerçekten sıkıyor artık… Bilgi deseniz müthiş… Hazır cevaplık: mükemmel… Zekâ: muazzam… Söylediklerinde haklılık: dağ gibi… Ama sevimsiz… Kaybetti
Öztürk, Bardakçı ve Altaylı çünkü... Yaptığınız mahalle muhabbetine dense dense, “Bir türlü adam olamayanların geyik muhabbeti” denir… Kaybetti
Ertuğrul Özkök çünkü... Müfterilerin lanetlendiği ayeti överken, yönettiği gazetenin ülkenin "en çok iftira atan gazetesi" olduğunu unutan Özkök kaybetti… Kaybetti
Reha Muhtar kaybetti çünkü... Geçmişti ki, duyduk ki, duydum ki... 13 kelimenin üçü 'ki'... Hem de yanlış yerlerde... Yakıştı mı Reha Muhtar? Kaybetti
Reha Muhtar çünkü... Geçmişti ki, duyduk ki, duydum ki... 13 kelimenin üçü 'ki'... Hem de yanlış yerlerde... Yakıştı mı Reha Muhtar? Kaybetti
Engin Ardıç çünkü... Engin Ardıç yine kaybetti çünkü "iyi bir adam" olsa bile bir türlü "iyi yazar" olamayacak… Kaybetti
Yılmaz Özdil çünkü... Celalettin Cerrah'la ilgili yalan habere çirkin bir yorum yaptığı… Haber yalanlandığı halde bunu okuyucularına duyurmadığı için Yılmaz Özdil kaybetti. Kaybetti
Engin Ardıç kaybetti çünkü... Belli ki kavga etmekten vazgeçmeyecek… Belli ki bir türlü uslanmayacak… Kim mi?.. Engin Ardıç elbette... Kaybetti