ANALİZ

Zulüm Ciner'e değil, Türk hukuk sisteminedir...

Son üç gündür, “Ciner bu ihanete müstahak” diyenler olduğunu bildiğim halde....

Zulüm Ciner'e değil, Türk hukuk sisteminedir...

ADNAN BERK OKAN

Kör ideolojiler, doktrinler ve elbette bencil hesaplar; adaletin önünü tıkar…

Sadece adaletin değil…

Merhametin de önünü tıkar…

Nefretin ise bütün yollarını açık bırakır…

Sözü, TMSF tarafından el konulan Show TV’ye getireceğim…

Yok, hayır…

“O da buna müstahak çünkü çok fazla muhalefet etti” diyenlere de aksini (“Siyasal iktidara teslim olmuştu”) söyleyenlere de katılmıyorum…

Son üç gündür, “Ciner bu ihanete müstahak” diyenler olduğunu bildiğim halde Ciner’in bunu hak etmediğine inananlardanım…

 

Çünkü…

Bir iş adamı için medya sahipliği medya sahipliğinden öte bir şeydir…

Her özel mülk gibi medya mülkiyeti de kutsaldır…

Her türlü mülkün zorbalık karşısında hukuk tarafından korunduğu gibi korunmalıdır…

Dikkat!..

Hukuktan söz ediyorum, kanundan değil…

“Kanun” dediğiniz ne ki…

Kanun çıkarma yetkisine sahip seçilmiş kişiler toplanır ve “insan öldürmek ve hırsızlık yapmak serbesttir” diye bir kanun maddesini de kabul edebilirler…

Çok mu absürt oldu?..

Peki, o halde daha uygulanabilir bir madde söyleyeyim:

“Dileyen bir erkek eğer tahrik olduysa canı çektiği bir kadının bedenine sahip olabilir, ırzına geçebilir…”

Buyurun size kanun…

Kara cübbeli bir kamu görevlisi de, “tecavüze uğradım” diyerek tecavüzcüsünden şikâyet eden bir mağdureye o kanundan hareketle “ama sen de adamı tahrik etmişsin; yani ırzına geçilmeyi hak etmişsin” diyerek zalimi beraat ettirebilir…

Yani…

Kimileri TMSF’nin bu hukuksuzluğunu kanunla veya mahkeme kararıyla savunmaya kalkışabilirler…

Onlar için verdim bu örneği…

 

Ey güzel insanlar!..


Deneme

Show TV
veya diğer Ciner medya organlarının yayın politikalarına gelince…

 Ciner’in sahibi olduğu medya elbette hiçbir zaman bir “Sözcü” olmadı kabul…

Ama…

Asla bir Sabah da olmadı…

Star da olmadı…

Yeni Şafak olmaya da heveslenmedi…

Hele Akit tarzı yayıncılığın yakınından bile geçmedi…

Mümkün olduğunca “ortada” durdu…

Peki buna rağmen neden?..

Yani…

Show TV’ye TMSF’nin hemen el koymasının temel sebebi sadece ortadaki mahkeme kararı mı?..

Eğer öyleyse hatırlatayım…

Eti Alüminyum, Kuşadası ve Çeşme Limanları, SEKA ve TÜPRAŞ’ın satış işlemleri bırakın yürütmenin durdurulmasını, Danıştay 13’üncü Dairesi tarafından iptal edilmişti…


Dikkat!..


Deneme

“Yürütmenin Durdurulması”
değil, “İptal”…

Peki Hükümet ne yapmıştı o zaman?..

Söyleyeyim…

Danıştay’ın iptal kararını “Yok” hükmüne getirmeyi amaçlayan bir karar almıştı…

Karar tarihi 11 Haziran 2012 idi…

Ve alınan kararda şöyle deniliyordu:

“Özelleştirme İdaresi’nce devir ve teslim işlemleri tamamlanmış olan özelleştirme işlemleri hakkında verilen yargı kararlarının uygulanmasında çıkan fiili imkansızlık nedeniyle, Eti Alüminyum A.Ş.nin yüzde 100 hissesinin satış yöntemiyle özelleştirilmesi, Türkiye Denizcilik İşletmesinin Kuşadası ve Çeşme Limanları’nın işletme hakkı verilerek özelleştirilmesi, SEKA Balıkesir İşletmesi’nin varlık satışı yöntemiyle özelleştirilmesi ile Türkiye Petrol Rafineleri A.Ş.nin yüzde 14.76 hissesinin borsada satılmasını iptal eden yargı kararıyla ilgili olarak geriye ve ileriye yönelik her hangi bir işlem tesis edilmemesi”…

 

Ancak…


Deneme

Danıştay, Bakanlar Kurulunun aldığı o kararı da iptal etti…

Ama…

Hükümet oralı bile olmadı…

Yani…

Siyasal iktidar Danıştay kararını “Yok” saydı…

İyi ama…

Show TV’yi anasının ak sütü gibi helâlinden satın alan…

Bütün yükümlülüklerini yerine getiren…

Ödemelerinde tek bir aksama bile olmayan…

Ve…

Ortada 11 Haziran 2012 tarihli kararda belirtildiği gibi; “Özelleştirme İdaresi’nce devir ve teslim işlemleri tamamlanmış olan özelleştirme işlemleri hakkında verilen yargı kararlarının uygulanmasında çıkan fiili imkânsızlık nedeni…” gibi sağlam bir gerekçe de varken Ciner Gurubu’na yapılan bu zulüm neden?..

Amman ha!..

Sakın ola bana TMSF’yi gerekçe olarak göstermeyin…

Satışı yapanın TMSF olması hukukun ayaklar altına alınması için geçerli sebep değildir…

 

Ey güzel insanlar!..

Hukuk bugün Turgay Ciner’e, yarın hepimize lâzım…

Hele kör ideolojinin emrine girmiş yargı; yarın bir gün hepimizin başına belâ olabilir…

O gün hakkımızı arayacak kimseyi de bulamayız…

 

Yani ey güzel dostlar...

Özelleştirme İdaresi’nce devir ve teslim işlemleri tamamlanmış olan özelleştirme işlemleri hakkında verilen yargı kararlarının uygulanmasında çıkan fiili imkansızlık nedeniyle (Hem de Danıştay’ın iptal kararına rağmen) nasıl ki Eti Alüminyum, Kuşadası ve Çeşme Limanları, SEKA ve TÜPRAŞ’ın satışı iptal edilmemiş, yönetimine el konulmamışsa…

Show TV’nin yönetimine de el konulamaz…

“Efendim, yargılama henüz bitmedi Ciner dava açar belki de kazanır ve kanalı geri alır” diyenlerin vicdanlarına tükürürüm (El âlem sanata tükürüyor ben kör vicdanlara tükürmüşüm çok mu?)…

Zira...

TMSF’
nin bu fiili:

Hukuksuzdur…

Adaletsizdir…

Acımasızdır…

Vicdansızdır…

İdeolojiktir…

Cumhurbaşkanlığı ve bir yıl sonra yapılacak genel seçimlere giderken siyasal iktidara bir büyük ve yaygın/popüler TV kanalı daha hediye etmek amacını taşımaktadır

Diğer medya patronları Ciner’e karşı yapılan bu vicdansızlığa seslerini çıkarmaz, itiraz etmez, Ciner’in yanında yer almazlarsa; bu vahşi kurt bir gün onların sürüyü de tarumar edecektir haberleri olsun…

Show TV hemen, bir dakika bile gecikme yapılmadan Ciner Gurubu’na

Yani asıl sahibine iade edilmelidir…

Ya da…

Ödediği para, ettiği masraflar hemen Ciner Gurubu’na ödenmelidir…

[email protected]

ÇOK OKUNANLAR