Zana'nın hamlesinin ardında Öcalan mı var?
Eyüp Can günün en çarpıcı kulislerinden birini paylaştığı yazısında "Zana'nın çıkışı Öcalan'ın bilgisi dahilinde mi?" sorusunu yanıtladı.
GAZETECİLER.COM
Leyla Zana ile Başbakan Erdoğan arasındaki görüşmenin yankıları sürüyor. Radikal'in tepe ismi Eyüp Can günün en çarpıcı kulislerinden birini paylaştığı yazısında "Zana'nın çıkışı Öcalan'ın bilgisi dahilinde mi?" sorusunu yanıtladı.
Radikal yazarı isim vermeden "önemli bir kaynağım" diyerek anlattığı kaynağında aldığı bilgileri paylaştığı yazısında sürecin Abdullah Öcalan'ın bilgisi dahilinde yürüdüğünü iddia etti. Bir yıldır avukatları ve ailesiyle görüştürülmeyen Öcalan'ın devlet yetkilileri ile görüşmeye devam ettiğini savunan Eyüp Can, Leyla Zana'nın da esas olarak İmralı'dan güç aldığını yazdı.
İşte Can'ın yazısındaki ilgili bölüm:
BDP’li yöneticiler şaşkın.
Çünkü onlar da uzun zamandır benzer bir yol haritasını savunuyor. Bu yüzden Demirtaş “İnşallah hayırlı olur” demekten başka bir söz bulamıyor.
Şaşkınlığın iki sebebi var.
Bir, Başbakan Erdoğan neden BDP’yi değil de Zana’yı muhatap alıyor?
İki, Zana PKK’ya rağmen bu çıkışı nasıl yapabiliyor?
BDP’lilerin gözünde iki sorunun cevabı da aynı kapıya çıkıyor.
“Zana’nın çıkışının arkasında başka bir şey var!”
***
Ankara-Diyarbakır hattında komplo teorisinden geçilmiyor.
Hükümet Kürt hareketini bölmek istiyor diyenler, Amerika’yı adres gösterenler, Barzani faktörüne dikkat çekenler, yok yok!
Ama somut olan şu:
Söylentiler öylesine ayyuka çıkmış durumda ki çıkış yapmadan önce Leyla Zana ile görüşen Amerikan Büyükelçiliği, geçen hafta BDP yönetimiyle acil bir toplantı yapıp “Sizinle ne konuştuysak Zana ile de aynı şeyleri konuştuk. Lütfen başka bir bityeniği aramayın...” mesajı verme ihtiyacı duymuş.
Ama dinleyen kim?
***
Fakat nedense bu süreçte zincirin en önemli halkası unutulmuşa benziyor.
O da şu...
Abdullah Öcalan bu çıkışın neresinde?
Zana, Kürt siyasetinin hem en önemli sembollerinden hem de en özgün ismi.
Amerika ve Barzani’den önce kendi vicdanını dinler. “Ama Öcalan’dan bağımsız böyle bir çıkış yapmaz” dedi önemli bir kaynağım.
“İyi de Öcalan yaklaşık bir yıldır akrabaları ve avukatları dahil kimseyle görüşmüyor, görüştürülmüyor” dedim itiraz olarak.
Güldü...
“Ama devlet yetkilileriyle düzenli olarak görüşüyor.”
Uzatmak istemedim... Kafamdaki en önemli soruyu direkt sordum:
“O zaman Zana bu çıkışı Öcalan’ın bilgisi dahilinde mi yaptı?”
‘Ne zannediyorsun!..’ dercesine yüzüme baktı.
Zana’nın çıkışı karşısında BDP ve PKK’nın şaşkınlığı daha bir berraklaştı.
Anlaşılan o ki Zana’nın çıkışı Öcalan’ın bilgisi dahilinde...
Ne diyordu Zana?
“Sormak isterim, tıkanan bu sürecin önünü açmak için kaç kuşak, kaç ölüm daha bekleyeceğiz?”
Kim ne derse desin Zana’nın beklemeye hiç niyeti yok.
Yazının tamamı için
Leyla Zana ile Başbakan Erdoğan arasındaki görüşmenin yankıları sürüyor. Radikal'in tepe ismi Eyüp Can günün en çarpıcı kulislerinden birini paylaştığı yazısında "Zana'nın çıkışı Öcalan'ın bilgisi dahilinde mi?" sorusunu yanıtladı.
Radikal yazarı isim vermeden "önemli bir kaynağım" diyerek anlattığı kaynağında aldığı bilgileri paylaştığı yazısında sürecin Abdullah Öcalan'ın bilgisi dahilinde yürüdüğünü iddia etti. Bir yıldır avukatları ve ailesiyle görüştürülmeyen Öcalan'ın devlet yetkilileri ile görüşmeye devam ettiğini savunan Eyüp Can, Leyla Zana'nın da esas olarak İmralı'dan güç aldığını yazdı.
İşte Can'ın yazısındaki ilgili bölüm:
BDP’li yöneticiler şaşkın.
Çünkü onlar da uzun zamandır benzer bir yol haritasını savunuyor. Bu yüzden Demirtaş “İnşallah hayırlı olur” demekten başka bir söz bulamıyor.
Şaşkınlığın iki sebebi var.
Bir, Başbakan Erdoğan neden BDP’yi değil de Zana’yı muhatap alıyor?
İki, Zana PKK’ya rağmen bu çıkışı nasıl yapabiliyor?
BDP’lilerin gözünde iki sorunun cevabı da aynı kapıya çıkıyor.
“Zana’nın çıkışının arkasında başka bir şey var!”
***
Ankara-Diyarbakır hattında komplo teorisinden geçilmiyor.
Hükümet Kürt hareketini bölmek istiyor diyenler, Amerika’yı adres gösterenler, Barzani faktörüne dikkat çekenler, yok yok!
Ama somut olan şu:
Söylentiler öylesine ayyuka çıkmış durumda ki çıkış yapmadan önce Leyla Zana ile görüşen Amerikan Büyükelçiliği, geçen hafta BDP yönetimiyle acil bir toplantı yapıp “Sizinle ne konuştuysak Zana ile de aynı şeyleri konuştuk. Lütfen başka bir bityeniği aramayın...” mesajı verme ihtiyacı duymuş.
Ama dinleyen kim?
***
Fakat nedense bu süreçte zincirin en önemli halkası unutulmuşa benziyor.
O da şu...
Abdullah Öcalan bu çıkışın neresinde?
Zana, Kürt siyasetinin hem en önemli sembollerinden hem de en özgün ismi.
Amerika ve Barzani’den önce kendi vicdanını dinler. “Ama Öcalan’dan bağımsız böyle bir çıkış yapmaz” dedi önemli bir kaynağım.
“İyi de Öcalan yaklaşık bir yıldır akrabaları ve avukatları dahil kimseyle görüşmüyor, görüştürülmüyor” dedim itiraz olarak.
Güldü...
“Ama devlet yetkilileriyle düzenli olarak görüşüyor.”
Uzatmak istemedim... Kafamdaki en önemli soruyu direkt sordum:
“O zaman Zana bu çıkışı Öcalan’ın bilgisi dahilinde mi yaptı?”
‘Ne zannediyorsun!..’ dercesine yüzüme baktı.
Zana’nın çıkışı karşısında BDP ve PKK’nın şaşkınlığı daha bir berraklaştı.
Anlaşılan o ki Zana’nın çıkışı Öcalan’ın bilgisi dahilinde...
Ne diyordu Zana?
“Sormak isterim, tıkanan bu sürecin önünü açmak için kaç kuşak, kaç ölüm daha bekleyeceğiz?”
Kim ne derse desin Zana’nın beklemeye hiç niyeti yok.
Yazının tamamı için
