Zaman'dan akreditasyon çığlığı!
Dumanlı, bu satırları akreditasyon yasağı kalksın diye yazmadı ama neden içinde vatan sevgisi olan insanlara bu muamele yapılıyor diye sordu!
Biliyorsunuz Genelkurmay'ın akredite etmediği bir gazetede Zaman gazetesi...
Geçenlerde bütün gazetelerde yer alan bir haber sadece Zaman'da yoktu, "Deniz Kurdu 2009 tatbikatı" haberleri.. Ekrem Dumanlı yazişleri toplantısında diğer arkadaşlara sordu: Bu haber neden bizde yok?
Karşılığında gelen cevap aslında hiç de şaşırtıcı değildi: "Hiçbir makul sebebi olmadığı halde bize sansür uygulayan bir kurumun haberini girmek zorunda mıyız?"
İşte Ekrem Dumanlı bu cevap üzerine, "keşke İlker Başbuğ'da burada olsaydı" dedi ve ekledi: "Belki hiçbir suçu olmadığı halde bazı insanları nasıl küstürdüklerini görme imkânına kavuşurdu."
(...) Arkadaşların itirazını son bir gayretle savuşturmaya çalıştım ve dedim ki: 'Tatbikat askerin asli işi. Bizim itirazımız, onun siyasete bulaşması ve manevî varlığını tartışılır hale getirmesi. Bu nedenle bu haberi görmeliydiniz.' Baktım, hiç kimsenin gözünde zerre miktar asker düşmanlığı yok. O halde bu durumdan kim kârlı çıkıyor? TSK mı? Mümkün değil! En makul haberi bile Türkiye'nin en geniş kitlelere hitap eden gazetesinde yer almıyor ya da küçük bir yer bulabiliyor. Değmez ki! Herkes sırtındaki görevi emaneten taşıyor. Önemli olan bu milletin bekâsıdır. Demokrasinin daha çoğulcu ve katılımcı hale gelmesi, insan haklarının herkes için en kutsal değer olarak kabul edilmesi, insanların ve kurumların hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmaması gibi talepler bir lüks değil, zarurettir; çağın dayattığı ve vazgeçilmez kıldığı geri dönülmez bir yoldur...
