Zaman yazarının utanç dolu hatırası
O günlerde, mahalli gazetede yazı işleri müdürüyüm (Başka müdürlük de görmedik zaten!). Bir haber geldi...
GAZETECİLER.COM - O günlerde, mahalli gazetede yazı işleri müdürüymüş...
Gazetenin sahipleri Adalet Partili'ymiş...
Zaman yazarı Ahmet Turan Alkan, işte o dönemde Erbakan hakkında öyle bir manşet atıyor ki "Hâlâ utanırım: Allah taksiratımı affetsin..." diyor...
Yıl 1977...
Seçimlere hazırlanıyor Türkiye...
O gün kente Erbakan miting yapmaya geliyor.
2 muhabirle izliyorlar mitingi...
Sonrasını Zaman yazarının köşesinden okuyalım:
"Akşama yakın saatlerde gazetenin AP'li patronlarından biri büyük bir heyecan ve telâşla gazeteye geldi; halbuki pek uğramazdı,
-Duydun mu Ahmetçiğim dedi, "Mitingde pankart açmışlar. Peygamber Erbakan yazıyormuş, bunu da yaptılar, olur mu kardeşim, olur mu bu?.."
Gazeteciyim diye böbürleniyorsam da, şurada üç-beş aylık bir mâzim var meslekte. 23 yaşındayım, toyum, safım:
-"Vay canına öyle mi; hemen sayfayı yıkalım öyleyse. Haberi kim getiriyor, fotoğrafını çekmişler mi pankartın?"
Küçümser, ayıplar gibi bir bakış, "Bu da sorulur mu, nasıl gazeteci olacaksın sen, vah vah vah..." meâlinde...
-Elbette var, bizim ... çekti; şu anda alelacele banyoya götürdüler filmi; rica ettim, bir kopya da bizim için basacak. Merak etme sen. Hadi gel gazeteyi yapalım!
Ömrümün büyük utançlarından biriydi o; tam hatırlamıyorum (Arşivde vardır ama), manşeti şöyle çektik: "Milli Selamet'in mitinginde 'Peygamber Erbakan' pankartı açıldı." Ardından "Ne kadar ayıp, herkes lânetledi vb..."
Gazeteyi bastık; nedense o gün baskı sayımız, mûtadın yirmi-otuz katı fazla tutuldu; meğer, birtakım kara propaganda çalışmaları için köylerde dağıtılacakmış!
Ertesi sabah telefonlar işlemeye başladı. Güç durumdayım. İnsanlar haklı olarak protesto ediyor, ağızlarına geleni söylüyorlar. Ben ise çaresizce fotoğraf bekliyorum. Yok, yok, yok. Gelmiyor ve asla gelmedi!
Hâlâ utanırım: Allah taksiratımı affetsin...
Yazının tamamı için