TV HABER

Zaman yazarından MHP'ye sert salvo!

Kendisi de milliyetçi-ülkücü gelenekten gelen bir isim olan Türköne, MHP'nin milliyetçiliğini "sığ, ufuksuz, içeriksiz ve ideolojik" olarak değerlendirdi.

Zaman yazarından MHP'ye sert salvo!
GAZETECİLERCOM - A Haber'de Selin Ongun'un sunduğu Bi Sormak Lazım, Zaman Gazetesi Yazarı, Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne'yi konuk etti.

Kendisi de milliyetçi-ülkücü gelenekten gelen bir isim olan Türköne, MHP'nin milliyetçiliğini "sığ, ufuksuz, içeriksiz ve ideolojik" olarak değerlendirdi.

OKTAY VURAL'IN SÖZLERİNİN BİR ANLAMI YOK!

Süreçle ilgili endişeler var. MHP lideri halkın, kendi tabanının endişelerini eğilimlerini ne ölçüde yansıtıyor. Frenlemiyor tam tersine kışkırtıyor. Saf retorik var. Saf retoriğin olduğu, içeriğin olmadığı beyanlar hep kuşku uyandırır, iyi niyetle açıklanmaz. MHP liderinin konuşma metinlerini kâğıttan okuduğunuz zaman, cümle içinde kafiyeler, tek tek ele aldığınızda herhangi bir anlam analizi yapamayacağınız ifadeler, doğrudan doğruya duygulara seslenen, kışkırtma, kutuplaştırma, kamplaştırma amacı taşıyan çok yüklü retoriklerle karşılaşıyorsunuz. İhanet planı diyor mesela hainlikle suçluyor. Tartışmalı olan "Sen TSK'yı değil PKK'yı temsil ediyorsun" sözü. . Lafın anlamı yok. bu laftan bir siyasi amaç çıkar mı diye sorsanız, sadece kışkırtma. Kavgada söylenen laf gibi. Kavgada söylenmeyecek bir laf. Sadece kışkırtma amacı taşıyan bir laf. Öte yandan dün grup toplantısında MHP lideri, TSK'yı mahkum PKK'yı salıverme gibi sloganlaşmış şeyler söyledi.

MHP'NİN MİLLİYETÇİLİĞİ SIĞ, UFUKSUZ, İÇERİKSİZ VE İDEOLOJİK

MHP'nin milliyetçilik anlayışını içeriksiz, ufuksuz ve ideolojisiz, yani fikir olarak da çok sığ ve kısır buluyorum. MHP'de böyle bir kıpırtı, böyle bir pırıltı görülmüyor. Türk Ocakları 1912 yılında kurulmuş, 100. yılını idrak etmiş bir dernek. Başından itibaren Türkiye'de gelişen o güçlü kültür milletçiliği damarı yaşıyor. MHP'de gündelik politika, parti politikası ve özellikle de Kürt meselesi altında ezilen bir milletçilik var. Bunun dışında rahmetli Alparslan Türkeş'in yazdığı o dokuz ışık, Onun uzantısı olan görüşler, tezler ve bunlara benzer şeyleri son zamanlarda MHP'den hiç duymadım. Çok ciddi bir şekilde bunlara kafa yorduklarını da sanmıyorum.

TARTIŞMA ÇIKSIN DİYE TÜRK OCAKLARI KAPATILSIN, DEDİM

Türk Ocakları'nı ciddiye almak lazım. Türk ocaklarının kültür milliyetçiliği konusunda birikimi oldukça sağlam. Sonuç itibariyle de etnik milletçilik dediğimiz şeylerin üretildiği yerlere bakmamız lazım. Bu çok önemli bir nokta. 5000 yıllık Türk tarihinden bahsederler, bu topraklarda bizim Kürtlerle yaşadığımız tarih 1000 yıldır. 100 yıldan önceki 4000 yılda ne var diye sorarsanız etnik milliyetçilik var. Bu etnik milliyetçiliği yaparsanız, bu topraklarda yaşayan insanlar Türk milleti olamaz. Bu anlamda çok ciddi bir farklılık yok. Fakat MHP'nin biraz daha gündelik politika içinde, parti politikası için şekillenmiş, biçimlenmiş ideolojik kaygıların geri plana atıldığı, ama Türk Ocakları'nın da fikri yapı, kültür, ideoloji, birikim bunların hala devam ettirdiği bir şey. Ben Türk Ocakları da kapatılsın dedim. Çünkü amblemi bozkurt. Siz oturup son 1000 yıldır bu topraklarda var olmayan bir şeyi Önceki 4000 yılı referans göstererek koyarsanız, bu bu topraklara özgü bir milliyetçilik olmaz. Bu etnik milliyetçilik olur. Türk Ocakları kapatılsın derken niyetim de bir tartışma yaratmaktı. Çok sağlıklı ve ciddi refleksler aldım. Söylediğim her şey doğru değil, her şeyin doğru olması da mümkün değil. Hiç bir şey söylemeyenler karşısında, bir şey söylemeye kalktığız zaman da herkes itiraz ediyor.

BDP, SÜRECE ZARAR VERMEMEK İÇİN AK PARTİ'YE DEĞİL MHP'YE YÜKLENİYOR

Herkesin politikasını yürütürken kendi tabanına mesaj verirken karşıtlara, düşmanlara ihtiyacı var. BDP AK Partiye karşı o muhalefeti yapamıyor. Dikkat ederseniz Demirtaş'ta da bütün BDP'lilerde de MHP'ye yönelik eleştiriler arttı. Bu şekilde bakmak lazım. Kışkırtıyor, MHP cevap veriyor. Geçmişte bu BDP ile AK Parti arasında idi. Şu anda sürece zarar vermemek için BDP, AK Parti'ye karşı dikkatli konuşuyor. Onun yerine tepkileri MHP'ye yöneltiyor. Bu kurgulanmış bir kutuplaşma. Demagojik bir kutuplaşma. Onun için de mantık ve akıl yok.

KAVGAYA GİDERKEN AŞKABATLI TÜRKE DEĞİL, DİYARBAKIRLI KÜRDE GÜVENİRİM

29 yıl kan dökülmüş. Nefret, kin öfke gibi duygular hâkim toplumda. Şimdi de oturup çözmeye çalışıyorsunuz. Çözmeye çalıştığınız zaman o duygu dünyasından sıyrılıp Gerçekler dünyasına adım atmanız lazım. Benim söylediğim şey. Türkiye'de yaşayan 75 milyonun çoğunun paylaşacağı bir şey. Erkekler dünyasında bunun karşılığı şudur, ben kavgaya giderken iki tane komşum olsa, biri Aşkabatlı bir Türk ötekisi, Diyarbakırlı bir Kürt olsa hangisini tercih edersiniz kavgaya giderken diye sorsanız Diyarbakırlı Kürt'e daha çok güvenirim. Çok sağlam bir ölçü veriyorum size, İnsanlara nasıl baktığınıza dair. Çok ayrı kültürler. Türk adamlar Türkçe konuşuyorlar. Türk milleti diyorsanız Türk milletinin mensubu adamlar. Ama arada 1000 yıllık bir kopukluk var. 1000 yıldır bu topraklarda bambaşka bir şey çıkmış, ortaklaşa bir hayat yaşanmış. Yemek kültürünüzden musikinize, ölüm adetlerinden düğün adetlerine kadar. Hayatı algılayış ve yaşayış biçiminize kadar bir ortak kültür oluşmuş Hangisi millettir? Yan yana getirdiğiniz zaman benle Orta Asya'daki bir Kazak mı Kırgız mı yoksa benle bir Diyarbakırlı Kürt mü diye sorsanız bunun cevabı çok açık. Fiili olarak çok açık. Bunun fark edilmesi lazım.

MHP'LİLER BÖLÜCÜLÜK YAPIYORSUN DEDİ

Buna inandıkları için değil, böyle bir ikilemle karşılaştıkları zaman biz hiç böyle düşünmemiştik diyebilirler. Söylediklerime birçok tepki aldım. Doğru söylüyorsun diyenler çoğunluktaydı. En fazla itiraz edenler, bölücülük yapıyorsun, Bizi Orta Asya'daki Türk'le neden ayırıyorsun dediler. Bizim Türk dünyası, Turan Türk Birliği kaygımız var, bizi neden Orta Asya'daki Türklerin uzağına düşürüyorsun dediler. Bir yeri savunurken öbür yanı kaybettiriyorsun diye bir itiraz. Bana da mantıklı geldi bu itiraz. Ama gerçek bu. 1000 yıldır ben Kürt'le birlikte bir tarih yaptım. Kaderimiz bir oldu. Şimdi de geleceğe bakıp, gelecekte de kaderimiz bir olsun diyorum