RÖPORTAJ

Zaman yazarı hakaretlere inanamadı!

Zaman Gazetesi yazarı Şahin Alpay, her dönem eleştiriler aldığını fakat AK Parti'yi eleştirdiğinde sosyal medyadan yapılan hakaretlerin seviyesizliğine inanamadığını söyledi.

Zaman yazarı hakaretlere inanamadı!

Zaman Gazetesi'ne verdiği röportajda Şahin Alpay, AK Parti hükümetini eleştirirken "değişen ben değilim AKP" diyor. Alpay'ı en çok şaşırtan şeylerden birisi ise sosyal medya üzerinden gelen mesajlar. 

İşte röportajdan çarpıcı bölümler:

Sizin için, liberal, ateist, eski Maocu, komünist… deniyor. Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Ben gençliğimde, diyelim ki yirmili yaşlarda Marxist ve ateist görüşlere sahiptim. Ama bu görüşleri zamanla terk ettim. Zihnim soru işaretleriyle doluydu. İsveç’te farklı bir fikir dünyası ile karşılaştım. Doktora öğrenimi gördüm. Bunun sonuncunda bilgilerim zenginleşti, fikirlerim değişti. Felsefi olarak ateizmden uzaklaştım. Bir yaratıcıya inanıyorum. İnsanların sadece maddi değil, manevi ihtiyaçları da var. Dinsiz toplum düşünemiyorum, zaten olamadığını bütün dünya gördü. Dini inanışların köktenci, bağnaz olanlarıyla hoşgörülü, toleran ve özgürlükçü olanlar arasında ayrım yapmak gerekiyor. Fethullah Gülen’e ve Hizmet Hareketi’ne duyduğum saygının temelinde de bu var. Siyasi olarak da komünist fikirleri terk ettim. Çünkü komünizm bütün dünyada insanlığa büyük bir hayal kırıklığı yaşattı. Sonunda Sovyetler, hatta Çin de komünizmden vazgeçti. Ben onlardan çok daha önce vazgeçtim... Son kırk yıldır siyasi görüşümü,  liberal sosyal demokrat olarak tanımlıyorum. Siyasi anlamda tam liberalim, iktisadi anlamda sosyal liberal... Totaliter görüşlerin uyandırdığı hayal kırıklığı benim kararlı bir özgürlük ve demokrasi yanlısı olmamda büyük rol oynadı.

Zaman’daki yazılarınızda ilk iki dönemde AKP iktidarını desteklediniz. Bu yakın çevrenizde nasıl karşılandı; mahalle baskısı gördünüz mü?

Ben AKP’ye kuruluşundan 2010’a gelinceye kadar, eleştirilerim olmakla beraber genelde destek verdim. Hem aile hem arkadaş çevrem buna hiç iyi bakmadı. Beni en çok sevenlerden biri rahmetli Sumru ablamdı. AKP’den siyasete atılsam ne yaparsın diye sorduğumda, oyumu alamazsın demişti... Nur içinde yatsın... Komünist olduğum yıllarda olduğu gibi AKP’ye genelde destek verdiğim yıllarda da ağır eleştirilere ve hakaretlere maruz kaldım.

Ya AKP’yi eleştirmeye başlayınca ne oldu?

Bu defa “Nihayet gerçeği gördü...” muamelesine uğradım. (Gülüyor) Ben AKP’yi desteklerken de, eleştirirken de doğru yaptığıma inanıyorum. Zira ilk iki iktidar döneminde AKP ülkeye büyük hizmetler yaptı, son döneminde ise kuvvetler ayrılığını, hukuk devletini tahrip ederek memleketi büyük badirelere doğru götürüyor... Değişen ben değilim, AKP...

Peki size yapılan hakaretleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Cumhuriyet’te, Sabah’ta, Milliyet’te yazarken ve Kemalizm’i eleştirirken hakkımda çok kötü şeyler söyleyenler oluyordu. Ama AKP’yi eleştirirken, sosyal medya üzerinden maruz kaldığım hakaretlerin seviyesizliğine inanamıyorum. Başkaları gibi benim de AKP tarafından örgütlenen bir küfür kampanyasına hedef olduğumu biliyorum.

Hükümet tarafından dillendirilen “paralel yapı” iddiaları hakkında hayli yazı yazdınız. Bu iddiaların en çok hangi yönü sizi rahatsız ediyor?

Türkiye’de komplo teorileri, tüm kötülüklerin tek bir kaynaktan geldiğine dair düşünceler beyinleri o kadar zehirliyor ki... Zihinleri komplo teorileriyle zehirlenmiş olan insanlara göre her kötülüğün arkasında önceleri emperyalistler, komünistler, Siyonistler, irtica vardı, şimdi de “paraleller” var.

ÇOK OKUNANLAR