Zaman Bakan Yıldız'a böyle yanıt verdi
Gazeteci yazdığı haberin takipçisidir. Dört ay önce duyurduğumuz sevindirici haberle ilgili gelişmeyi; sonuç sevimsiz olsa bile kamuoyu ile paylaşmak, gazetecilik mesleğinin en temel kuralıdır
O HABER MAKSATLI ÇIKARTILDI
Gündeme bomba gibi düşen ve televizyon kanallarında da flaş gelişme olarak sunulan haberle ilgili Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız sert bir açıklama yaptı; kuyunun betonla kapatılmadığı haberlerinin kasıtlı çıkarıldığını belirtti.
ZAMAN'DAN YANIT GELDİ
Zaman gazetesi bugün o habere İsmail Altunsoy imzası ile yanıt verdi: "Sadece fikri takip yaptık, Istranca haberinin özel bir maksadı yok"
İşte Zaman'ın Bakan Yıldız'a yanıtı:
Fikri takip prensibi ile hareket ettiğimizden ilk günden beri yaptığımızı yaptık ve dün de 'Istranca'da doğalgaz alevi erken söndü' başlığı ile son durumu haberleştirdik. Ancak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın, haberin içeriği konusunda bilgi vermek yerine Zaman'ı töhmet altında bırakacak açıklamalarda bulunması tepki çekti.
GAZETECİLİK ZOR MESLEK
[page_end]
GAZETECİLİK ZOR MESLEK
Gazetecilik zor meslek. Başarıyı anlatan haberler her zaman takdir toplar. Ne zaman ki habere konu olay, olumsuz sonuçlanır ve siz de onu yazarsanız, vay halinize. Kötü adamsınızdır, bir kastınız vardır, art niyetlisinizdir ve dahi bir kuyuya taş atmışsınızdır.
Malum geçen hafta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız açıkladı: Istranca'da (Karadeniz) yapılan aramalarda doğalgaz emaresine rastlandı. Aslında biraz daha geriye gidersek olayın ilk emareleri haziran-temmuz aylarında görülmüştü. Bu gelişmeyi de kamuoyuna ilk kez Zaman 1 Temmuz'da "Istranca'da doğalgaz ümidi" başlığı ile duyurmuştu. Başta Enerji Bakanlığı ve bürokrasisi olmak üzere kamuoyunda sevinç uyandırmıştı. Bu gelişmeyi, haber değeri olduğu için gazete sütunlarına taşımıştık. Maksadımız kamuoyunu haberdar etmekti.
Geçen hafta da Sayın Bakan bu gelişmeyi, "Istranca'da TPAO'nun yaptığı çalışmada doğalgaza rastlandı." sözleri ile aktardı. Bu sözler de gazetelerde müjdeli haber vurgusu ile yer aldı. Gazetemizde de yer aldı bu açıklama. Yine sadece haber vermekti maksadımız. Fikri takip prensibi ile hareket ettiğimizden ilk günden beri yaptığımızı yaptık ve dün de 'Istranca'da doğalgaz alevi erken söndü' başlığı ile son durumu haber yaptık. Kaynaklarımızın verdiği bilgiye göre kuyu ekonomik bulunmadı ve daha sonra değerlendirilmek üzere betonla kapatıldı. Sondaj çalışmaları nihayetlendirildi. Bu gelişme de yine kamuoyu ile paylaşıldı.
FİKRİ TAKİP YAPTIK
Öncelikle belirtmeliyim ki, gazeteci yazdığı haberin takipçisidir. Dört ay önce duyurduğumuz sevindirici haberle ilgili gelişmeyi; sonuç sevimsiz olsa bile kamuoyu ile paylaşmak, gazetecilik mesleğinin en temel kuralıdır. Ki, haberimde Sayın Bakan Yıldız'ın geçen hafta yaptığı açıklamalar aynen yer alıyordu. Fakat Sayın Bakan, buna rağmen haber üzerine bazı beyanlarda bulunmuş. Haberin özüne cevap vermek yerine tali ve yoruma açık ifadelerle hem gazetemizi hem de haberi hazırlayan muhabir olarak şahsımı zan altında bıraktı.
Sayın Bakan açıklamalarında 'Biz gerçek petrol ve doğalgaz kuyularıyla ilgileniyoruz' şeklinde anlaşılmaz bir ifade kullanmıştır. Bu durumda "Istranca yalancı bir kuyu muydu?" sorusu akla gelmektedir. Sayın Bakan'ın, "Sondaj sonrası çalışmalar devam ediyor." cümlesi aslında "Kuyu kapatıldı." dememek için çizilen zikzaktan başka bir anlam taşımaz.
O İFADELER SİYASİ AHLAK VE NEZAKETLE BAĞDAŞMIYOR
Zira aynı beyanatta yer alan şu cümleyi başka türlü nasıl okuyacağız: "Çalışmaların kuyunun dışında devam etmesi lazım ve o zamana kadar kuyunun kapatılması lazım." Biz de bunu yazdık. Sayın Bakan'ın, "Her aklı yetenin kuyuya attığı taşı çıkarmakla yükümlü değiliz." ifadelerini ise siyasi ahlak ve nezaketle bağdaştıramadık. Son derece üzücü bir anlatımdır.
Zaten çok net bir anlatımla, haberde kuyunun kapatılması konu ediliyor. (İşte o bölüm):
"Doğalgaz emaresine rastlanılan Istranca 1 kuyusu 'ekonomik olmadığı' gerekçesiyle daha sonra değerlendirilmek üzere kapatıldı." Aynı haberde Sayın Bakan'ın ifadelerine de yer veriliyor: "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 17 Eylül'de 'Istranca'da TPAO'nun yaptığı çalışmada doğalgaza rastlandı.' açıklaması yapmıştı. Ancak Yıldız, sondaj tamamlandıktan sonra bulunan doğalgazın ekonomik ve fizibıl olup olmadığının netleşeceğini söylemişti."
Istranca'da aramalarda doğalgaz emarelerine rastlanılması kadar, çalışmaların olumsuz sonuçlanması da haber değeri olan ve kamuoyuyla paylaşılması gereken bir bilgidir. Dünkü haber de bu çerçevede hazırlanmıştır. Haberle ilgili 'Kasıt, art niyet, kuyuya taş atma, sitem' gibi ithamlar kabul edilemez. Sayın Bakan'ın açıklamalarından sonra bilgi kirliliği oluşmuştur. Bunu vuzuha kavuşturma görevi de Sayın Bakan'a düşmektedir. Ayrıca, petrol ve doğalgaz aramalarında çalışmalar olumsuz sonuçlanırsa; herhangi bir sızıntının önüne geçmek, insan ve çevre sağlığı için oluşabilecek muhtemel zararları engellemek için kuyu çimento-beton ile kapatılır. Bu üzülecek veya kızılacak bir durum değil, tam aksine bilimsel bir uygulamadır.
BAKAN FARKETMEMİŞ OLABİLİR AMA
Son olarak, Zaman'ın yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizin ekonomiye kazandırılması konusundaki hassasiyetini Sayın Bakan fark edememiş olabilir. Oysa Mayıs 2005'te yenilenebilir (yerli) enerji yasasının doğalgaz lobisine takıldığı manşeti sadece gazetemizde yer almıştı. Fikri takibimiz sonuç getirmiş ve 2002'den beri tozlu raflarda bekleyen 'Yenilenebilir Enerji Kanun Tasarısı' Sayın Bakan'ın partisi AK Parti tarafından TBMM'den geçirilmişti. Bugün herkesin iftihar ettiği rüzgâr santralları, yeni yeni kurulan güneş tarlaları ve diğer enerji yatırımlarında gazetemizin böylesine tarihi bir payı vardır. Bunun da maksadı enerjide dışa bağımlılığı azaltacak adımlara katkı sağlamaktı. Sayın Bakan, Zaman'ın enerji şirketi yok. İthalat lobileri ile herhangi bir bağı da yok. Bir haberle ilgili eleştiri ya da sorulara böyle mi cevap veriyorsunuz? Enerji sektörünün yakinen takip ettiği ve objektif haberleri kamuoyunun takdirini toplamış gazetemizi töhmet altında bırakmaya çalışıyorsunuz. Çok ayıp. Bilmem maksat hasıl oldu mu?