Zabıtalar STV ekibini cami avlusundan kovdu!
Zabıtaların STV'nin İftar Zamanı programı ekibini Üsküdar Selimiye Camii’nin avlusundan kovmaya çalıştı, programın sunucusu olan biteni Zaman'a anlattı...
Geçen hafta cuma günü zabıtalar, Üsküdar Selimiye Camii’nin avlusundan canlı yayın öncesinde Samanyolu TV’nin ‘İftar Zamanı’ ekibini çıkarmaya çalıştı.
Televizyonculuk tarihinin bu sıra dışı vakasını ekip adına programın sunucusu Ahmet Bozkuş yaşadıklarını Zaman gazetesine anlattı.
İşte Zaman'daki röportajdan çarpıcı bölümler:
İŞPORTACIYI ATAR GİBİ!
Sizi resmen kovmaya mı geldiler?
Niyetleri kimse yokken gelip eşyaları dışarı atmakmış. Yani işportacıyı atar gibi. Allah’tan burada bizim güvenlikler bekliyor. Hemen haber verdiler.
24 saat bekliyorlar mıydı?
Evet. Çünkü tüm ekipmanlarımız burada çadırın içinde duruyor.
Çok daha ayıp bir şey değil mi kimse yokken gelip eşyaları çıkarmak?
Zaten zabıtalar niye geldiklerini, neden çıkaracaklarını bilmiyor. İzniniz yok diyorlar. Bizimkiler izni gösteriyor. Valilikten, Diyanet’ten izin var. Bu sefer Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden de izin almanız gerekiyor, diyorlar. Bizimkiler Vakıflar Genel Müdürlüğü’nü arıyor. Oradan da “Bizim ne böyle bir izin yetkimiz var ne de program yapmayın deme yetkimiz var, Diyanet’in sorumluluğunda.” diyorlar. Yani hiçbir hukuki temeli yok yaptıklarının. Bizimkiler üslubunca cevap verince müdürlerini çağırmışlar. Ekip burayı terk etmemiz için belge gösterin diyor. Tabii herhangi bir belge çıkmamış. Onlar da çevir kazı yanmasın muhabbetine giriyor. Televizyonun avukatları gelmiş ve size taciz davası açacağız demiş.
Peki bir gerekçe söylemişler mi bu tavırlarına dair, en azından “Emir yukarıdan geldi.” gibi...
Hiçbir gerekçe yok ama biz teyakkuzdayız. Kaç gündür programda müzik yok. Aman bunu bahane edip de huzursuzluk çıkarmasınlar diye.
Öyle bir ihtimal olabilir mi?
Olabilir. Olay yaşandıktan sonra mahalleli, esnaf geldi buraya bize destek vermek için. Size kimse karışamaz, destek oluruz dediler. Kaç insan, gelin bizim bahçemizde yapın programı diye aradı, söyledi. Buraya kadar gelip davet ettiler.
Böyle bir müdahale bekliyor muydunuz?
Tabii ki, ilk günden beri. Gelen her konuk size nasıl izin verdiler diyordu. Süreç belli...
KİMSE BİLMİYORDU BU CAMİYİ
İzni ne zaman almıştınız?
Ramazan’a doğru, en fazla bir ay önce izin alınmıştır. Diyanet burada dürüst davranmış. Herkese eşit mesafede duralım, kim istiyorsa izin verelim demişler. Ama bu birilerini rahatsız etmiş. Bence şöyle bir şey de var; bu caminin Üsküdar’da olduğunu Üsküdar Belediyesi çok geç fark etti. Yoksa çoktan gelebilirdi.
Sadece Üsküdar Belediyesi değil, programa gelen konuklar da, seyircinin çoğu da bilmiyor böyle bir caminin olduğunu...
Ben de bilmiyordum. Enteresan, 1800’lerde yapılmış bir cami. Çok da güzel, bahçesi, içerisi. Selimiye Kışlası’nın camisi, askerler için yapılmış. Kimse bilmiyordu bu camiyi, gün yüzüne çıkardık galiba.
Cemaati arttı mı?
Bizi ziyarete gelenler, pasta börek getirenler var. Teravihi burada kılıyorlar. Özellikle o olaydan sonra İstanbul’un birçok yerinden geldiler.
BARANSU'NUN EVİNİ BASACAKLARDI PROGRAMI BASTILARI!
Mehmet Baransu’nun evini basacaklardı, sizin programı bastılar...
(Gülüyor) Baransu’nun konuk olmasını sorun yaptılar. Biz siyasi bir şey konuşmadık. Kimseyle konuşmuyoruz. Umresini anlattı. Mekke’yi konuştuk.
Kimin fikriydi çağırmak?
Bizim fikrimizdi. Gazetecileri de ağırlıyoruz. Baransu’nun konuk olmasını eleştiren yazıyı yazan Yeni Akit Gazetesi yazarı da gelecekse davet ederiz yani, gelsin. Ramazan bu. Ramazan senin benim değil, herkesin Ramazan’ı. Ramazan sadece bir cemaatin, bir partinin, bir tarikatın ayı değil. İnsanların ne kadar dindar, ne kadar maneviyatlı olduğunu sorgulamak bize düşmüyor.
Baransu ile konuştunuz mu sonradan?
Hayır, zaten benim yüzümden size bir şey olmasın, demişti. Herkeste her an bir şeyler olabilir tedirginliği vardı. Tweet atıp tehdit edenler oluyor. Hakareti duyan kişi olarak buna üzülmüyorum, o hakareti söyleyen kişiye üzülüyorum. Çünkü acı laflar. Yüzüne çarpılabilir bu bir yerde. Pişman olacakları sözler söylüyorlar. İnsanlar kendilerine ait olmayan kavganın zırhını giyiyor. Ya da iki muhtar birbirine küsüyor, köylüler kavga ediyor. Böyle bir şey yok ki.
İNSANLAR RAMAZAN PROGRAMINA GELMEYE KORKUYORLAR!
Davet ettiklerinizden gelmeyen oluyor mu?
Geçen sene çağırdıklarımızdan bu sene gelmeyenler var. Zaruretten gelemeyenler var ve gelmeyenler var. Onları yargılamıyorum. Zor bir süreçten geçiyor insanlar. Özellikle memuriyeti olanlara hiçbir şey diyemem. Sonuçta rızık diye bir şey var. Üzücü olan, insanlar bir Ramazan programına gelmekten korkuyor. Bu da ülkemizdeki durumu özetliyor.