Yusuf Kaplan kaybetti

Yusuf Kaplan’a göre Türk Müslüman toplumunun “Laiklik” diye tuhaf bir sorunu
var…

Bu öyle bir sorun ki…

Hiçbir şekilde tartışılamayan; kritik zamanlarda “sopa” olarak kullanılan bir
“pranga”...

*

İlahi Kaplan Hoca…
Yahu; bu ülkede ilân edildiği günden beri en çok tartışılan kurum laiklik değil mi?..
Meclis Başkanı bile anayasadaki varlığının gözden geçirilmesi gerektiğini söylemedi mi?..
Daha nasıl tartışılacak anlayamadım…

*

Namaz kılmak, ezan okumak, oruç tutmak, hacca gitmek yasak da ben mi
bilmiyorum?..

*

Camilerimiz parasızlıktan ve imamsızlıktan içine girilemez hale geldi de birileri
benden (Bizden) mi saklıyor?..

*

Uçma Yusuf Hoca uçma…
Yahu sence “tarih” sadece yüzyıllar önceki “tarih” midir?..
Yakın tarih, tarih değil midir?..

*

Mursi Mısır’a başkan seçildikten sonra onu “Aman ha, laikliğe sahip çık” diye
uyaran bizim Başbakanımız Erdoğan değil miydi?..

Bu nedenle de mealen; “Laiklik olmadan, İslâm dinine inanmış insanların
çoğunlukla yaşadığı bir ülkenin gelişmesi mümkün değildir” dememiş miydi
Erdoğan?..

*

Buna rağmen Mısır'da halk “laik sistem yıkılıyor, Şeriat devleti kuruluyor”
korkusu ve kuşkusuyla bu defa da Mursi’ye karşı ayaklanmadı mı?..

*

Amman ha…
Bu yazdıklarım birer durum tespiti…
Ve…
Sisi ile komuta kademesinin yaptığı askeri darbeye “taraftar” olduğum anlamına
gelmeyeceği gibi aksine o darbeye yapıldığında nasıl da karşı çıktığım sır değil…

*

Sevgili Kaplan Hoca…
Bilinir ve kabul edilir ki…
Eğer laiklik olmazsa…
Halkın geneli de Müslümansa…
O ülkede önünde sonunda din devletin işlerine karışacak, yargıyı kontrol altına
alarak şer’i hükümlerin uygulanmasına sebep olacaktır…

*

Bu yazıyı da seni linç etmek için değil aklını başına toplamak için yazdım…

Ve tabii ki bir de kaybettiğini hatırlatmak için…