MEDYA KÖŞESİ

Yükselir, sipariş üstüne çaktı!

Düşman bacım düşman! Hatırlamıyor musun bu adamın Tansu Çiller'e de neler yaptığını?

Yükselir, sipariş üstüne çaktı!
GAZETECİLER.COM

Oflu Hoca'nın dediği gibi, "yok; biz demiyruk oni, Sevilay Hanım diyi."

Kendi köşesinde mertçe itiraf ediyor "Bu yazı Nilüfer Bulut'un siparişi üzerine yazıldı" diye.

Nilüfer Bulut kim?..

Malatyalı, TİKAD Başkanı.

Yani hem patron Ahmet Çalık'ın hem de Yükselir'in hemşerisi.

Çok gördük ama "sipariş üzerine yazanını" da ilk kez görüyoruz.

Bereket çok doğru bir yazı...

Bereket, son yılların en pervasız siyasi ayıbını yapan Cindoruk eleştirilmiş.

Neyse, biz size Yükselir'in yazısından bir bölüm sunalım her zaman olduğu gibi.

Özür dileyin Sayın Hüsamettin Cindoruk!

Demokrat Parti Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, yok olmaya yüz tutmuş partisinin Çankaya kongresinde, geçtiğimiz günlerde beraberindeki heyetle Brüksel'de temaslarda bulunan Emine Erdoğan için, "Türk Kadınını temsil edecek bir tarafı mı var ? Ne o yoksa başmüzakereci mi oldu? Ama kabahat onda değil, onun peşine takılanlard" minvalinde bir açıklama yapmış... Ne yalan söyleyeyim, ben üzerinde durmadım bu açıklamanın. Daha doğrusu miadını tamamlamış, İngilizlerin deyimiyle looser olan bir siyasinin bu açıklamayı salt gündeme gelmek için yaptığını düşünüp ciddiye dahi almadım...

Eminim ki Emine Erdoğan da almamıştır...

Ancak bizim kızlar yani Brüksel seyahatine katılan kızlar pek bir içerlemişler Cindoruk'un bu münasebetsiz açıklamasına...

Öyle olduğunu da aynı zamanda hemşehrim, yani Malatyalı olan başarılı iş kadını ve yakın dostum TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut arayınca öğrendim. Burnundan soluyordu adeta...

Hararetli bir şekilde Cindoruk'un Emine Erdoğan'a ve kendilerine dair ettiği hakarete dernek olarak bir cevap vermek niyetinde olduklarını söyleyince; "Değer mi arkadaşım?" dedim...

"Belli başlı gazeteler bile Cindoruk'un bu açıklamasını ciddiye almayıp, görmezden gelmişken, değer mi bir cevap vermek?"

"Değmez ama birilerinin bu kadın düşmanı Cindoruk'a da haddini bildirmesi lazım!" dedi...

Orada kaldım işte...

"Kadın düşmanı Cindoruk!" "Nerden çıkardın şimdi bu kadın düşmanlığını Başkan?" diye deşmeye başlayınca Nilüfer Bulut freni patlamış kamyon gibi saydırmaya başladı öfke dolu bir üslupla...

"Düşman bacım düşman! Hatırlamıyor musun bu adamın Tansu Çiller'e de neler yaptığını? Kadının başbakanlığı döneminde en hizipçi tavırları alan, Tansu Hanım'ın en ufacık başarısızlığında onun cinsiyetine vurgu yapan Cindoruk'un kendisi değil miydi? Söyle bana Allah'ını seversen...50 küsür senedir siyaset sahnesinde kilit noktalarda olan, son derece önemli bir dönemde Meclis başkanlığı yapmış Cindoruk'un eşini hiç gördün mü siyaset arenasında? Adını bilir misin bu kadıncağızın?"

Cevap veremedim...

Çünkü hakikaten bilmiyordum...

Hani, Özal dese, "Semra Hanım", Demirel dese, "Nazmiye Hanım", Ecevit dese, "Rahşan Hanım", Baykal dese-ki çok ortalarda görünmemesine rağmen- "Olcay Hanım", Mesut Yılmaz dese, "Berna Hanım" derim ama...

Cindoruk deyince kalakaldım...

Sardı bir merak beni tabii...

Yükselir'in yazısının tamamını

Yorumlar