Yükselir kimin gözüne bant çekti?
Sabah yazarı Sevilay Yükselir, bugün köşesinde taciz iddiaları ile ilgili yazdı. Yazısının yanında ilginç bir de kolaj çalışması vardı.
ADNAN BERK OKAN - BİR YORUMUN YORUMU
Sevilay Yükselir, her ne kadar "ben taciz maciz edilmedim" diyerek konuyu kapatmaya çalışsa da, AKŞAM'dan Tuğçe Tatari'yle giriştiği kavgada (ve daha birçoğunda) kendi söylediklerinin doğru olmadığı ortaya çıktığı için pek güvenilir bulunmuyordu...
Bu kez de yine faka bastı...
Gülerek geçiştireceği bir olay sonunda kabak kendi başına patladı...
Tanzanya/Zanzibar'da görevli bellboy verdiği ifadede, "ben kimseyi taciz etmedim ama içlerinden çok sarhoş olan biri, 'sivrisineklerden ve yılandan çok korkarım' deyip beni odasına davet etti, beni biraz da mıncıkladı" deyince "bellboy yalan söylüyor!" diye çıkıverdi ortaya...
Şuraya bakar mısınız?..
Sevilay Yükselir'e göre:
"Tuğçe yalan söylüyor"...
"Ece yalan söylüyor"...
"Bellboy yalan söylüyor!"..
"Hıncal abi yalan söylüyor!"
"Zafer Mutlu yalan söylüyor!"
"Soner Yalçın yalan söylüyor!"
Peki kim doğru söylüyor?..
Bu kadar kişi yalan söylüyor da bir tek Sevilay Yükselir mi doğru söylüyor?..
Pavorotti geliyor aklıma...
"Oooooo sole miyooooo buuuuu so lemiyyooooo; kim söylüyoooooo?"
Bence Sevilay "doğru söylemiyooooo"...
İşin fenası bugün yazdıklarından sonra şimdi bir de Engin ve Emre abileriyle papaz olacak...
Yazısının bir yerinde bakın ne diyor:
"..... bir türlü susmayan silahların bu ülkede yarattığı travmayı, ekonomik göstergelerimizin şaşırtıcılığını, işsizliğin, yoksulluğun aymazlığını falan bir yana bırakıp...."
Halbuki Engin ve Emre abileri; ne silahların patladığına ve Mehmetçiklerimizin şehit oladuklarına inanıyorlar; ne ekonomik göstergelerimizin şaşırtıcılığına...
Haliyle o iki abisini; işsizlik ve yoksulluk diye bir belâya düçar olduğumuza da ikna edemeyecek...
Yarın bir bakmışsınız, Engin abisi patlamış...
"Aklını başına al ulan kızım!.. Ekonomi almış başını gider, memlekette işsizlikten ağlayan tek kişi bile bulunamazken sen tutmuş bazı hıyarların ağzıyla yazıyorsun" falan...
Sevilay'ın bir gün eline ayağına dolaştıracağı belliydi...
[email protected]
Sevilay Yükselir, her ne kadar "ben taciz maciz edilmedim" diyerek konuyu kapatmaya çalışsa da, AKŞAM'dan Tuğçe Tatari'yle giriştiği kavgada (ve daha birçoğunda) kendi söylediklerinin doğru olmadığı ortaya çıktığı için pek güvenilir bulunmuyordu...
Bu kez de yine faka bastı...
Gülerek geçiştireceği bir olay sonunda kabak kendi başına patladı...
Tanzanya/Zanzibar'da görevli bellboy verdiği ifadede, "ben kimseyi taciz etmedim ama içlerinden çok sarhoş olan biri, 'sivrisineklerden ve yılandan çok korkarım' deyip beni odasına davet etti, beni biraz da mıncıkladı" deyince "bellboy yalan söylüyor!" diye çıkıverdi ortaya...
Helal sana Tanzanyalı bellboy!Kahretsin ki, sübyan bellboy otel yönetimi tarafından karakola çektirilip, sorgu sual edilince başına gelen bütün rezaletleri tek tek anlatmış polise. Demiş ki; "Yok valla ben taciz maciz etmedim o Türk kadın gazetecileri. Tam tersine onlar bana sulandı. Biri fotoğraf çektirdi ve beni yemeğe davet etti. Diğeri 'beni odama götür' diyerek eşlik etmemi istedi. Öbürü de (ki Ece'nin Vatan'dan Gülşen Yüksel'e verdiği demeçten öğrendiğimize göre çocuk burada tamamen beni tarif ediyormuş!!) bana dokuna dokuna, oramı buramı elleye elleye, 'Ayyyyşşşşş yılandan sinekten korkarım ben. Odada yalnız kalamam. Benimle kalır mısın?' dedi!"Biliyorum hepiniz şoktasınız şimdi.. Sevilay Yükselir'in yazısının tamamını |
Şuraya bakar mısınız?..
Sevilay Yükselir'e göre:
"Tuğçe yalan söylüyor"...
"Ece yalan söylüyor"...
"Bellboy yalan söylüyor!"..
"Hıncal abi yalan söylüyor!"
"Zafer Mutlu yalan söylüyor!"
"Soner Yalçın yalan söylüyor!"
Peki kim doğru söylüyor?..
Bu kadar kişi yalan söylüyor da bir tek Sevilay Yükselir mi doğru söylüyor?..
Pavorotti geliyor aklıma...
"Oooooo sole miyooooo buuuuu so lemiyyooooo; kim söylüyoooooo?"
Bence Sevilay "doğru söylemiyooooo"...
İşin fenası bugün yazdıklarından sonra şimdi bir de Engin ve Emre abileriyle papaz olacak...
Yazısının bir yerinde bakın ne diyor:
"..... bir türlü susmayan silahların bu ülkede yarattığı travmayı, ekonomik göstergelerimizin şaşırtıcılığını, işsizliğin, yoksulluğun aymazlığını falan bir yana bırakıp...."
Halbuki Engin ve Emre abileri; ne silahların patladığına ve Mehmetçiklerimizin şehit oladuklarına inanıyorlar; ne ekonomik göstergelerimizin şaşırtıcılığına...
Haliyle o iki abisini; işsizlik ve yoksulluk diye bir belâya düçar olduğumuza da ikna edemeyecek...
Yarın bir bakmışsınız, Engin abisi patlamış...
"Aklını başına al ulan kızım!.. Ekonomi almış başını gider, memlekette işsizlikten ağlayan tek kişi bile bulunamazken sen tutmuş bazı hıyarların ağzıyla yazıyorsun" falan...
Sevilay'ın bir gün eline ayağına dolaştıracağı belliydi...
[email protected]