Yok öyle beş kuruşa beş simit...
Sen başkalarını dibine kadar eleştirip, haklarında istediğini yazıp, bazen de istediğin gibi hakaret ederken basının özgür olduğuna inanıyorsan… Başkalarının da basın özgürlüğü ve eleştiri hakkı olduğuna inanacaksın…
GAZETECİLER.COM ÖZEL ANALİZ
YAKUP MURAT
Bak Ahmet Hakan…
Sen;
“Türküler yayınlamakla bilinen YÖN FM...
HDP’ye yakın İMC TV...
Muhalif kimlikli HAYATIN SESİ TV...
Kürtçe çocuk ve masal kanalı ZAROK TV...
Olağanüstü hal diyerek, Kanun Hükmünde Kararname diyerek, FETÖ diyerek; kapatılamaz” yazınca sana kaybettiriyor muyuz?..
Aksine…
“Ellerine, klavyene sağlık” diyor tebrik ediyoruz…
* * *
Bak Ahmet Hakan;
Sen;
“Bu ülkede darbe yapmaya kalkışmış, onlarca kişiyi katletmiş, Meclis’i bombalamış bir yapılanmanın...
Gazetesi, televizyonu, bankası, sivil toplum örgütü, üniversitesi, sendikası, holdingi, savcısı, baklavacısı, gazetecisi, dershaneleri, genel yayın yönetmeni, yurtları, yargıcı, yazarı, yayıncısı, polisi, okulu falan.
Olmaz. Olamaz.
Savunmayın şunları!” diye yazınca sana kaybettiriyor muyuz?..
Aksine…
“Ellerine, klavyene sağlık” diyor tebrik ediyoruz…
* * *
Bak Ahmet Hakan,
Sen;
“Onlar yeni yazarları alıyorlar içeriye...
İşte bakın:
Bu kez ödüllü hikâye yazarı öğretmen Murat Özyaşar’ı gözaltına aldılar.
İş inada bindi galiba...
Neredeyse dışarıda yazar bırakmayacaklar” diye yazınca sana kaybettiriyor muyuz?..
Aksine…
“Ellerine, klavyene sağlık” diyor tebrik ediyoruz…
* * *
Bak Ahmet Hakan,
Sen;
“Türkiye’de birlik ve beraberliği bozmak, dünyanın en kolay işi...
Bunun için üst akla, yabancı parmağına, dış mihraklara falan hiç gerek yok.
Mesela indirirsin tozlu raflardan şu iki tarihi ihtilaf konusunu:
Abdülhamid... Ulu hakan mı, kızıl sultan mı?
Lozan... Zafer mi, hezimet mi?
Ardından da seyreylersin gümbürtüyü...
Bu ikisi yetmedi mi?
O zaman atarsın ortaya...
Vahdettin... Hain mi, vatansever mi? konusunu...
Atatürk Samsun’a güvenli bir vapurla mı, kırık dökük tekneyle mi çıktı? meselesini...
Vahdettin Atatürk’e vatanı kurtar diye altın verdi mi, vermedi mi? tartışmasını...
Yine yetmedi mi?
E bunun daha Türk / Kürt’ü var, laik / İslamcısı var, sağ / solu var, Alevi / Sünni’si var...
Kısacası...
Çocuk oyuncağıdır Türkiye’de birlik ve beraberliği bozmak.” diye yazınca sana kaybettiriyor muyuz?..
Aksine…
“Ellerine, klavyene sağlık” diyor tebrik ediyoruz…
* * *
Ama Ahmet Hakan…
Sen…
“Rus radyosu Sputnik’te yaptığın programa Türkiye’nin en azılı fişçisini, en ahlaksız hedef göstericisini, en alçak tehditçisini ‘kanaat önderi’ diye ağırlamayı içine sindirdin ya...
Aferin Yavuz Oğhan.
Bu alçak tehditçinin, bu azılı fişçinin, bu ahlaksız hedef göstericinin hakaretler içeren sözlerini eteklerin zil çalarak alıp sekiz sütuna yaydın ve ‘duymayan kalmasın’ edasıyla yayınladın ya...
Bravo T24” diyerek sitem edince, elbette kaybettireceğiz sana…
* * *
Çünkü sen Ahmet Hakan…
Nasrettin Hoca’ya bir tenceresini ödünç verip geriye iki tane aldığında “tenceren doğurdu” yalanına inanan…
Ama…
İkinci defa kazanını verdiğinde geri alamayınca “kazanın öldü” yalanına isyan eden komşusu gibisin…
Sen başkalarını dibine kadar eleştirip, haklarında istediğini yazıp, bazen de istediğin gibi hakaret ederken basının özgür olduğuna…
Bir köşe yazarı olarak “eleştiri” hakkını kullandığına inanıyorsan eğer…
Başkalarının da basın özgürlüğü ve eleştiri hakkı olduğuna inanacaksın…
Yok öyle beş kuruşa beş simit…
Yakup MURAT
