Yılmaz Özdil yazmayı sevmiyor mu?
Yılmaz Özdil neden "Yazar olmak, popüler olmak güzel ama tatsız da aynı zamanda. Yazı işleri kökenli biri olduğum için, aslında yazarlığı da çok sevmem." diyor?
GAZETECİLER.COM - Doğan Grubu'nun önemli kanallarından Star Televizyonu geçtiğimiz ay Doğuş Grubu'na satıldı. Neredeyse iki yıldır konuşulan satışın nihayet gerçekleşmesi ardından satış değil bu kanalın lokomotifi olan Uğur Dündar ve haber merkezinin büyük bölümünün işsiz kalması konuşuldu.
Dündar ile birlikte resmi olarak yönetici titri olmasa da o haber merkezinin lokomotifi olan Yılmaz Özdil ise bu süreçte konuşmamayı tercih etti.
Özdil, Akşam'dan Gülay Altan'ın sorularını yanıtladı. Star'ın satışını, günlük siyaseti konuştu ve çok konuşulan Dersim yazısıyla ilgili eleştirileri yanıtladı.
DÜNDAR'IN PASTA KESİLMEDİ YORUMUNA NE DİYOR?
- Peki, Dündar'ın, 'Biz giderken bir pasta kesilmemesi, teşekkür edilmemesi kırıcıydı' dediği durum... Bu hissiyatına katılıyor musunuz?
Uğur Ağabey'in bu sözlerini ben de röportajlarında okudum. Kendi aramızda doğrusu bunu konuşmadık. Yani bütün samimiyetimle söylüyorum, Uğur Ağabey gel dedi gittim, o bıraktı ben de çıktım.
MUHALİF YAZAR DEĞİLİM, HİÇ BİR PARTİYLE BAĞIM YOK
- Uğur Dündar'ın yaptığı açıklamaların toplamına bakınca satıştan sonra Doğan Grubu ile yola devam etmemesinde muhalif duruşuyla ilgili bir sorun olduğuna çekiyor dikkatleri. Siz de ismi muhalif yazarlar arasında geçen birisiniz; sizin böyle bir kaygınız var mı?
Muhalif yazar değilim. Çünkü iktidarda AKP'nin, CHP'nin ya da MHP'nin olması umurumda değil. Herhangi bir partiyle organik bağım olmadığı gibi, bir karşı duruşum da söz konusu değil. Hadiseyi muhalefet olarak görmüyorum...
- Uğur Dündar ile hep altını çizdiğiniz iş değil bir ağabey-kardeş ilişkisi içinde olduğunuz. Türk televizyonculuğu için bir mihenk taşı olan bu ismin boşta olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uğur Dündar televizyonculuğun Zeus'udur. Bunu kimse değiştiremez.
İNTERNET FENOMENİ OLDUM AMA
- İnternette bir fenomen oldunuz, binlerce insan yazılarınızı paylaşıyor. Hürriyet okurunun dışında bir Yılmaz Özdil okuru kitlesi var...
Yazılarımı beğenip internette paylaşan herkese teşekkür ederim. Sonuçta bu da bir çabadır. Herkes diyor ya; 'İyi de ben ne yapabilirim?' Bazıları da bunu yapıyor. Ama yazılarım milyonlara ulaşıyor hesabı içinde değilim. Her gün Hürriyet'teki köşemde kendi görüşümü ortaya koyarım. İster alırsın ister almazsın, ister beğenir ister beğenmezsin.
YAZARLIĞI SEVMİYORUM
- Bağımsız bir marka olma başarısı ayıplanacak bir şey değil ki, birçok isim marka olmak için çalışıyor...
19 senedir İstanbul'da gazetecilik yapıyorum. Öncesinde de İzmir'de... Çalıştığım her yerde hep Hürriyet ile bir rekabet vardı; hayat beni Hürriyet'te yazar yaptı. Bu bir şans. Söylediğimin samimiyetine inanmanız için ailemle konuşmanız gerekir ama kesinlikle şunu söylemeliyim ki benim açımdan burada yazar olmakla, buranın yazı işlerinde çalışmak ya da muhabir olmak arasında bir fark yok. Yazar olmak, popüler olmak güzel ama tatsız da aynı zamanda. Şöhret olmayı seviyorsanız güzel ama şöhret olmayı sevmiyorum. Yazı işleri kökenli biri olduğum için, aslında yazarlığı da çok sevmem. Editörlerin, sayfa sekreterlerinin yazar kaprisleri yüzünden neler çektiğini biliyorum.
NEDİM ŞENER'İN DURUŞMASINA GİTTİ Mİ?
- Nedim Şener geçtiğimiz gün mahkeme önüne çıktı, siz gittiniz mi mahkemeye?
Gitmedim, çünkü yazımı yazdığım saatti.
YILMAZ ÖZDİL FAŞİST Mİ?
- Faşist olduğunuz için yazınızda ölen kadın-çocuk masumlardan bahsetmediğiniz yorumlarına ne diyeceksiniz?
Mustafa Kemal olmasaydı, bu ülkede ezan bile okunmazdı. Mustafa Kemal'e diktatör denilen bir ortamda, bizim gibilere faşist demeleri normal.
Dündar ile birlikte resmi olarak yönetici titri olmasa da o haber merkezinin lokomotifi olan Yılmaz Özdil ise bu süreçte konuşmamayı tercih etti.
Özdil, Akşam'dan Gülay Altan'ın sorularını yanıtladı. Star'ın satışını, günlük siyaseti konuştu ve çok konuşulan Dersim yazısıyla ilgili eleştirileri yanıtladı.
DÜNDAR'IN PASTA KESİLMEDİ YORUMUNA NE DİYOR?
- Peki, Dündar'ın, 'Biz giderken bir pasta kesilmemesi, teşekkür edilmemesi kırıcıydı' dediği durum... Bu hissiyatına katılıyor musunuz?
Uğur Ağabey'in bu sözlerini ben de röportajlarında okudum. Kendi aramızda doğrusu bunu konuşmadık. Yani bütün samimiyetimle söylüyorum, Uğur Ağabey gel dedi gittim, o bıraktı ben de çıktım.
MUHALİF YAZAR DEĞİLİM, HİÇ BİR PARTİYLE BAĞIM YOK
- Uğur Dündar'ın yaptığı açıklamaların toplamına bakınca satıştan sonra Doğan Grubu ile yola devam etmemesinde muhalif duruşuyla ilgili bir sorun olduğuna çekiyor dikkatleri. Siz de ismi muhalif yazarlar arasında geçen birisiniz; sizin böyle bir kaygınız var mı?
Muhalif yazar değilim. Çünkü iktidarda AKP'nin, CHP'nin ya da MHP'nin olması umurumda değil. Herhangi bir partiyle organik bağım olmadığı gibi, bir karşı duruşum da söz konusu değil. Hadiseyi muhalefet olarak görmüyorum...
- Uğur Dündar ile hep altını çizdiğiniz iş değil bir ağabey-kardeş ilişkisi içinde olduğunuz. Türk televizyonculuğu için bir mihenk taşı olan bu ismin boşta olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uğur Dündar televizyonculuğun Zeus'udur. Bunu kimse değiştiremez.
İNTERNET FENOMENİ OLDUM AMA
- İnternette bir fenomen oldunuz, binlerce insan yazılarınızı paylaşıyor. Hürriyet okurunun dışında bir Yılmaz Özdil okuru kitlesi var...
Yazılarımı beğenip internette paylaşan herkese teşekkür ederim. Sonuçta bu da bir çabadır. Herkes diyor ya; 'İyi de ben ne yapabilirim?' Bazıları da bunu yapıyor. Ama yazılarım milyonlara ulaşıyor hesabı içinde değilim. Her gün Hürriyet'teki köşemde kendi görüşümü ortaya koyarım. İster alırsın ister almazsın, ister beğenir ister beğenmezsin.
YAZARLIĞI SEVMİYORUM
- Bağımsız bir marka olma başarısı ayıplanacak bir şey değil ki, birçok isim marka olmak için çalışıyor...
19 senedir İstanbul'da gazetecilik yapıyorum. Öncesinde de İzmir'de... Çalıştığım her yerde hep Hürriyet ile bir rekabet vardı; hayat beni Hürriyet'te yazar yaptı. Bu bir şans. Söylediğimin samimiyetine inanmanız için ailemle konuşmanız gerekir ama kesinlikle şunu söylemeliyim ki benim açımdan burada yazar olmakla, buranın yazı işlerinde çalışmak ya da muhabir olmak arasında bir fark yok. Yazar olmak, popüler olmak güzel ama tatsız da aynı zamanda. Şöhret olmayı seviyorsanız güzel ama şöhret olmayı sevmiyorum. Yazı işleri kökenli biri olduğum için, aslında yazarlığı da çok sevmem. Editörlerin, sayfa sekreterlerinin yazar kaprisleri yüzünden neler çektiğini biliyorum.
NEDİM ŞENER'İN DURUŞMASINA GİTTİ Mİ?
- Nedim Şener geçtiğimiz gün mahkeme önüne çıktı, siz gittiniz mi mahkemeye?
Gitmedim, çünkü yazımı yazdığım saatti.
YILMAZ ÖZDİL FAŞİST Mİ?
- Faşist olduğunuz için yazınızda ölen kadın-çocuk masumlardan bahsetmediğiniz yorumlarına ne diyeceksiniz?
Mustafa Kemal olmasaydı, bu ülkede ezan bile okunmazdı. Mustafa Kemal'e diktatör denilen bir ortamda, bizim gibilere faşist demeleri normal.