KAZANDI

Yılmaz Özdil kazandı

Yılmaz Özdil’in Doğan Gurubu’nun Demirören Gurubuna satılışına muhalif olarak yorum yapması beni ilgilendirmiyor.

Yılmaz Özdil kazandı

Yılmaz Özdil’in Doğan Gurubu’nun Demirören Gurubuna satılışına muhalif olarak
yorum yapması beni ilgilendirmiyor.
Beni asıl ilgilendiren “Duruşu”…
Yani…
Kendisini Hürriyet’ten ayrılmak zorunda bırakan eski patronuna karşı aldığı tavır…
Nasıl mı?..

*
Mükemmel…
Çok güzel…
Çok insanca…
*

Kalbinin hiçbir yerinde kin duygusu yok…
Kalbinin hiçbir yerinde “oh olsun” yok…
Yazısının hiçbir yeri “intikam” kokmuyor…

*
Yani…
Ve bir kez daha gördük ki…
Yılmaz Özdil asla bir Emin Çölaşan değil…
Yılmaz Özdil “İnsan”…
Yılmaz Özdil bir yüksek ve sağlam karakter timsali…

*
Bugünkü Sözcü’de, eski bir yazısını yayımlayıp “bugün de aynı düşüncedeyim”
diyor…
Bakın ne diyor Özdil:

*
Onca gazetede, onca televizyonda çalıştım, (İnsan kaynaklarında çalışan bir
büyüğü) hayatımda ilk defa duyduğum bir şeyi söyledi bana.
“Buradan ekmek yiyoruz, kendi evimin penceresine kurşun sıkılmış gibi
hissettim, Allah patronu ve gazeteyi korusun’ diye dua ettim.
Evet Babıali'de arkasından küfür edilen patronları çok gördük ama arkasından dua
edilen patronla ilk defa Aydın Doğan'ın Gazetesi'nde gördüm.
Vay efendim eskiden şu konuda yanlış yapmış da bu konuda hatalı davranmış filan,
geçiniz kardeşim.
Nasıl bir cendere içinde bulunulduğuna, nasıl yalnız bırakıldığına, nasıl zorlu bir
mücadele verildiğine bizzat şahidim.
Gazete denilen kavram sizin gazeteci sandığınız egosu patlak üç beş köşe
yazarından ibaret değildir.
Muhabirinden matbaa işçisine, santralinden arşivine, ulaştırmasından dağıtımına
binlerce isimsiz kahramandan, binlerce aileden oluşur.
Üç bin kişiyi kurtarmak için bazen mecburen üç kişiden vazgeçilebilir.
Kişisel sıkıntıları abartmamak gerekir.
Gidersin başka yerde yazarsın olur biter…

*
Ya Emin Çölaşan?..
Onu da “kaybeden” sütunlarında okuyun lütfen…

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar