Yılmaz Özdil kaybetti
Türkiye'deki ideolojik körlük her iki medya mahallesinde de tüm şiddetiyle devam ediyor.
Türkiye'deki ideolojik körlük her iki medya mahallesinde de tüm şiddetiyle devam ediyor.
Biteceğe de benzemiyor...
*
Her iki mahalle de fikirleri, eylemleri, görüş açılarını değil kişileri tartışıyor…
Yılmaz Özdil de bütün yeteneklerine ve Rıdvan Dilmen’in ne anlatmak istediğini bildiği halde, tartışmayı “kişiler” üzerinden yürütüyor.
*
Önce “Balık Ayhan” lâkaplı müzisyenden başlıyor…
Ona iyice bir hakaret ettikten sonra sözü Rıdvan Dilmen’e getirip bağlıyor…
Ve Dilmen’in, Türkiye’nin yarım küredeki olduğunu dahi bilmediğini yazıyor…
*
Yani…
Türkiye futbol dünyasının az sayıda entelektüelinden biri olan Rıdvan Dilmen’i aşağılamak, itibarsızlaştırmak için açıkça “Yalan” yazıyor…
*
Oysa Yılmaz da o biliyor ki Rıdvan Dilmen Tayyip Erdoğan'ın emperyalizme bakışıyla Deniz Gezmiş'in bakışı arasındaki uyuma dikkat çekti...
İkisi arasındaki karakter uyumundan söz etmedi…
Eylem uyumunu da hatırlatmadı…
Öyle olsaydı…
Çok zeki bir ifadeyle araya "parka"yı sıkıştırmazdı.
Çünkü…
Parka o dönemler için yasa dışılığın simgesiydi…
*
Yılmaz Özdil gibi olayları tartışmayı ve tartıştırmayı çok iyi bilen birisinin Dilmen’i bakış açısı değil de “kişiliği” üzerinden aşağılayarak eleştirmesi hoş olmadı.
*
Yılmaz Özdil’in AK Parti iktidarına ve Cumhurbaşkanına muhalefet ederken samimi olduğundan eminim…
Ama…
Rıdvan Dilmen’in de Ak Parti iktidarına ve Cumhurbaşkanına destek verirken samimi olduğundan en az o kadar eminim…
*
Evet…
“Madem benim gibi düşünmüyorsun kahrol” tarzıyla Yılmaz Özdil kaybetti…