Yılmaz Özdil kaybetti çünkü...
"Uğur Ağabey gel dedi gittim, o bıraktı ben de çıktım" diyebilecek kadar bağımlı Uğur Dündar'a...
Akşam'dan Gülay Altan, Yılmaz Özdil'e soruyor:
" Peki, Dündar'ın, 'Biz giderken bir pasta kesilmemesi, teşekkür edilmemesi kırıcıydı' dediği durum... Bu hissiyatına katılıyor musunuz?
Ve...
Yılmaz Özdil'in cevabını da okuyun...
"Uğur Ağabey'in bu sözlerini ben de röportajlarında okudum. Kendi aramızda doğrusu bunu konuşmadık. Yani bütün samimiyetimle söylüyorum, Uğur Ağabey gel dedi gittim, o bıraktı ben de çıktım."
Şimdi de lütfen en az birkaç dakika ayırıp düşünün...
Düşünün çünkü...
Günümüz medyasında Ak Parti Hükümeti'ni ve Ak Partili milletvekillerini "en çok eleştiren" Yılmaz Özdil veriyor bu cevabı...
Ki...
O Yılmaz Özdil'in eleştirilerinin temelini bakanların ve milletvekillerinin Başbakan Erdoğan'a karşı gösterdikleri "tartışmasız biat" oluşturuyor...
Başbakan Erdoğan'ın her dediğini "onaylama" her isteğine "evet" deme zafiyetini yerden yere vuruyor Yılmaz Özdil...
Hatta bakanların ve milletvekillerinin bu zafiyetlerini hatırlatıp onlara hakaretler ediyor...
Benden bu kadarlık hatırlatma yeter...
Şimdi de lütfen, "biat" kültürünü eleştiren bu arkadaşın Uğur Dündar'a karşı sergilediği "sınırsız biat" hakkında kendi kendinize de olsa Allah aşkına bir yorum yapın...
21. yüzyılda ...
Bir aile babası...
Bir köşe yazarı...
Bir kanaat önderi...
Bir haber müdürü...
Ailesinin ve mesleğinin bütün sorumluluğunu bir yana bırakıp, "Uğur Ağabey gel dedi gittim, o bıraktı ben de çıktım" diyebilecek kadar bağımlı Uğur Dündar'a...
Zayıf...
Çaresiz...
Sorumsuz...
Ve hatta Uğur Dündar'a tiryaki...
"Başbakan'ın yalakası" olduğunu iddia ettiği yazarlar bakalım şimdi ne yazacaklar Yılmaz Özdil için?..
Neyse...
Uğur Dündar'a biat ölçeğinde bağlılık gösteren Yılmaz Özdil kaybetti...
" Peki, Dündar'ın, 'Biz giderken bir pasta kesilmemesi, teşekkür edilmemesi kırıcıydı' dediği durum... Bu hissiyatına katılıyor musunuz?
Ve...
Yılmaz Özdil'in cevabını da okuyun...
"Uğur Ağabey'in bu sözlerini ben de röportajlarında okudum. Kendi aramızda doğrusu bunu konuşmadık. Yani bütün samimiyetimle söylüyorum, Uğur Ağabey gel dedi gittim, o bıraktı ben de çıktım."
Şimdi de lütfen en az birkaç dakika ayırıp düşünün...
Düşünün çünkü...
Günümüz medyasında Ak Parti Hükümeti'ni ve Ak Partili milletvekillerini "en çok eleştiren" Yılmaz Özdil veriyor bu cevabı...
Ki...
O Yılmaz Özdil'in eleştirilerinin temelini bakanların ve milletvekillerinin Başbakan Erdoğan'a karşı gösterdikleri "tartışmasız biat" oluşturuyor...
Başbakan Erdoğan'ın her dediğini "onaylama" her isteğine "evet" deme zafiyetini yerden yere vuruyor Yılmaz Özdil...
Hatta bakanların ve milletvekillerinin bu zafiyetlerini hatırlatıp onlara hakaretler ediyor...
Benden bu kadarlık hatırlatma yeter...
Şimdi de lütfen, "biat" kültürünü eleştiren bu arkadaşın Uğur Dündar'a karşı sergilediği "sınırsız biat" hakkında kendi kendinize de olsa Allah aşkına bir yorum yapın...
21. yüzyılda ...
Bir aile babası...
Bir köşe yazarı...
Bir kanaat önderi...
Bir haber müdürü...
Ailesinin ve mesleğinin bütün sorumluluğunu bir yana bırakıp, "Uğur Ağabey gel dedi gittim, o bıraktı ben de çıktım" diyebilecek kadar bağımlı Uğur Dündar'a...
Zayıf...
Çaresiz...
Sorumsuz...
Ve hatta Uğur Dündar'a tiryaki...
"Başbakan'ın yalakası" olduğunu iddia ettiği yazarlar bakalım şimdi ne yazacaklar Yılmaz Özdil için?..
Neyse...
Uğur Dündar'a biat ölçeğinde bağlılık gösteren Yılmaz Özdil kaybetti...