Yiğit Bulut
Umarım Başbakan önümüzdeki günlerde ABD ile kavga etmeyi sürdürmez…
Geri dönüp arşivlere baksam; Yiğit Bulut’u “alkışladığım” ya da “kazanan” ilân edip “Günün Köşe Yazarı” seçiğim belki tek makalem yoktur…
Düne kadar benim ölçülerimde yine yoktu…
Ama düne kadar…
Dünkü Star’dabaşlığı altında yayımlanan makalesine kadar…
Peki…
Ne yazmıştı dün Yiğit Bulut?..
Buyurun bir bölümünü okuyun lütfen…
Bu noktada bir de not düşmek istiyorum: (önümüzdeki dönemde) iki ülkenin öne çıktığını yaşayarak göreceğiz; Amerika var olan konumunu çok daha güçlü bir noktaya taşıyacak, Türkiye yeni ve güçlü merkez olarak hakkettiği yere gelecek... Rusya'nın da ANA DENKLEM içinde çok önemli bir yer tutacağını ve Türkiye ile finansal-entellektüel işbirliğini "en noktasına" taşımasının iki ülke için de çok yararlı olacağını not düşmekte yarar var!
Neymiş?..
Gelecekte Türkiye ile birlikte n çok yıldızı parlayacak iki ülke ABD ve Rusya imiş…
Yani…
gazeteciler.com’da yaklaşık iki buçuk yıldır bıkmadan usanmadan yazdığım; katıldığım TV programlarında söylediğim…
İlle de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu bu gerçeği görmediği için eleştirdiğim nokta…
Yiğit Bulut’la iki buçuk yıl sonra da olsa aynı noktada (ve bir de başkanlık sisteminin olmazsa olmazımız olması gerektiği konusunda) buluşmamız benim değilse de ülkemizin geleceği açısından (Ben hiçbir şey değilim ama O Ekonomi Başdanışmanı.) olumlu…
Umarım Başbakan’ı da bu konuda ikna eder…
Umarım Başbakan önümüzdeki günlerde ABD ile kavga etmeyi sürdürmez…
Umarım Başbakan Rusya’nın Suriye konusunda takındığı “Barışçı” tavra öfkeli tepkiler koymakta ısrarcı olmaz…
Umarım Başbakan hem ABD ve hem de Rusya ile iyi ilişki kurmamız gerektiğine ikna olur…
Dışişleri Bakanı Davutoğlu da dün, Cenevre’ye gideceğini ve Rusya - ABD uyumunun dünya barışının geleceği için “olumlu” olduğunu açıkladı…
Bunlar güzel gelişmeler…
Dış politikada “Dün ne yaptığınız ya da söylediğiniz” değil; bugün ne yaptığınız ve yarın ne yapacağınız önemlidir…
Yiğit Bulut’un makalesini okuduktan sonra Davutoğlu’nu da dinleyince umutlandım…
Ve...
Uzun zamandır, sanal bir öcü olan “antiemperyalizm” ile savaştıktan sonra o sanal antiemperyalist(!) dünyanın “en büyüğü olduğu iddia edilen” ABD ile kurulacak ilişkilerde bundan sonra hata yapılmaması gerektiğine işaret eden Yiğit Bulut kazandı…
Umarım Yiğit Bulut bundan sonraki danışmanlık hizmetini; dünyada antiemperyalist değil, “küresel uyum” olduğu gerçeğini aklından çıkarmadan verir…
