MEDYA KÖŞESİ

Yeni Şafak'ta akıntıya ters Gezi yazıları...

Protestolara karşı yaptığı yayınlarla büyük tepki çeken Yeni Şafak'ın üç önemli yazarından gazetenin editoryal çizgisinin uzağında yazılar geldi...

Yeni Şafak'ta akıntıya ters Gezi yazıları...
GAZETECİLER.COM
Gezi Parkı eylemlerine dönük kara propaganda yayınlarıyla dikkat çeken Yeni Şafak geniş çevrelerden eleştiri alırken gazetenin önemli kalemlerinden ilginç yazılar geldi. Salih Tuna ve Ayşe Böhürler'in bugünkü yazılarında hükümet cephesinde gelişen komplo refleksi hedef alınırken Özlem Albayrak ise Nilüfer Göle'nin ses getiren yazısına hayli çarpıcı bir yanıt geldi.

YENİ ŞAFAK YAZARLARI AKINTIYA KARŞI YAZDILAR...

Zello, Twitter örgütü, Mi Minör, Kod adı İstanbul isyanı gibi tepki çeken "haberler"e imza atan Yeni Şafak son olarak da M. Ali Alabora'yı hedef gösteren bir kampanya başlatmıştı. Protestoları CIA'den AB'ye Ortadoğu devletlerinden Ergenekon'a kadar uzanan bir işbirliği ağının sonucu olarak tanımlayan Yeni Şafak'ın editoryal tavrı eleştiri alırken gazetenin bazı yazarları bu tutumun hayli ötesinde bir pozisyon almış gözüküyor. Salih Tuna, ironik bir dil kullandığı yazısında eylemlere dönük "dış mihrak" ve komplo odaklı sorgulamaları tiye alırken Ayşe Böhürler AKP'ye seslendi ve "TANI-ANLA-SAYGI DUY" dedi. Özlem Albayrak ise Nilüfer Göle'nin tartışma konusu olan yazısındaki "yeni bir vatandaşlık modeli geliyor" tezini masaya yatırırken içinde karalama ve komplo olmayan bir Gezi Parkı eleştirisine imza attı.

SALİH TUNA'DAN İRONİK KOMPLO ELEŞTİRİSİ

Duran adam eylemlerini tiye alan Salih Tuna, başta Yeni Şafak olmak üzere hükümet medyasına yöne veren dış bağlantı sorgulamasını da es geçmedi. "'Duran Adam' muhabbetinden sonra neden binlerce AKP'li twitter hesabı açtı, açıklasınlar. Duran Adam eyleminden bir gün önce hangi AKP'li işadamı Amerika'ya gitti? California'da kimlerle görüştü?" gibi soruları sıraladığı kendi mahallesini de tiye aldı...

İşte Tuna'nın yazısındaki ilgili bölüm:

Gazetemi mail yağmuruna tutarak 'Salih Tuna'yı Yeni Şafak'ta istemiyoruz' kampanyası başlatacaklarmış.

Başlatsınlar.

Ellerinden geleni artlarına koymasınlar. Allah'tan başka da kimseden korkum yok.

Artık yeter.

Necip Fazıl üstadımın dediği gibi, 'Bütün bir kâinat muşamba dekor /Bütün bir insanlık yalana teslim.'

Bu muşamba dekoru yıkacağım.

Susmadım!

Susmayacağım!

Susturamazlar!

'Duran Adam' muhabbetinden sonra neden binlerce AKP'li twitter hesabı açtı, açıklasınlar.

Duran Adam eyleminden bir gün önce hangi AKP'li işadamı Amerika'ya gitti?

California'da kimlerle görüştü?

Twitter yöneticisi, yazılım mimarı ve iş adamıyla (Jack Dorsey) ne görüştü?

Görüşmede Evan Williams da var mıydı?

Ne konuştular?

Twitter hisselerinin yüzde kaçını almak için pazarlık yaptılar?

Yazının tamamı için

BÖHÜRLER'DEN AKP'YE TAVSİYE: TANI ANLA SAYGI DUY!

Ayşe Böhürler, hükümete bazı uyarılarda bulunduğu Gezi Parkı potestolarına dış mihrak ve komplo dışında bir bakış açısı sunarken "Üç kelime yeter: 'Tanı-Anla-Saygı duy'" dedi.

Bu sözü Gezi eylemine katılan birçok kişiden duydum. Belki de eylemin sakinleşememesinin sebeplerinden birisi de buydu. Gezi eylemine siyaset dışında bambaşka sebeplerle katılmış, bu yaşanacakları aklının ucundan dahi geçirmemiş, biber gazı ve şiddet sonrasında olayların ortasında kendini bulan, mevcut iktidarla hiçbir derdi olmasa da polisle çatışmak durumunda kalan, hiçbir gruba aidiyet ve aracılıkları olmayan gençlerin incinen gururlarını ve haysiyetlerini onarmak gerekiyor. Pek çok mücadelenin içinden gelen birisiyim, Ayrıca dünyada birçok çatışma bölgesinde bulundum. Çatışmaların ortasında gördüm ki; direniş duygusunu güçlendiren en önemli şey insanların gurur ve haysiyetleridir. Bu nedenle iç barışın tesisine hiç bir katkı sağlamayan, dış güç, komplo, örgüt ve ekonomik oyunları sözkonusu ederken başka şeyler de yapmalıyız. Eski ve yeni CHP'den bihaber ya da ona önem vermeyen, farklı sebeplerle orada bulunan insanların kırgınlıklarını gidermek için çaba sarf etmeliyiz. Sadece fiziki bir onarım değil elbette sözünü ettiğim. Her şey siyaset değil. Karşıda siyaseti bilmeyen ve ilk defa böylesine bir çatışma ortamında kendini bulan bir kitle de var. Üç kelime yeter: 'Tanı-Anla-Saygı duy'

Yazının tamamı için

YÜZÜNÜ AKM'YE DÖNEN KEMALİST Mİ "YENİ VATANDAŞ"?

Gazetenin bir diğer önemli yazarı Özlem Albayrak ise Gezi Parkı eylemlerinin sonuçlarını tartıştığı yazısında Nilüfer Göle'ye yanıt verdi. Göle protestoların yeni bir vatandaş modelini tetiklediği ve bölücü-ulusalcı, laik-dindar gibi ayrışmaların giderek işlevini kaybettiğini, bu kimlikler arasında bir yakınlaşma başladığını savunmuştu. Protestolara katılan kitlelerin kim olduğu ve ne istediğini sorgulayan Albayrak, Göle'nin yazısına karşı hükümete yakın medyadan gelmiş en çarpıcı yanıta imza atmış

İşte Albayrak'ın yazısındaki ilgili bölüm:

Ama doğrusu Nilüfer Göle'nin yaptığı bir değerlendirme var ki; değinmeden geçemeyeceğim. Zira Göle; Gezi'ye bakarak 'Kemalist-İslamcı, ulusalcı-bölücü, reformcu-darbeci, yenilikçi-muhafazakar' gibi karşıtlıkların sanıldığı kadar işlevsel olmadığını söyleyerek 'yeni bir vatandaşlık geliyor' müjdesini verdi. Göle, herkes tarafından görece 'birleştirici' bulunan Park'taki ilk çekirdek grupta bile; Öcalan posterli Kürt gruplar geldiğinde ortadan kaybolan Kemalistlerin de gösterdiği üzere keskin bir ayrışmanın olduğunu, başörtülülerin sokakta taciz edilip, arabalarına tavalar fırlatıldığını görmemiş ya da bu oranı yaptığı kavramsallaştırmayı zayi kılacak kadar ağırlıklı bulmamış olabilir, bilmiyorum…

Bildiğim iddiasının tam aksine bu toplumun bir kez daha kabak gibi ortadan ikiye ayrıldığıdır. Bu eylemler vesilesiyle, ulusalcı-bölücü, reformcu-darbeci, yenilikçi-muhafazakar gençlerin sembolik olarak yakınlaştığı, rollerin kesişim kümesi oluşturduğu toptan itiraz edilecek bir tespit olmamakla birlikte, bu görüntünün asla bir sosyologun kavramsallaştırmasına sebep olabilecek denli yaygın olmadığını zannediyorum, olsaydı sonuç toplumun kutuplaşması olarak değil, Başbakan Erdoğan karşısında yek-vucüt hale gelmesi olarak tezahür ederdi. Ki bu olmadı.

O bir yana, bu 'yeni vatandaş tipi' de teşrih gerektiren bir tanımlama. Nasıl bir kamusal kimlik inşa edebildi ki Geziciler, 'yeni bir vatandaş tipi' oluşabildi?

Yazının tamamı için