MEDYA KÖŞESİ

Yeni Şafak yazarının Hanefi Avcı isyanı!

Eski emniyet müdürü Hanefi Avcı için Devrimci Karargah davası kapsamında istenen 49 yıl 6 ay ceza için Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu "Dile kolay ve inanılır gibi değil." diyor.

Yeni Şafak yazarının Hanefi Avcı isyanı!
GAZETECİLER.COM - Devrimci Karargah Örgütü davasında mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanıklardan Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın 49 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu köşesinde Hanefi Avcı, ahlakın bam teli... başlıklı bir yazı kaleme aldı ve "Avcı'nın başına gelenler, 'vesayet ve çete düzenine yönelik adli temizlik süreci'nin başka hesapları ve hukuksuzlukları içermesinin açığa çıktığı kritik aşama oldu."  yazdı.

İşte o yazıdan çarpıcı bir bölüm:

"Dile kolay ve inanılır gibi değil.

'Devrimci Karargah terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek, yargı görevini yapanı etkilemek, soruşturmanın gizliliğini ihlal, verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek, terörle mücadelede görev yapan kişileri terör örgütlerine hedef göstermek…'

Ve bu suçların hepsini 'Haliç'te Yaşayan Simonlar' adlı kitabında işlemiş bunuyor Hanefi Avcı.

Bir kitap yazmakla, evde yapılan arama sonucu ele geçen eski bir silahla ulaşılan seviye 50 yıl…

Avcı'nın tutuklanması bir skandaldı.

İddianamedeki atılı suç ve istenen ceza ikinci skandal.

Korkarız bunu üçüncü skandal takip edecek.

(...) Avcı kitabını 2010 yılı içinde yayınlamıştı:

'Emniyet teşkilatı içinde, özellikle istihbaratta 'cemaat' örgütlenmesi var, beni bile dinliyorlar' diyordu bu kitapta. Avcı 'başıma bir iş gelirse bu örgütlenmenin farkında olduğum ve buna karşı durduğum için gelecek' diyordu. Anlaşılıyordu ki, kitabın bu kısmını Avcı, kendisini korumaya almak için yazmıştı. Takip edildiğini ve dinlendiği anlamıştı. Bunu ispat etmek için kitapta yazdığı satırlar, verdiği bilgiler onu bir anda solcu bir örgüte yönelik gizli bir soruşturmayı açığa çıkarma suçlamasıyla karşı karşıya bıraktı.

Sonra iş, daha da ileri gitti.

Bilerek bir sol örgüte yardım eden adam haline dönüştü.

Solcular bile 'Avcı'nın aramızda ne işi var' diyerek duruma tepki gösterirken, nasıl, neden sorusunun yanıtıyla keyfilik sahne almaya başlayacaktı.

Bu sol örgütü Ergenekon'la bağlantılandırmaya çalışmıştı, soruşturmacı polisler ve savcılar. Böylece Avcı'nın kitabını bir Ergenekon faaliyeti olarak tanımladılar.

Kitabın kimi bölümlerinin ısmarlama ve başkaları tarafından, Nedim Şener ve Ahmet Şık tarafından yazıldığını iddia ettiler! Avcı'nın, temasta olduğu iddia edilen örgütü, doğrudan değil, dolaylı olarak kitabı aracılığıyla uyarmıştı üstelik!!

Ve vahimi şu: Ortada tek bir kanıt yok. Polis ve savcıların kurduğu zorlama mantıktan başka…

Mesele sadece Avcı meselesi değildir…

Avcı'nın başına gelenler, 'vesayet ve çete düzenine yönelik adli temizlik süreci'nin başka hesapları ve hukuksuzlukları içermesinin açığa çıktığı kritik aşama oldu.

Bardak taşmıştı.

Ama damlanın izi hala orada…

Hala adli süreçler hukuka muhtaç…

Hala keyfilik ve hesap görme orta yerde duruyor."

Bayramoğlu'nun köşesini buradan okuyabilirsiniz.