MEDYA KÖŞESİ

Yeni Şafak yazarı AKP'yi o türküyle vurdu!

AKP'nin hayli beğeni toplayan seçim türküsü 'Aynı dağın yeliyiz biz'e Yeni Şafak yazarından ilginç bir eleştiri geldi: Politikanın inkârı!

Yeni Şafak yazarı AKP'yi o türküyle vurdu!
GAZETECİLER.COM
Yeni Şafak yazarı Kürşat Bumin günün ilginç analizlerinden biriyle gündemde. Bumin, AKP'nin hayli beğeni toplayan seçim türküsünü yani 'Aynı dağın yeliyiz biz'i farklı bir açıdan masaya yatırmış.

Büyük beğeni toplayan türkünün içerik olarak "politikanın inkârı" anlamına geldiğini söyleyen Bumin bir adım daha giderek türküde Kemalist bir damar olduğunu ima ediyor: Hani -benzetmek gibi olmasın ama- Tek Parti döneminin şu ünlü düsturu gibi bir şey: "İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz." Bu düsturun "türkü hali" yani!

Bumin, türküye değil, taşıdığı mesajların siyaset gerçekliğindeki anlamasızlığına
itiraz ettiğini vurgulayarak şöyle devam ediyor:

"Biliyorum, bu tablo belki de çoğumuz için olmamasını dilediğimiz bir tablo. "Aynı bağın gülü" olmak varken, bu ayrılık da nereden çıktı böyle! Ama unutmayalım ki, koyun ile kurtun birlikte gezdiği bir dünya aynı zamanda "başka başka fikirler"e de yeri olmayan bir dünyadır. Âşık Veysel tek bir dizede durumu çok güzel özetlemiş doğrusu. "Fikirler"den başlayıp "duygulara" uzanan bu "başkalık" aynı zamanda "medeniyet"in oluşumunun da olmaz ise olmazı değil midir?

Demek ki "tanıtım türküsü"nü şöyle okumak-anlamak daha yerinde olur:

"Aynı yoldan geçmişliğimiz de var, farklı yolları tuttuğumuz da."

"Aynı sudan içmişliğimiz de var, farklı pınarlara ağzımızı dayamışlığımız da."

"Yaz ve kış hepimiz için aynı fakat 'Yazımız bir kışımız bir' diyebilmek zor biraz!"

"Sırasında farklı dağların da yeliyiz biz."

"Sırasında farklı sazların teliyiz biz, şarkılar bir türküler bir de değil her zaman."

***

"Tanıtım türkü"nde dile gelen "birlik ve beraberlik"e ilişkin sözleri mırıldanmayalım demiyorum tabii ki. Ama ancak sadece bir "türkü" olarak. Benim sorgulamaya çalıştığım husus, bu türkünün bir siyasal partinin seçim kampanyasında kullanılmaya elverişli olup olmadığı. Bir siyasal parti sonuç olarak "duygular" dünyasında değil, farklılıklar-ayrılıklar sonucu dünyaya geldiği gibi yine bu nedenden hayatını sürdüren "politika" dünyasında yer aldığına göre, "politikanın inkârı" sayılabilecek bu sözlerin -hele de seçim kampanyası döneminde- tercih edilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum.

Âşık Veysel'in türküsünü unutmayalım: "Koyun kurt ile gezerdi, fikir başka başka olmasa."


Yazının tamamını okumak için buraya tıklayın...